My Hero | 𝘿𝙀𝙆𝙐𝘽𝘼𝙆𝙐

10

Katsuki sarı saçlarından düşen su damlalarını izledi bir süre. Çok yorgundu. Koşuşturma sonrası banyo her zaman iyi gelmişti ona, ama bu sefer pekte değil.

Suyu kapatıp derin nefesler aldı ve vücudundan yükselen buharları izledi. Sarı kirpikleri gözleri önüne düşerken dudaklarını yaladı.

Yavaş adımlarla banyodan çıktı ve sandalye üzerinde duran siyah bornozu giydi.
Bugün, şehir merkezinde ortalığı birbirine katan 3 villianı yakalamıştı. Uzun zaman sonra kahraman kostümünü giymek öyle iyi hissettirmişti ki, neredeyse uyurken bile onu giyebilirdi.

Canını sıkan şey bu değildi. Bu sabahtan beridir İzuku'ya ulaşamıyordu. Aramalarını açmıyor, mesajlarına bakmıyordu.
Bornozu yavaşça çıkarmış ve çalan telefonla kaşlarını çatmıştı.

"Ha? "

Telefonu hızla eline almış ve ekranda gördüğü 'Denki' yazısıyla iç çekmişti.

"Alo? "

Mırıldanmış karşıdan gelecek sesi beklemişti.

"Şey, Bakugou? "

"Ne var? Ne diyeceksen çabuk de. "

"Umm, bir şey diyeceğim de ben. "

"Hadisene! "

Katsuki kaşlarını çatmış ve telefonu sağ omzu ile kulağı arasına sıkıştırıp, dolabı açtıktan sonra bir süre daha beklemişti.

"Oğlum diyecek misin artık şunu?! "

"Deku yaralandı! "

Duraksamış ve telefonu hızla eline alarak kaşlarını çatmıştı.

"Ne? "

"Yaralandı işte. King Kong adlı bir villian var ya. Goril kıyafetli 4 metre olan adam, onla dövüştü. Adam bunu binadan falan fırlattı ama öyle şey- "

"HAA?! "

"YA ÖYLE ŞEY DEĞİL CİDDEN! "

"NEDEN DURDURMADINIZ?! "

"Ya dinlemedi bizi. Dur beraber halledelim dedik 5 dakika ordayız dedik ama yani... "

Denki'nin ağzından çıkanları duyunca sinirle bağırmaya başlamıştı.

"OF HEPİNİZİN AMINA KOYAYIM OROSPU ÇOCUKLARI! BİR HERİFE SAHİP ÇIKAMADINIZ! "

Sarışın hızla telefonu kapatmış ve üstüne siyah, kısa kollu, boğazlı bir tişört ile siyah kargo bir pantolon geçirip hızlı adımlarla aşağı indi.
Bu kış mevsiminde ne giydiğinin bile farkında değildi ki ayakkabılarını ayağına geçirirken bir mont almış, koşar adım çıkmıştı çıkarı.

"Sikeyim cidden sikeyim ya. "

Yoldan geçen bir taksiyi durdurmuş ve binmişti.
Nefes nefese gideceği yeri anlatırken sonunda soluklanmıştı.

"Bir yere yetişeceğiz sanırım? "

Kendisine konuşan yaşlı adama göz ucuyla bakmış ve kurumuş dudaklarını yalamıştı.

"Hastaneye gittiğime göre evet yetişmeye çalışıyorum. "

Kısık sesle söylediği şeye karşı ön koltukta yola odaklanmış, Katsuki'nin tahminlerine göre 50-60 yaşlarında olan bu adam ona gülmüştü.

"Sevgiline mi annene mi? "

Katsuki hastanenin önünde duran arabadan inmeye yeltenmiş, ardından durup cebinden birkaç kağıt para çıkartmış, güler yüzlü adama uzatmıştı.