1. BÖLÜM

3.7K 134 36
                                    

Günler önce "Tanıtım" adı altında yeni hikayeye giriş yapmıştık. 

Yeni bir kurgu ve yeni bir heyecan. 

Her hikayemde çok farklı karakterler olup, her biriyle anı yaşadığıma yemin edebilirim. 

Bu hikayeyi biraz mizah biraz absürt biraz da heyecanlı yazmaya çalışacağım. :)

İnşallah severek, sıkılmadan okursunuz.

Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar. 

"Healer." Kapının arkasından duyulan sesle kaşlarını çattı Healer. Rahatsız edilmek istemediğini dakikalar önce söylemesine rağmen hangi hadsiz rahatsız ediyordu? "Evet?" dedi yine de sakin bir sesle. Kimseyle tartışma diyaloğuna girmek istemiyordu. Sadece bilgisayarı ve kodlarıyla zaman geçirmek istiyordu, neden bunu ona çok görüyorlardı? 

"Aynı dosya tekrar elimize geçti. Sana bu kadar çok ulaşmak isteyen kimse bir bak derim dosyaya. Önemli olmasa sürekli göndermezler sanırım." Kapı ardından duyduğu cümleler bedeninin gerilmesine neden oldu. Kendisine emir dolu cümleler kurulmasından nefret ederdi. Hangi dosyayı bakıp bakmayacağı, kiminle çalışıp çalışmayacağı ona kalmış bir durumdu. Yine de sırtını sandalyeye yaslayıp derin bir nefes aldı. Sürekli aynı dosyayı göndermekteki amaçları neydi merak etmişti. "Getir bakayım." 

Açılan kapının ardından içeri giren Micheal'a bakıp oturduğu sandalyede yayıldı. Elindeki dosya önüne koyulurken derin bir nefes alıp yerinde doğruldu.  "Tamam gidebilirsin." 

Dosyayı eline alıp incelemeye başlamadan önce masaya yaklaştırdı sandalyesini. Sayfaları açıp bir bir incelerken kaşlarını çattı. Yazılanlar ve önüne sunulan resimlerle kaşları mümkünmüş gibi daha çok çatılırken sinirlendiğini hissediyordu. Bu yazılanların doğruluğu hakkında emin değildi lakin doğruysa elinden gelenin fazlasını yapacaktı. 

Ne demek; Uyuşturucu kaçakçılığı yapıp masum insanlar üzerinde test yapılıyor? İnsanlar bir çeşit denek miydi onlar için?

Araf Şahlar adını duymayan yoktu. Ünlü bir iş adamıydı lakin yer altında da tanıdık bir isim olduğunu daha önceki araştırmalarında zaten denk gelmişti. Kendisi ile şahsen tanışmış biri değildi. Yer altında eli olupta iyi birine denk geldiğini hiç hatırlamıyordu. Fazla araştırmaya gerek yoktu çünkü yeraltında ki insanların geneli uyuşturucu işiyle uğraşıyordu. Yine de kendisine göre kaba bir şekilde araştırmasını yapardı. 

Dosyaları son kez daha kontrol etti. Verilen teklif 8 Milyon dolardı, yüklü bir meblağ idi ama pek önemsemedi.  Dosyanın arkasında yazan iletişim bilgilerine göz gezdirdi. Yazan mail adresine mesaj atıp iletişime geçmeden önce konum bilgilerini değiştirdi.

'Bana bundan senin kazancının ne olduğunu ve söylediklerinin doğruluğunu gösteren bir kanıt sunarsan ücretini almadan gerekli işlemleri yaparım.'

Maili gönderip arkasına yaslanırken eline dosyayı alıp baştan tekrar incelemeye başladı. Sayfayı değiştirip elinin altında kalan fotoğrafa -Araf'ın olduğu- bakarken tek kaşını kaldırıp, baş parmağını dudağında gezdirdi. Daha önce tanışmamıştı ama hatırlayamadığı bir yerlerde denk geldiğine emindi. Kuvvetli bir hafızası varken nerede denk geldiğini hatırlayamaması acaba dedirtti. Acaba başkasına mı benzettim? 

Daha fazla düşünmek yerine omuzlarını silkip dosyayı masaya bıraktı. O esnada gelen maili açmadan önce avucunu yüzüne bastırdı. Başı çatlayacak gibiydi. Açılan mail ile ekrana yapışmış, neler olduğunu idrak ettiği dakikalar dudaklarını dişler olmuştu. Dudakları arasından derin bir nefes alırken "Bak buraya Micheal!" diye seslendi. Anında açılan kapı ve görünen adam ile yerinden kalkıp ona doğru adımlarken "Hazırlıkları yap. Rotamız Türkiye." dedi ve yanından geçip odadan çıktı. 

HACKER & MAFYA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin