Yaz gelmeye başlamıştı. Havalar iyice ısınmaya, üniversite iyice çekilmez olmaya başlamıştı. Herkes tatil planları yapmıştı, hazırlıklar son dere hızlı bir şekilde ilerliyordu. Rabia günlerdir düşündüğü, içten içe heyecanlandığı tatil planını arkadaşlarıyla paylaşmanın vaktinin geldiğini düşündü.
(Bahsi geçmişken Rabia; esmer güzeli, uzun ve dalgalı saçları olan, sempatikliğiyle bilinen ve girdiği her ortamda dikkat çeken bir kızdı. Küçüklüğünden beri en büyük hayali oyuncu olmaktı. Bu konuda önüne engeller çıkmıştı ama pes etmek ona göre değildi. Engellere göğüs germesinin başarısını İstanbul'da konservatuar kazanarak almıştı. Şimdi konservatuar 2. sınıf öğrencisiydi. Çevresi genişti ama tabi ki onun en iyi dostları ''ABKÖRM'' üyeleriydi. Ha unutmadan Rabia, ABKÖRM'ün en kalın sesi, R'siydi.)
Drama dersinden çıkar çıkmaz dans salonuna gidip Özge'yi buldu.
(Özge uzun boylu, uzun bacaklı ve beyaz tenli bir kızdı. Uzun ve düz, siyah saçları beline kadar geliyordu. ABKÖRM'ün her üyesi gibi dikkat çekmek onun belirgin bir özelliğiydi. Özge'nin en büyük hayali manken olmaktı. Bu konuda çok zorlanmamıştı. Liseden sonra Ankara'da bir ajansa başvurmuş ve kabul edilmişti. Kimse böyle bir kızı kaçırmak istemezdi doğrusu. Ankara'da bir takım mankenlik eğitimi aldıktan sonra kariyer yapabilmek için İstanbul'a gitmesi gerektiğini anladı. Ama bir yandan da üniversite okumak istiyordu. Okuyacağı bölümünde mankenliğe bir katkısı olması gerektiğini düşündü ve konservatuar, modern dans okumaya karar verdi. Böylelikle Rabia'yla birlikte Ankara'dan İstanbul'a gelerek yeni bir hayatın kapısını araladılar.)
Rabia heyecandan hızlı adımlar atıyordu. Hızlı hızlı Özge'nin yanına gitti ve:
-Çok güzel planlarım var, hemen gelmelisin!
-Neler oluyor Rabia?
-Tatile gidiyoruz kızım, tatile!
-Kim? Ne? Nereye?
-Herkes tatil planları yaparken biz burada kampüs bekçiliği yapmayacağız herhalde değil mi? Hadi gel gidip bir şeyler içelim, o sıra konuşuruz.
Özge hemen üzerini değiştirdi, çantasını alıp çıktı. Kampüsteki bir cafeye gittiler. Cafe o kadar doluydu ki yer bulmak imkansızdı. Ama bu onlar için sorun değildi. Çünkü cafede ki çocukların onlara yer vereceklerini biliyorlardı. Arka taraftan Barış ve Deniz'in masadan kalktığını gördüler. O tarafa doğru yürümeye başladılar. Barış:
-Buyurun kızlar oturun.
Özge'de teşekkür etti ve masaya oturdular. Rabia daha fazla dayanamayıp bütün planı bir çırpıda anlatmaya başladı:
-Bak şimdi. Biz liseden beri yakın arkadaşız. Ama hiç birlikte tatil yapma fırsatı bulamadık. Şimdi ise hayatımızın en güzel yıllarındayız. Bunu değerlendirip bu yaz hep birlikte tatile çıkmamız lazım.
-Canım benim çok güzel düşünmüşsün de bakalım bizimkilerin programları buna müsait mi?
-Biz herşeyi ayarlarsak gelmek zorunda kalırlar, program falan anlamam ben.
-Tamam o halde. Bizim İzmir'de ki eve gideriz. Ne istersek yaparız.
-İşte bu be! Çok güzel olacak hissediyorum.
-Ayy! Çok eğleneceğiz. Ama şimdi Bayan Panter'in yanına gitmem lazım.
-Kim panter? Bayan Panter kim kızım?
-Yeni gelen modern dans hocası...
Rabia, Özge'nin bu solgun tavrından yeni gelen hocadan haz etmediğini anlamıştı. Çokta üstüne gitmeden:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''ABKÖRM''
Fiksi RemajaHerkesin gençlik hayalleri vardır. Özellikle lise döneminde herkes çok büyük hayaller kurmuştur. Ancak hayallerini gerçekleştirebilen kaç insan vardır dersiniz? Belki bu insanların yarısından çoğu hayallerini gerçekleştiremiyor ve herşey toz pembe b...
