Karekök

4. Bölüm

Multimedya da Demir var.Yorum ve oylarınızı bekliyorum. ^_^ Bu bölüm değerlim @SelinGokcayE ithafen,

Gözüm tekrardan onu aradı. Bir masanın başındaydı . Kızlar konuşurken renkten renge giriyorlardı. Benim saçma sapan cümlemi önemsememesini şimdi anlıyordum. Bu alışılmış bir şeydi. Arka tarafta malzeme odası olduğunu tahmin ettiğim odadan bir önlük geçirdim elime. Aynaya baktım, keşke saçlarımı daha düzenli toplamış olsaydım. Bu ikoncan kızların içinde eyeliner ın tek süsüm olması komik olabilirdi doğrusu.

Yanına gitmek istedim. İlk günüm, öğrenmek istediğim şeyler olabilirdi. Kapıyı açmaya yeltendim. Pat... Bir çift su yeşili gözle karşılaştım.

"Bir ihtiyacın olur da çekinirsin diye geldim."

Lanet olsun... Yakışıklı dediğin egoist olur, sert olur. Bu kibarlık da nesiydi?

"Ben de yanına geliyordum. Nereden başlamam gerekiyor?"

"Benimle gel. Siparişe çıkalım."

OMG! Bana çıkma teklifi etmişti. Hemde emrivaki. Gözlerimin Whatsapp'taki kalp gözlerden olup olmadığı hakkında emin olamıyordum.

Arkasını döndü, bende onu takip ediyordum. Bir masanın yanında durduk. Bu kafe öylesine büyüktü ki 5 kişinin nasıl yetiştirdiklerini düşünedurdum. Demir sipariş alırken ona baktım ve bir an yalnız olmadığımı benim gibi onlarca kız olduğunu farkettim. Hepsi düğüne gelircesine süslenmişti.

"Başka bir arzunuz?"

"Ne yiyor da bu kadar kusursuz oluyorsanız aynısından istiyoruz."

Hemcins olduğumdan utandığım kadın, Demir'in içine akıyordu. Demir ise yalnızca başını kaldırıp gülümsedi. 'XS'yi andırıyordu ama bu daha çok 'SX'di mübarek... Bakışlarını benimkilerle birleştirdi.

"Bunları getirebilirsin değil mi , küçük hanım?"

"Bir waffle, bir sıcak çikolata. Hemen dönerim. "

Vücudumda Women Ego hormonu salgılanmış olmalıydı ki gülümsedim ve arkamı dönüp hızlı adımlarla mutfağa gittim. Bu tabak niye ağırdı bu kadar. Çikolata dökülmesin diye dua ederken Demir'in bu tarafa doğru geldiğini gördüm. Yanıma geldi ve tepsiyi aldı. Tabi ben iptal ama bu sefer çaktırmamaya çalıştım. Etrafı toparlamaya başlamamla Lamia Abla'nın bana doğru geldiğini farketmem bir oldu.

"Alışabildin mi tatlı şey? Yorulmuyorsun umarım."

"Aah rica ederim. Yorulmuyorum tabiki."

"Demir ile anlaşabildin mi?"

"Evet. Henüz bir sıkıntı yok. Teşekkür ederim."

"Hmm o zaman daha da olmayacak demektir."

Omzumu sıvazladı ve uzaklaştı. Bu kadın çok tatlıydı. Ama ne demeye çalışmıştı?

Saat akşam 8 olmuştu bile. 8:30 çıkış saatiydi. 10 dk geçti. Kapıda Mete'nin arabası gözüme ilişti. Asel ile beraber içeri girdiler. Demir ise etrafı toparlıyordu. Asel onu görünce bana kaş göz yapmaya başladı. Sonradan hesabını soracaktım, bendeki de kalp...

Mete'yi uzun zamandır bu kadar cool görmemiştim. Uzun saçları havaya kalkık yana yatıktı. Marka iş ceketlerinden birisini giymişti. Siyah gözleri ve sık kirpikleri içine çekiyordu kendini. Bir an etrafıma baktım. Çevremde ne daş çocuklar vardı böyle. Komşum Mete, iş arkadaşım Demir. Wowowo

"Acele et, eşyalarını da al gel. Annem bizi bekliyor. "

Asel de yakışıklı gördüğünde aldığı ses tonuyla;
"Derin, hayatım biliyorsun ben çıkamıyorum. Yanıma neden gelmedin?"

Mete 'yle ikimiz kınayıcı bakışlarımızı Asel'in üzerinde birleştirdik. Daha sonra birbirimize bakıp kahkahayı patlattık. Elini belime sarmasıyla yüzüm arka tarafa döndü. OMG! Demir bize mi bakıyordu? Azıcık kıskanarak. Off kıskanmıyordu tabiki sadece ben fazla Wattpad hikayesi okuyordum. Ama bakıyordu sonuçta...

"Çantamı alsam iyi olacak."

"Biz arabada bekliyoruz, çabuk ol."

Koştum. Odadan çantamı aldım. Aah Demir'in kıyafetleri buradaydı. Daha sonra bu odaya keşfe gelmeliydim. Odadan çıkar çıkmaz yine Demir ile karşılaştım. Gü-lüm-se-di.

"Acele et küçük hanım, sevgilin beklemeyi sevmiyor gibi."

'Küçük Hanım' benim için 'Gülüm' ile eşdeğerdi. Ama Demir tatlı söylüyordu. Neyse şimdi bunları düşünemezdim. Gece yorgan altı mesaim vardı zaten.

"Görüşürüz Demir, kendine iyi bak."

"Sende... Yarın 10 gibi burada olursun."

Başımı onaylarcasına salladım ve koşmaya başladım.
Tam arabaya bindim ki... Lanet olsun...

~Az önce Mete'ye sevgilin mi demiştii?!!~