🍂

34 4 0
                                    

Yağmur Kokulu Adam'a

İlk gördüğüm zamanı hatırlıyorum.  Acem Ceylanı gözlerin beni bulmuştu.
Hafif çiseleyen yağmurda dağınık saçların,siyah düz tişörtün içinde zayıf bir beden ile karşı karşıya gelmiştim.
Yüzün, gözün toz içinde kalmış. Ellerin de yırtıklardan oluşan bir eldiven ile var gücünle çekmeye çalışıyordun çadırdan yaptığın arabayı.

Yanından uzaklaşıp gittiğimde bile unutamadım. Acem Ceylanı gözlerini.

Gelemedim belki yanına ama tüm sokaklara seni anlattım.
Belki denk gelirsin diye geçtiğin tüm sokakları ezberledim.

Hatırlar mısın? Denk düştüğümüz sokağı.
Afallamış halinle bakıyordun. Şaşırmış numarası yapıp yanından geçtiğim sırada seslendin
"En sevdiğin çiçek ne diye "?

Sesin bir deniz dalgası gibiydi. Sakin ve huzur verici

"Menekşe" dedim. Yüzünde şaşırmış bir ifadele ile
" Kokusunu bilmediğin bir çiçeği mi seviyorsun "diye sordun.

"Kokusunu bilmediğim bir adamı sevdim."
O gün ilk defa sana olan sevgimi belirtmiştim.

Sonra duraksayıp Acem Ceylanı gözlerine baktım
"Senin " diye sordum.

" Yaban gülü " dedin.

Sessiz bir şekilde
"Koklamadan soluyorsun" demiştim.

Neden durup dururken sormuştun sevdiğim çiçeği diye düşünmüştüm.

Demek ki ulaşmıştın mektubuma. Acaba kaç tanesine,hangisine ulaşmıştın? Hangisini okumuştun?

Kendi adımı yazmazdım mektupta.

İskelet Çiçeği derdim hep.

Neden diye sormuşsundur. 

Çünkü yağmur yağdığında şeffaflaşan bir çiçek
İskelet Çiçeği
Yağmur durduğunda ise eski haline döner.

Tıpkı benim gibi...

Yağmur yağınca hissetmek için kokunu düşüncelerimden ayırırım kendimi.

Sonra eski halime geri gelirim.
İçimde yaşadığım bu sevgiyi sadece ben ve gezdiğin sokaklar bilir...

Yaban gülü dediğin zaman anladım sensiz geçecek günlerimi.

Kokunu bilmeden sesini duymadan sevmiştim o zamana kadar.

Kokun benim için hep yağmur gibiydi.

Yağmur yağdığı zaman tüm sokaklar sen kokuyor diye çıkardım dışarı.

Gözlerin gözlerim olmuştu karanlığıma. Şiddetli yağan yağmur ve fırtına da
Hep sen vardın yanımda.
Anlatmaya kıyamadığım gözlerini mısralarımda.

Yine seni gördüğüm o sokağa girmiştim.

Gözlerim ararken gözlerini takılmıştı bir duvar yazısına

" Yağmurun ardından ki Güneşin olayım " 

Oysa ki yağmur seni hatırlattırdı bana...

Uzun zaman sonra. Yine aynı yerde geçerken görmüştüm seni

Ellerinde eldivenlerin değil sarışın bir kızın elleri vardı.

Siyah, tişörtün içinde ki zayıf çocuk yerine beyaz  kazak için de kalıplı bir çocuk vardı.

Sen üşür müydün de tuttun bir başka eli
Siyah olan gözlerine ihanet değil mi beyaz.

Gözlerin o Acem Ceylanı gözlerin bulunmuştu başka gözlerde.

Kala kalmıştım olduğum yerde.

Yağmurun ardında ki güneş olmuştun.

Kokun artık sarışın kızın saçlarında

Bahar olmuştun ona ama beni bıraktın yağmurunda.

"Seni sarayım derken dikenin battı.
Yaprağının güzel rengi gözümden aktı"

"Seven dikene katlanır
Ayrılığa yürek mi dayanır"

"Böyle gitme yaban gülüm
Böyle bitme yaban gülüm"

"Dikenleri yalan gülüm
Sevdayı bitirmez ölüm"   

                     
                       İskelet Çiçeği
     

                          

FERİMAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin