Bölüm IV: Kaplanlarda Ağlar

5 0 0
                                    

Okul bitene kadar Burcu'yla Gülcan, Yaren'e sorulmadık soru bırakmadılar. Okuldan çıktıktan sonra bile Burcu sinirlerimi bozmaya devam etti.

-Şey Ezel, Yaren'i evine sen bırakır mısın? Senin yolunun üstü zaten.

Yaren'de sanki bunu istermiş gibi sadece yüzüme bakınca hayır demedim. Başımı sallamakla yetindim. Yaren'le birlikte motorun yanına gidince kendi kaskımı Yaren'e uzattım.

-Al. Giy bunu kafana, atla ve sıkı tutun

-Tamam ama yavaş sür.

-Motor yavaş sürülmez.

-Tamam yine de yüksek hızda gitme.

-Bakarız.

Kaskı takıp arkama binince çalıştırıp sürmeye başladım. Daha saatte yüz yirmi kilometrelik hıza yeni ulaşmışken Yaren'in belimde ki eli etimi sıkınca bir şey olduğunu anlayıp yavaşladım. Belimdeki ellerini gevşetince olduğum hızda devam ettim. Çok geçmeden eski hıza tekrar ulaşınca yine belimi sıktı. Bu kez yavaşlayıp durdum. Kaskını çıkarırken sordum;

-Ne sıkıp duruyorsun belimi kafayı mı yedin?

-Çok hızlı giriyorsun, biraz yavaş gitsen?

-Korkuyor musun?

-Evet.

Bunu gözlerini kaçırarak ve utanarak söyledi.

-Peki bana güveniyor musun?

-Güvenmeli miyim?

-Bunun kararını sen vereceksin?

-Diyelim ki güveniyorum.

-O halde korkma. Eğer benim yanımdaysan sana kimse zarar veremez ve sana hiçbir şey olmaz. Benim yanımdaysan ufaklık, güvendesin demektir.

-Anlıyorum. Sana güveniyorum.

-Güzel şimdi devam edelim mi?

-Olur

Kaskını tekrar takınca motoru sürmeye devam ettim. Aynı hıza tekrar yaklaşınca bir an belimi sıksa da tekrar gevşetti ellerini. Kısa bir sürenin ardından evine gelmiştik. Şirin bir müstakil evdi.

-Saat yedi de hazır ol gelip alırım.

-Gerek yok kendim gelirim.

-Cümlemi ikiletme ufaklık.

-Tamam yaa bir şey demedim

-Bu güzel. Aferin ufaklık.

Yaren'i evine bıraktıktan sonra bende eve geçtim. Ilık bir duşun ardından bir tane pizza sipariş edip bilgisayar başına geçtim. En sevdiğim diziden birkaç bölüm izleyip hazırlanmaya koyuldum. Gri bir pantolon üzerine giydiğim dar kalıplı beyaz tişört, onun üzerine geçirdiğim kızıla çalan bir deri mont. İşte bu dizilim en sevdiğimdi... Sonuçta bu tarz tek bir adamın tarzıydı. Tyler Durden...

Fazla beklemeden Yaren'i bıraktığım yere gittim. Çok sürmeden o da geldi. Siyah İspanyol paça bir pantolon üzerine giydiği üst iki düğmesi açık beyaz gömlek üzerinde hoş duruyor, maşa ile düzleştirdiği saçları ile olabildiğine göz alıcı bir hava katmıştı. Yanıma gelince tepeden tırnağa süzüp;

-Hazırsın ufaklık.

-Evet hazırım. Deri mont yakışmış. Ama neden bu renk ?

-Ah şu kadınlar siz hiç Tyler Durden'ı tanımaz mısınız?

-Hayır tanımıyorum. Ama hoş duruyor.

-Saol.

-Ben nasıl olmuşum?

Başlangıcı OlmayanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin