28 / ChanChang

bir melodi

Kıçımdaki ağrı ile uyandığımda yüzümü buruşturup sızlandım. Keşke gece Chanı dinleyip krem sürseydim Ama artık her şey için çok geç ayağa kalkıp lavaboya gittim. Çişimi yapıp rahatladım sonunda, gece uyandığımda gerçekten vardı ama kalkıp yapmak için çok üşenmiştim.Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Nihayet kendime geldiğimde odaya geri dönüp Chanı uyandırdım. Tek başımayken genelde kahvaltı yapmaz ,çay ve sigarayla güne başlardım . Ama Chanla kaldığımdan beri kahvaltı etmeye başladım. Bu yüzden onu uyandırdıktan sonra o işleri halledene kadar mutfakta biraz kahvaltı hazırlamaya başladım. Nihayet kahvaltı hazırlamam bittiğinde Chan sofraya gelip benim yanıma oturdu. Yüzünden kadar mutlu olduğunu anlayabiliyordum. Kim İstemezdi ki sevdiği bir insanla beraber kahvaltı etmeyi? Ben de isterdim. Uzun zamandır aradığım şey bu muydu acaba?

"Ağrın var mı canım? İyi uyudun mu?"

"Ağrıyor ama güzel uyumuşum. Senden bir şey istesem olur mu?"

"Olur tabi bebeğim neymiş?"

"Konser var ya birkaç gün sonra beraber gitsek olur mu?"

"Olur tabi. Ben alırım biletleri gideriz."

Sessizce kahvaltımızı etmeye devam ettik. Gerçekten hayatım boyunca hep bir konsere gitmek istemiştim.Eskiden Ailem izin vermemesinden dolayı gidemiyorken şimdi hastalığından ve korktuğum için gidemiyordum. Eğer ki tam gitmek istediğim zaman sürekli beni engel çıkıyordu. Onunla gitmek güzel bir seçenek olabilir. Kahvaltımızı ettikten sonra hazırlanmaya başladık. Ve beni okula bıraktıktan sonra kendi fakültesine doğru gitti. dersinin Kaçta bittiğini bilmediğimden mesaj atarak ona sordum. Dersim bittikten sonra onu beklemeden kendim eve gidip derslerini çalışmaya başladım.

Yapmam gereken birçok iş vardı. Planladığım o kadar çok şey vardı ki hayatım boyunca sanırım hiç bu kadar bir şey yapmamıştım. Daha doğrusu bir şey yapmak için çabalamamıştım. Son anda yapmak bu olsa gerek . Yumurta götüme dayandığında ancak yapabiliyorum. Aradan birkaç gün geçtikten sonra bursum yattığında bizimkilere bir yemeğe çıkardım. Yemeğe çıkardıktan sonra onlara aldığım hediyeleri tek tek onlara verdim. Minhoya kedi tasması ve kedi kumu almıştım ,aynı zamanda birkaç paket de mama. Çünkü üç tane kedisi vardı ve gerçekten ona anılacak en iyi hediye buydu. Hana da bir sürü peluş oyuncak almıştım gerçekten onlara sarılmayı ve yatmayı çok seviyor. Hyunjine  de marka kıyafetlerden birkaç tane aldım. Birkaç tane alabiliyorum Çünkü anca param buna yetiyor. Hatta param yetmediği için daha önceden ayırdığım paradan biraz harcamak zorunda kaldım. Ama gitmeden önce yapmak istediğim şeylerden bir tanesiydi buydu . Herkesin mutlu olduğunu görmek. Gerçekten mutlu olduklarını görmek beni de mutlu etmişti.

Konser zamanı geldiğinde yerimde duramayıp akşama kadar odanın içinde gezinip durmuştum.Akşam olduğunda kendimi güzelce hazırlayıp Chanı beklemiştim. Beni alıp konsere gittiğinizde etraftaki kalabalık beni biraz  endişelendirse de onun elimi tutması biraz olsun beni sakinleştirdi. Gerçekten yapmak istediğim bir şeyi sırf korktuğum için yapmamak yıllar boyunca bana eziyet olmuştu. Ama sonunda bunu yapabileceğimi düşünüyorum ,diğer şeyler gibi . Onun elini tutarak ilerlemeye başladım. Ön taraflara doğru geldiğimizde konserin başlamasına yaklaşık 15 dakika kalmıştı.

Benim elimi okşayarak beni sakinleştirmeye çalıştı. Başıma omzuna yaslayıp biraz gözlerimi kapattım ve kalabalığı unutmaya çalıştım. Konser başladığında çok sesli olması beni biraz rahatsız etse de onunla elini tutması beni her zaman güvende hissettiriyordu. Konser gerçekten beklediğimden daha eğlenceli geçmişti. Kalabalık ne kadar çok olursa olsun sıkışık olmamıza rağmen Chan beni herkesten korumuştu. Müziğin ruhuma işlediğini hissediyorum, sanki bu dünyadan değilim ve başka bir yerden gelmişim . İlk defa bir müzik sesini duyduğumda aldığım hazzı aldım sanki. Gittiğim hiçbir yerde daha önce böyle bir şey yaşamamıştım . Demek ki gerçek konser bambaşka oluyormuş. Konser bittikten sonra bir yere uğrayıp yemek yedik . Gerçekten bugünün tadı benim için diğerlerinden farklıydı. Baş başa yemek yiyip birkaç hoş sohbette bulunduk . Havadan sudan konuşsak bile onunla konuşmak beni biraz rahatlatıyor. Orada yemeğimizi bitirdiğimizde beni tekrar evime bıraktı. Yanağına bir öpücük kondurup onu evine Evine yolladım gerçekten planlamam gereken  başka şeyler de vardı . Ve hepsini kısa bir süreye sığdırmak zorundaydım.

Çünkü 28.