Medya :Asya Karahanlı
✨"abi ama o olmasa Asya şimdiye..."
3 gün sonra Asya'dan
Baba denilen adam ortalıkta görünmüyordu.Biraz uyuduktan sonra odamda takırtılar duymaya başladım ama artık yeter.
Gözlerimi kısıkça araladım Egemen doğru hattinden fazlaydılar.uyuyor numarasına devam ettim ne kadar becerebildiysem.
Ama Egemen anlamamıştı. Bitkin gözüküyordu oldukça yavaş adımlarla baş ucundaki sandalyeye oturdu. Ellerini birleştirerek dizinin üstüne yerleştirdi.
İç çekişin deki yorgunluğu hissede biliyordum. Bir az öyle kaldı onun burda olması beni rahatlatmıştı.
Telefonuna bildirim geldi bildirimle ürperdim oda kasılmıştı "utanmadan geliyor bide!" Sonra sinirle birkaç kelime mırıldandı.
Ne olduğunu merak edip yeni uyanıyormuş numarasıyla kalktım.
Benim hareketlendigimi görünce panikledi numara tamamlanınca onlardan beklenilmeyecek kadar yumuşak ve kısık bir sesle "hayır hayır uyanma""Noldu?" Ensesini sıvazlayarak tam konuşacak gibi oldu sonra vazgeçip "sen biraz daha uyu" diyerek çıktı.
Yorgundum ama uyumak istemiyordum 4 günde bu kadar bitkin düşecegimi sanmazdım.
Söz veriyorum bağışıklığım bu saçmalıkları içinde olduğum sürece sana iyi bakıcagım! Ama pazartesi.Sıkıldım sıkıldım ve sıkıldım. Düşündüm sadece azıcık çünkü delirecektim.
***
Ben dalıp gitmişken Arda odaya girdi elinde değişik bir bardakta bir o kadar deyişik bir içicekle geldi.Dikleştim yüzümü buruşturarak elindekini baktım "bu ney?"
"Sevgisiz Leyla hanım kiraliçe hazretleri envayi çeşit yeşil meyve sebze toplayıp göndermiş ve özelikle tarif yazmış"
Alayla "yaa"
Arda başbakandan bahsederce devam etti "kendileri Fransa'da oldukları için geçmiş olsun dileklerini yollamış" sonlara doğru sesi değişmişti.
Anlamayarak "geçmiş olsun?"boş ver
Arda ofladı "onu boşver şunu iç"
İgrenerek bardağa baktım "sanmıyorum"
Arda tam bardağı alıp ağzıma dökücekken aşağıdan bı ses geldi "ARDA OKULA YARIN GİDİYORSUN BEN BU APTAL ADAMI DİNLEMEK ZORUNDA DEĞİLİM!!"
Ve sonra bağrıştan daha sesiz ama sitemkar bir sesle "Ayrıca muhabbetide hiç sarmıyor diyemedim başımıza gelenleri!"
Koray bayağı dolmuş gibiydi. Arda ofladı bardağısehpaya koydu telaşla geri adımlarken "ben gelene kadar onu içiyorsun"
Yalvararak ona baktım ağzımı açıcaken odanın kapısından "Hepsini!"
***
Arda on beş dakikadır yoktu bu benim için iyidi fakat yeşil Gargamel'in unutmuş ve Lale hanım'ın yoladığı yeşil kötü iksir bana bakıyordu.
Malesef ki kaçınılmaz son karşımdaydı. Düşünürken gözüm odaya kaydı vay! Yatağın kenarında küçük güzel yapraklı ağaç sayılabilicek bir çiçek vardı.
Aslında onun büyük bir ağaç olabilirdi tabii güzel bir iksirle.
Kendimi ikna etmeye çalışırken merdivenlerden Arda "içmediysen sonun kötü olur!" Daha güzel bir ağaç olman için.
Allah'ım affet koca bardağı boşaltım iğrenç bardağı hızlıca yerine koydum ayak sesleri yaklaşıyordu kapının önüne geldiği anlaşılabiliyordu.
Kapı kolunu açtığında çoktan uyku numarasına geçmiştim. Yavaş adımlarla yanıma geldi ayak sesleri kalp atışlarında birleşebilicegi Kadar sessizdi üzerimi örtü gitmesini bekledim..
Gitmesiyle ayaklandım elim telefona çarptı ve yere düştü bom! Bu kadar ses çıkmamalıydı gözlerimi sıkıca kapadım ses bittiğinde yavaşça kapıya baktım derin bir oh çektim sağırlı işime gelmişti.
Gevşeyip duvara yaslandım ardından kapı bı anda açıldı gözerim büyüdü Arda az önceki halim gibi rahatlayarak yanıma geldi "Sana bir şey oldu sandım uyanmişsin
Ne demezsin "Noldu?"
"Telefonum düştü"
"Neyse" çok yapmacık konuşuyordu azda olsa azarlanmis gibiydi.
"Çok sıkılıyorum"
Arda anlamıyorum gibi yaparak "Ne?acıkıyormusun?" sayılırdı.
Ardından birlikte odamda patlayana kadar yemek yedik.
***
Yine ölüm gibi derin işkence gibi bir uykunun sonuna gelmiştim eklemlerim ve ruhum acı çekiyordu zorla gözlerimi açtım elimle yokladım ve sonunda bulmuştum saat epey erkendi.
Ofladım ama bu halimden kurtulmak için planımı uygulamlıydım.
Çalışma masasının çekmecesi deki yemek zulamdan birşeyler atıştırdım.
Ayağa kalkıp elimi ve yüzümü hunharca yıkadım.Dolabın derinliklerinden okul kıyafetlerimi buldum o anı anlatamam bir hazine gibiydi özenle giyindim giyindigimin tam tersi şekilde özensiz saçıma çeki düzen verdim.
Çantamı hazırladım kalemimide bulmak zaman almıştı. Herşeyin tamamlamıştı derin bir nefes aldım.
Çantamı sapından sıkıca tutup kapıyı yavaşça açtım.Parmaklarımın ucunda yavaş yavaş merdivenlere yürüdüm. Ben niye bukadar panik yapmıştım ki dördüncü kattaydım aşağı yuvarlansamda çok fark etmezdi.
Sorunsuz sayılabilecek şekilde aşağı inmiştim ama şimdi kritik yerdeydim YEMEK ODASI! Hepsi oradaydı. Hararetli bir konuşma var gibiydi sonuncu merdivene bastım ve iğrenç bir cızırtı çıktı içerdeki konuşma bir anda durdu çantamı iyice sıktım.
Ateş "Arda kalk bir bak dışarıya"
Arda "ya ben niye gidiyorum Egemen gitsin"
Egemen olayın ona nasıl geldiğini anlamadan "banane be!"
Ardından donuk bı sesle Poyraz "Arda hadi"
Arda oflayarak sandalyesinden kalkıp yemek odasının kapısından etrafa bakındı. Ama ben çoktan kapının önüne gelmiştim ve ordan beni görmesinin imkanı yoktu.
Kapının önünde kendime bir sandalye çektim çantamıda sandalyenin kenarına koydum ve beklemeye başladım Arda'nın uzatması bu kadar işime yarıyacağını sanmazdım.
Arda geri döndü "bir şey yok rüzgardandır" ne kadar zeki bir ikizim var. Sonra devam ettiler. Çok uzun zaman geçmişti ki uyuklamaya başlamıştım.
Taki yine konuşmalar başlayıncaya kadar "Egemen Asya'ya kahvaltısını götür" Koray'ın sesi her zamankinden farklıydı.
"Zeynep Hanım acaba daimi olarak mı gelse?"sanırım yemekleri yapıp arada bir evi temizleyen kadındı başım o kadar kalabalıktı ki soramaıştım.
Koray aynı sesle "bakarız şimdi hallet"
Hepsinin ayaklandığını duya biliyordum kısa süre sonra Koray Poyraz Ateş ve Arda koro halinde benim olduğum yere doğru geldiler beni görmeleriyle bir anlık duraksadılar.
Arkalarından Egemen telaşla koşarak
"Abi Asya yok!"Hepsi aynı anda dişlerinin arasından tıslayarak "Farkındayız"sonra tekrar aynı halde ama daha seslice "Odana gidiyorsun!"
Poyraz öne geçti "Hayır gidiyor, hatta ben götürüyorum" bir az tirsmistim ama dönmek yoktu.
&&&
Geciktiğimin farkındayım ama sizde oy ve yorumlarınızla yardım etmelisiniz.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim bi mafya
Novela Juvenilkaçırılan bi kız hayatı boyunca hiç ailesi olmamış. Babasının hırsı yüzünden kaybedilen bi kardeş yılarca gizli bağışçı olarak sanılan abiler. peki bunlar nası biriler? Asya onlara inanıcak mı? yada kabulenicekmi? Asya'nın peşini bırakmıyacak olan g...