Geldik malum bölüme eğer rahatsız olacak olan varsa uyarı koyduğum yerden itibariyle okumayı bıraksın.
Okuyanlara da keyifli okumalar :)
(Medya jimin' in giydiği şortlu takım)
Üzerimi son bir kez kontrol ettikten sonra aynada kendime baktım. Tam anlamıyla mükkemel bir görüntü sunuyordum.
Üzerimde pembe iç gösteren şortlu bir takım vardı. Tamamen şefaftı bunu Ki bunu almamın tek sebebi jungkooku delirtmek istemekti.
Beni bu takım içinde görse acaba ne tepki verir diye bir cesaretle almıştım. ve çok kısa sürede kargom gelmiş beni mutluluktan havalara uçurmuştu.
Şimdi ise aldığım takımı giymiş jungkooku etkilemek istiyordum. Onunla gün geçtikçe tensel temaslarımız artıyordu ama malesef ki sevişme aşamasına bir türlü geçememiştik ve bende jungkook ile her yakınlaştığımız zaman onu arzulamak dışında hiç bir şey yapamıyordum. Ama artık bugün kafama koyduğum şeyi yapacaktım.
Ben bunları düşünürken kapının çalması ile gülümseyerek parfümü' mü sıkıp bildiğiniz koşarak merdivenden inmiştim. Kapının yanına geldiğim zaman son kez aynadan kendime bakıp üzerimdeki hırkanın fermuarını en yukarıya kadar çekmiştim.
Tabikide pembe takımı mı keyfime almamıştım ama kapıdan girer girmez üzerime atlamasını istemediğim için şimdilik hırkayla duracaktım. Daha sonrasında onu kıvama getirdikten sorna üzerimi çıkartıp , Jungkooka adeta bir şölen sunacaktım.
Yeniden kapının çalması ile gözlerimi aynadan çekip kapıyı açmıştım.
Jungkookun beni görmesini ile gülümsemesi büyürken şortan dolayi açık olan bacaklarımda cok oyalanmıştı
bakışları. Yutkunup gözlerini bacaklarımdan çekip gözlerime dikmişti.Etkilemiştim sanırım onu.
"Selam bebeğim "
Bebeğim demesi ile boynuna atlamam bir olmuştu. Onu kesinlikle çok özlemiştim.
"Selam kookie"
diye cevap vermiştim ona gülümseyerek. Ve ben halen ona sarılırken jungkook bacaklarımı kaldırıp beni kucağına almıştı. Bende hemen bacaklarımı beline dolamıştım.
Eli direk belimi bulurken benimde başım göğsünü bulmuştu. İşte şimdi tam anlamıyla ait olduğum yerdeydim. Jungkookun göğsü.
Her ona sarıldığım zaman hızla atan kalbini duymak bana çok iyi geliyordu.
Ne ara olduğunu anlamadığım bir şekilde koltuğa gelmiştik. Jungkook ise derin bir nefes alarak oturmuştu.
"Aç mısın sevgilim "
Demiştim göğsünden başımı kaldırıp.
"Hayır sevgilim"
demişti yüzüme bakıp derin bir iç çekerek.
" Emin misin kookie "
"Hiç olmadığım kadar "
sarı tutamları mı kulağımın arkasına atarken benim sorumu cevaplamıştı. Ben ise yalan söyleyip söylemediğini anlamak için gözlerimi yüzünde gezdiriyordum.
" Çok güzelsin "
Fısıltı gibi çıkan sesiyle gülümsememi daha da büyütmüşüm. Asıl güzelliği ben ona yatak odasına gösterecektim ama şimdilik susma haklarımı kullanmak istiyordum.