3. Bölüm

157 31 13
                                    


Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk? Gerçekten iyiligimi mi istiyordu? Ona içimi dökmemi , tekrar güvenmemi... Nasıl bir hayal dünyasındaysa derhal çıkmasını umarak bakışlarımı üzerinde sabitleştirdim.

"Bunlar birer vicdan azabı gösterisi mi? Ben kimseyi tatmin edecek durumda değilim. Acını git ve evinde yaşa."

Arkamı dönüp oradan uzaklaştım. Dış kapıyı açtım. Koştu ve kolumdan tuttu.

"Yine o kadına mı gidiyorsun?"

"..."

"Annen senin bu umursamaz hallerin yüzünden gitti. O kadının evini basarak yaşadıklarını yaşadığını ve hayatını zindan ettiğini sanıyorsun. Aptalsın. O senin teyzen Derin, o senin teyzen. "

"S-çtıgımın teyzesi."

"Bu yobazlığınla annen dönecek sanıyorsun ya, yazık."

"Ona nasıl teyze diyebildin. Teyze dediğin anne yarısı, o bunu asla hak etmiyor. Yalnızca bir sürtük. Diğerleri gibi."

"Anlasana, annen olanları unutmak istiyordu. Hayatını artık bu kinle yaşamamanı..."

Gözyaşlarım kendiliğinden akıverdi. Korkarım ki haklıydı. Babamın intiharı, gördüğüm o çirkin şeyler , parkın bana oyunu değilde çaresizliği çağrıştırması , belki de herşey o kadına bağlıydı. Ama artık herşeyi sineye çekmem gerekiyordu. Önce anneme ihtiyacım vardı.

"Mete, annem ... Gitmeden birşey söyledi mi?"

"Sabahın erken saatiydi ve kapı çaldı. Açtıgımda Ayşe Teyze ile karşılaştım. Yatmamış olsa gerek ki gözleri normalden daha şişti. Seni ancak bana emanet edebileceği içerikli şeyler söyledi."

"Peki dönmek adına birşeyden bahsetti mi?"

"Hayır. Ama kendi ayaklarının üstünde durmanı görmeyi bekliyor bana sorarsan."

"Bunu onunla başarabilirdim. Kâbuslarımdan ancak o beni uyandırıyordu. Giderek ne yapmaya çalıştı?"

"Sana yardım edeceğim Derin. Beraber yeni bir hayat kuracağız. "

"Ya sen , sen nasıl tekrardan sana güvenmemi beklersin?"

"Başka şansın var gibi görünmüyor."

Somurtmuş olmalıydım ki , elimden tuttu.
"Hadi ama Derin, planlarımı merak etmiyor musun? Sana bir part-time iş buldum bile. Üniversite kaydını da geri açarız. Harçlarını da ödeyebileceksin."

Diyetisyenlik okuyordum. 2 yıl önce annem dizlerinden ameliyat olunca ona bakmak ve kaydımı dondurmak zorunda kalmıştım.

"Ne düşünüyorsun? Seksi olduğum kadar düşünceliyim de değil mi ?"

Kahkaha attım. Hayat ne tuhaftı. 14 yıl önce bu cümle yanaklarımın annemin soracağı derecede kızarmasına neden olmuştu, şimdi ise güldürüyordu. Mete de bunu düşünmüş olmalıydı ki gülümsemesine engel olamadı.

"Kitapların duruyordur. İş yeride Asel'in harçlarını ödemek için part-time çalıstıgı işyerinin hemen yan tarafı."

Asel, Mete'nin kız kardeşiydi. Küçükken pek iyi anlaşamazdık ama şuan en yakın arkadaşlarımda ilk üçe girebilirdi. Bizim fakültenin yan tarafında mimarlık okuyordu. Sık sık buluşuyorduk. Bu yüzden onunla aynı caddede çalışmak rahatlatıcıydı.

"Sen bir duş al aşağıda bekleyeceğim. Asel beş gibi çıkar evden. İlk gün beraber gideriz."

Arkasını döndü.

KarekökHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin