28 / ChanChang

ultrason

Her zaman olduğu gibi bügün de ayaklarım artık beni taşımaz oldu. Son bir ultrasonum kaldı. Sabahtan beri yaşlılarla uğraşmaktan iflahım sikildi. Tanıdıklarımın sözünü dinleyip stajımı ilk seneden yapmaya karar verdim. İyi mi yaptım kötü mü bilmiyorum.

"Buyrun beyefendi şöyle geçebilirsiniz. Üstünüzdeki tişörtü çıkartın lütfen. Metal eşyalarınız varsa onları da çıkartın."

Karşımdaki adam benden azıcık daha uzun , benim kadar yapılı. Tişörtünü çıkartmasıyla vücudunun her yerinin kastan ibaret olduğunu gördüm. Kabul ediyorum biraz çekici.

Siktir. Piercing mi o?

"Karnınızdaki piercingi de çıkartın lütfen."

Karnındaki piercingi lafımı ikiletmeden çıkarttı. Etrafa bakınıp koymak için bir yer aradi. Malesef yok canım boşuna bakma.

"Şey size versem olur mu? Bitince alırım."

Kafamı sallayıp piercingi elime aldım. Adamı cihazın önüne getirip  cihazı tam karnına gelecek şekilde yerleştirdim. Odadan çıkıp ultrasonu başlattım. Piercingi bir peçeteye sarıp cebime attım. Ultrason biter bitmez odadan kaçmak istiyorum.

"Pşt baksana bi benim acil tuvalete gitmem lazım sen buraya bakıver iki dakika."

"Tamam Changbin ben burdayım."

Bilgisayardan adına bakıp koşarak açık otoparka çıktım. Yaptığım ufak hırsızlık enerjimi yerine getirdi. Sanki karnım kasılıyor nefesim bana az geliyor. Parmak uçlarım uyuştu. Cebimdeki piercing cebimi yakmak üzere sanki. Nefeslerimi düzenlemeye çalışıp arka cebimden paketimi çıkarttım. Bir tane sigara çıkartıp ucunu ateşledim. Gözlerimi yumarak derince bir nefes çektim. Sırtımı soğuk duvara yaslayıp nefesimi havaya doğru üfledim.

Demek adın bu ha?

Chtistopher Bang Chan.

○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○

Aradan bir gün geçti. Ultrason sonuçları çıkmıştır. Akşam uyumak benim için oldukça zordu. Heyecandan bir sağa bir sola döndüm. Sabah az bi uyku çekmeme rağmen enerjik uyandım. Kahvaltımi edip hemen hastahaneye gittim. İçeridekilere bir selam verip hasta kabuldeki arkadaşımın yanına gittim.

"Pşt Hyunjin senden bir şey istiycem."

"Ne istiyeceksin çabuk söyle. Ama bir sigaranı alırım."

"Sigara sana kurban olsun. Buraya bugün Bang Chan diye biri sonuç sırası almaua gelecek böyle kaslı benden biraz daha uzun sarı saçlı. Gelince hemen bana mesaj at ya da ara ben hemen gelicem."

"Tamam haber veririm de hayırdır bir sorun mu var?"

"Yok ya sen haber ver sadece."

"Tamam hadi git işlerim var."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Hızlıca odama koşup oturdum. Sırayla gelen hastaları tek tek ultrasonlarını çekip bekledim. Hadi ya gelsene artık. Telefonumdan gelen titreşimle hemen kilidi açıp mesaja baktım.

Hyunjin:
Geldi.

Mesaja cevap bile vermeden koşarak koridora çıktım. Merdivenleri benim bile anlamayacağım bi hızla çıkıp iç hastalıkları bölümüne ilerledim. Odadan çıkmasını beklerken yerdeki kareleri saymaya başladım. Bir siyah kare , 2 beyaz kare, tekrar 1 siyah kare.
Odanın kapısının açıldığını duymamla hemen koridora atlayıp yürümeye başladım. Yanından geçerken yüzümü önüne eğip bilerek omuz attım.

"Pardon."

"Aaa sennnn piercing hırsızı!"

"Efendim anlamadım."

"Gayet iyi anladın."

Yüzümdeki sırıtmayı büyütüp ona doğru adımladım.

"Haa evet şu piercing."

"Nerede piercingim ver hadi daha eczaneye gideceğim."

"Burada veremem."

"Nedenmiş o?"

İşaret parmağımı gögüs ucuma çıkartıp sinsice gülümsedim.

"Tam burada çünkü. Ulu orta yerde veremem."