13-O İyi Mi?

466 45 106
                                    

Bölüme başlamadan önce olayları hatırlamak için bir önceki bölümü tekrardan okumanızı tavsiye ederim, iyi okumalarrr

Ertesi gün hava soğuktu. Saat yedi olmasına karşın güneş daha yeni doğuyordu. Güneşin ilk ışıklarının vurduğu bu küçük hastahane odasında yatan genç adam yavaşça gözlerini araladı.

Büyük bir koltuk, televizyon, pencere, kapı... Çağrı bu gördüklerine anlam verememişti. Neredeydi? Koluna bağlı serumu gördüğünde hastane odasında olduğunu farketti. Peki niye gelmişti buraya?

Dün neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Zeynoyla sahilde yürüyorlardı sonra telefonlarına mesaj gelmişti. (Fakat çağrı sakinleştiricinin etkisiyle ne mesajı geldiğini hatırlayamadı.) zeynoyla avmye gitmişlerdi evet... Sonra bi video izlemişlerdi, sonra zeyno koşmuştu, çağrı onu bulmuştu ve Sonr- Genç adam olanları hatırladı ve olduğu yerde çığlık atmaya başladı.

Çağrı: Zeyno... ZEYNO!

Onun çığlıklarını duyan doktor odaya girdi ama genç adamı sakinleştirmek artık mümkün değildi. Sürekli zeynonun ismini sayıklıyordu.

"Doktor bey zeyno nerde, o iyi mi? Lütfen ölmediğini söyleyin lütfen yalvarırım..."

Doktor hemen çağrıya düşük dozlu, uyutmayan bir uyuşturucu iğne yaptı ve konuşmaya başladı.

Doktor: Korkma yavrum, zeyno iyi. Fakat çok kan kaybetmiş, hayati tehlikesi devam ediyor maalesef...

"Hayati tehlikesi devam ediyor maalesef" çağrı ağlamaya ve doktora yalvarmaya devam etti. Bir yandan da zeynoya bir şey olur diye korkuyordu.

Çağrı: h-hayati t-tehlike mi?... Doktor amca en azından onu görmeme izin ver lütfen, yalvarırım...

Doktor başını olumsuz yönde salladı ve dışarıya çıktı. Genç adam bağırmak, ortalığı yakıp yıkmak istiyordu fakat uyuşturucu etkisini çoktan göstermiş, genç adamın hareket etmesini engellemişti.

Tavana bomboş bakarak geçirdiği 2 saatin sonunda odanın kapısı açıldı. İlacın etkisi biraz olsun geçmişti ve bu sayede çağrı kapıya bakabilmişti.
Gelen kişiler onun can dostları, arkadaşlarıydı. Yüzlerinden ne kadar üzgün oldukları okunabiliyordu. Hepsi odanın dört bir köşesine dağıldığı.

Arap: Çağrı iyi misin?

"Nasıl iyi olabilirim ki?" dedi Çağrı ağlamaklı bir tonda.

Hazal: Çağrı... Ağlama lütfen...

Çağrı: Nasıl ağlamayayım Hazal... Zeynom, sevgilim, diğer yarım... Şuan can çekişiyor ve ben onun yanına gidemiyorum, onun acılarını dindiremiyorum, elini tutamıyorum... Bunun canımı ne kadar acıttığını tahmin bile edemezsin...

Odada yankılanan bu konuşma hepsinin içine oturmuştu.

Ege: Ah be Çağrım...

Birkaç dakika süren konuşmalardan sonra Çağrının gözleri odanın bir köşesinde oturan vefaya kaydı. Normalde susturamadıkları çocuğun ağzını bıçak açmıyordu.

Çağrı: Vefa, vefaaa!

Vefa hiçbir tepki vermedi. Sessizce ağlayarak öylece duvara bakmaya devam etti.

Melek: Vefaya bizim bilmediğimiz bir şey mi oldu? Bugün hiç konuşmuyor da...

Cemre: Zeyno... Zeynoyla çok yakın olduklarını biliyorsun zaten. Zeyno onun için kardeşten bile öte. Dün onu öyle k-kanlar içinde Çağrının kucağında yatarken görünce....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tozlu ElmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin