8- Benim Suçum Neydi?

364 28 121
                                    

Kötü günler çok yakında

0568*****: Ege, onların senin biyolojik ailen olduğu konusunda pek de emin olma bence :) tüm olayları sana yarın açıklayacağım. Kendini hazırla çünkü öğreneceğin şeylerden sonra şok olacaksın, ayrıca berke de söyle ağlamasın! her saniye ağlıyo ya yeto. Berk demişkennn, berkim sanada bir haberim varrrr, takipte kalın babyler...

Bu mesajın hemen ardından bir bildirim daha geldi.

0568*****: AAA, neredeyse unutuyordum! Yarın yeni bir sır öğrenecek tek kişiler Ege ve berk değil. Hayatıyla ilgili yeni bir şey öğrenecek diğer şanslı kişi de sensin "Mavi". Tamam, unuttuğum başka bir şey kalmadı sanırım, e hadi bay o zaman! Bol kabuslu geceler geçirmeniz dileğiyle....

Gelen mesajlarla adeta kanımız donmuştu. Çünkü bu yazdıklarının anlamı şuydu; x burada, bizim yanımızdaydı. Ve şuan herhangi bir yerde saklanıp bizi dinliyordu.

Belkide saklanmaya tenezzül bile etmemişti. Belkide şuan gözgöze geldiğim insanlardan, arkadaşlarımdan, biriydi, bilmiyordum.

Ege, Berk ve mavi şaşkınca birbirine bakıyor, ne olacağını çözmeye çalışıyorlardı. Daha sonrasında belki bizi izleyen şüpheli birini görürüz umuduyla hepimiz etrafımıza baktık. Görünürde bizden başka kimse yoktu. Yaklaşık 1-2 dakikalık süren sessizliği Berk bozdu.

Berk: X misin nesin, her kimsen gel çık ortaya ya!

Sesi hem sinirli hemde hesap sorar bir tondaydı.

Berk: Anlat bize neden bunu yaptığını. Neden ya neden!? Ne istiyorsun benden, Cemremden ve diğer arkadaşlarımdan? Eğer korkak değilsen gel anlat ya! Biz ne yaptık sana ya, ne yaptık ya ne yaptık!? NE İSTİYORSUN BİZDEN!?

Bir süre duraksadı ve yeniden konuşmaya başladı. Bu sefer sesi ağlamaklı ve kırgın çıkıyordu.

Berk: Ben artık dayanamıyorum yeter ya, çok yoruldum... Tam benim sıram geçti dedim sevgilime bulaştın. Hadi tamam onun olayıda bitti, şimdi sıra Ege ve mavide, ama gönderdiğin mesajda yine ben varım yine ben! PEKİ BENİM SUÇUM NE YA!? Bi sal beni moruk ya, yoruldum artık lan sal beni sal!!

Konuşmasının sonuna doğru sesi iyice çatallaşmıştı. Sözlerini bitirir bitirmez yere çöktü ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Cemre hemen berke sarıldı. İkiside bu bir aylık süreç içinde çok fazla yara almışlardı ve almaya da devam ediyorlardı. Birbirlerine sarılınca yaralarının geçmeyeceğini biliyorlardı fakat birbirlerinden başka sığınacakları kimse yoktu.

Öğrendikleri şeyler yüzünden binlerce parçaya bölünen kalplerinin kolay kolay onarılamayacağını biliyorlardı, çünkü yürek yarası iyileşmezdi. Fakat onlar, pes etmek yerine daha da sıkı sarılarak birbirlerini iyileştirmeye, birbirlerinin acılarını azaltmaya çalışıyorlardı.

Berkin dediği şeyler içimize oturmuş olacak ki hepimizin gözyaşları yağmur olmuştu. O akşam hiç uyuyamamıştım. Berkin söylediği şeyler, yaşadıklarımız, x in sürekli bizimle uğraşması, sıranın bana yaklaştığını bildiğim için kalbimi esir alan korku, ne öğreneceğimi veya ne yapacağımı bilememek... Tüm gece bu düşüncelerle boğuşmuştum.

Sabah okulda bizimkileri gördüğümde, onlarında durumlarının benden farksız olduğunu anlamıştım. Hepimiz başlangıçta bir şaka sandığımız x'in yavaş yavaş hayatımızı mahvetmesini izliyorduk adeta.

O günki kadar gergin hissettiğim başka bir gün hatırlamıyorum. Bu gerginliğin en büyük sebebi x'in ilk defa üç kişiye aynı anda bilgi verecek olmasıydı. Normalde mesajlar bir kişi hakkında olurdu ve biz o bir hafta içinde onu motive etmeye ve sakinleştirmeye çalışırdık. Fakat bu sefer öyle olmamıştı, üç kişi birden demişti ve bu bizi çok geriyordu. Telefonlarımıza gelen her bildirimde yerimizden sıçrıyor, x'ten olmadığını görünce sakinleşiyor, ve tekrardan rahatsız edici bekleyişimize dönüyorduk.

Okul saatleri içinde anlatmaya değer pek bir şey olmamıştı. Okuldan çıkmış ve doğruca mavilerin evine gelmiştik. Mavinin annesi bize kapıyı açmıştı.

Mavi'nin annesi: Ooo mavi arkadaşlarınla mı geldin, iyi yapmışsın. Merhaba gençler gelin içeriye buyrunnn

Çok tatlı bir kadındı doğrusu. Egenin ailesi ne kadar gıcıksa, mavinin anne ve babası da bir o kadar tatlı insanlardı. Hepimiz salona geçtiğimizde yanımıza geldi ve konuşmaya başladı.

Mavinin annesi: mavim, güzel kızım, siz rahat rahat takılın evde, bende derya teyzenlere gidiyim. Dolapta yemekte var. Acıkırsanız yersiniz tamam mı güzelim. Hadi öptüm, görüşürüz.

Mavinin annesi de evden çıkınca bizimkilerle baş başa kalmıştık. Saat 17.00 ydi ama halen x'ten herhangi bir mesaj gelmemişti.

Mavi: Arkadaşlar, sizce bize ne söyleyecek?

Vefa: bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığı kesin.

Çağrı: benim aklıma yine bişey takıldı. Dün konuşamadık da...

Ali: söyle çağrı noldu?

Çağrı :bu x bizim ne konuştuğumuzu nerden biliyordu?

Sevgilim derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti

Çağrı: düşünsenize, daha önce bizim zeynonun evinde olduğumuzu da bilmişti.

Melek: Belki sizi gözetliyordu?

Çağrı: Hadi onu anladım da... Bizim sizdeyken ne konuştuğumuzu nerden biliyodu o zaman, hı? Evinizde dinleme cihazı yok herhalde dimi?

Ege: yok be olm ne cihazı.

Arap: Çağrım haklı, eğer evinizde dinleme cihazı yoksa bunun anlamı...

Arap: Ne ki bunun anlamı, kafa kalmadı bende.

Hemen araya girdim.

Zeyno: bunun anlamı şu ki, x aramızdan biri olabilir. Ama kim?

Bu cümleyi bilerek söylemiştim çünkü bu sözümden sonra verecekleri tepkileri merak ediyordum. Hepsinin yüzüne dikkatlice baktım ama anormal bir şey yoktu. Hepsi şaşkınlıkla birbirine bakıyor, başka hiç bir tepki vermiyorlardı.

Önümüzdeki 3 saat boyunca hiçbir şey olmadı. Hepimiz sevgililerimize sarılmış beklerken gelen bildirim sesiyle yerimizden sıçradık. Saat tam 21.00'dı.

Kötü günler çok yakında

0568*****: Ay helüüü, hepinize merhaba eyy ahali. Ege öncelikle sana şunu söylemeliyim ki dün "biyolojik ailen olduklarına emin misin" derken şaka yapıyodum odjslsnsşsm. Neyse konumuza dönecek olursak, evet o insanlar senin biyolojik ailen ama sadece senin değil, aynı zamanda mavi ve Berkinde biyolojik ailesi. Evettt, doğru anladınız. Siz Kardeşsiniz!

Bu neydi şimdi? Hayatımız resmen yasak elma dizisine dönmüştü.

0568*****: tamam bana inanmıyor olabilirsiniz ama bu gerçek. Altta gönderdiğim resimler her şeyi açıklıyor. Ama halen inanmıyorsanız gidin ailenize sorun. E hadi bana bay o zaman. 🤩

Altta gönderdiği mesajlar mavinin evlatlık belgeleriydi. Ege, mavi ve berk birbirleriyle göz göze geldiler. Hepsi hem şaşkın hem de çok garip hissediyorlardı. Sonuçta en yakınım dedikleri arkadaşları, aslında kardeşleri çıkmıştı. Ne tepki vereceklerini bilememiş olacaklardı ki hiç birinden çıt çıkmıyordu. Uzun süren bir sessizlikten sonra egenin sesi duyuldu.

Ege: hadi o zaman, bizim eve gidelim, ve gerçekleri öğrenelim...

Ay helüüü, bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayınn. Eğer bölümü beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnn. Görüşmek üzeree ❤️

Tozlu ElmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin