2. bölüm( acı karar)

123 22 21
                                    

Hepinize merhaba ✨

Yeni bir bölümle karşınızdayım.
Umarım kurgum ilginizi çekmiştir.
Kitaplarımı sevği ve saygıyla okuyan biricik okurlarıma çok
Teşekkür ediyorum ♥️

Satır arası yorumlarında görüşmek üzere ✨

🖤

Anka kuşu gibi bu gece küllerimden doğucaktım.
Ve... Özgürlüğe kanat açarak
Kadınların sesi olucaktım.

Sahi kadın neydiki insanlar için?
Hizmetçimiydi? Neydik biz kadınlar? Ben, evimi bırakıp
Gitmek istemiyordum. Annemin
Gelinlik çağının geçtiği, babamın
Doğup, büyüyüp baba olduğu evi
Hiç terk etmek istemiyordum.
Ama bazı seçimler bizim irademiz
Dışındadır. Biz ne kadar çırpınsakta yuvamızdan bir gün
Uçmamız, kendi hayatımızı kurup
Yaşamamız gerekliydi. Bu hayata,
Hayatın bize getirdiği bütün kötülüklere, iyiliklere alışmamız için yuvamızdan ayrı kalmamız
Ğerekti. Benim yuvadan uçmama
Gerek kalmamıştı. Ben en büyük
Kötülüğü ailemden, amcamdan
Yemiştim. Belki bir başkası yapsaydı gücüme gitmezdi.
Ama amcamın... Yaptıkları hem
Yüreğime ağır geliyordu. Hemde
Onunla aynı evde aynı havayı
Solumak bile gücüme gidiyordu.
Annemin, babamın kemikleri
Mezarda sızlıyordu. Belkide halime
Üzülüyoryadır ama ellerinden ne
Gelir onlar artık yanımda değiller.

Yüreğim bir enkaz gibiydi. Nereye
Ayak atsam, nereyi onarmak için
Ey atsam elimde kalıyordu.
Beynim düşüncelerimin kaybolduğu bir çöplüktü.
Nereye bir tohum eksem orası
Cöp olup yok oluyordu.
Peki ben nereye gidicektim.
Kim bana yardım ederki? Kim
Benim esaretimden kaçmama
Yardım ederdi? Kimse!
Kimse, kimseye yardım etmezdi.
Kim niye başını belaya soksunki
Niye başına uğursuz bir kızı bela
Etsin. Ben bir başımaydım. Ve bu yoldan tek başıma aydınlığımı
Bulucaktım. Tek başıma!

Zor bela biriktirdiğim paramı
Alarak, hızlıca odamdan çıktım.
Nereye gidiceğimi tam kestirememiştim ama aklımda
Tek bir yer vardı. Son çare oraya
Gidicektim. Sessiz adımlarla gecenin karanlığın da hızlıca
Konaktan çıktım. Yüküme yük
Olan, çantam belime feci bir ağrının girmesine sebep oluyordu.
Ama hayatta ne acılar vardı. Bu neydiki... En hafif bir acıydı benim
İçin. Konağın arka tarafına geçerek,
Duvara yavaşça tırmandım. İçimden bildiğim, bilmediğim tüm
Duaları tek tek okuyordum. Yakalanmamak için. Hızlıca
Duvarın üstüne çıkarak, aşağıya
Baktım. Yüksek di biraz ama dilanla her seferinde atladığımız
İçin yüksek gelmiyordu.

" Hadi, bejna atla çabuk!" Dilanın
Tehdit dolu sesiyle kendime gelerek
Gece karası gözlerine baktım. Belkide bu son sesini duyuşumdur.
İnsanlık hali gidipte dönmemek var,dönüpte görmemek var.
" Tamam. Atlıyorum. Sessiz ol
Biraz." Alel acele duvardan atlayarak, dilana sarıldım. Son sarılışımın olmamasını diledim
Allahdan. O zaman dünyam başıma
Yıkılırdı. Derin bir nefes alarak.
" Beni unutma olurmu dilan... Zorunda olmasaydım ben memleketimi, seni,annemi, babamı
Asla yalnız bırakmazdım. Üzgünüm" soluklarım titrek bir hal
Almıştı. Nefesim bile bana ağır gelirken ben nasıl bu yükün altında
Yaşıycaktım? Güçsüz, cılız bir beden nasıl üste gelicekti bu yükün
Altında. " Şşt. Duymamış olayım.
Hem ben seni nasıl unutabilirim.
Seni unuttuğum gün öldüğüm gün olur bejna..." Gözünden akan
Yaşı silerek konuştum.
" Sakın o lafı ağzına alma dilan.
Ölüm sana yakışmıyor. Hem...ben
Sensiz nasıl yapabilirim? Alma o lanet kelimeyi ağzına!" Annemin,
Babamın ölümünden sonra ölüm
Bana nefret duygusu oluşturmuştu.
Sevememiştim ölümü, yada ölümün getirdiği hüzünü...
" Tamam. Ama kendine iyi bak.
Gidecek yer buldun değilmi? Bak
Söyle bejna elimden ne gelirse yardım ederim."

Nasıl derdim son bir şansım var
O da olmazsa sokaklara maskara
Olucağımı...

Titrek bir nefes alarak gülümsedim.
Acılarıma, yaşadıklarıma karşın
Gülümsedim. " Ben herşeyi hallettim Dilan. Sağol," dedim.
Sıkıca sarılarak uzun uzun çektim
Can bildiğim kardeşimin kokusunu.
Hızlıca konağın arka tarafından,
Yola koyuldum. Adımlarım bir kuş
Gibi hafif bir esir gibi tutsaktı.
Sokakta kimsenin olmayışı bir yandan iyiydi, ama diğer yandan...
Korumasız, savunmasızdım. Nasıl
Karşı çıkabilirdim onlara karşı?
Gücüm yetmezdi ki. Hızlı hızlı
İlerlemeye başladım. Gideceğim
Yer son sığınağımdı, o da bana
Yüzünü dönerse ne yapacağımı
Bilmiyordum.tek güvendiğim
Kişiydi ezman abi...
Hızlıca ezman abinin konağının
Önüne geldiğimde derin bir nefes
Aldım. Tabiki onun yanında kalmıycaktım. O bana bir yer
Ayarlayabilirdi,yada bana bir yol
Gösterebilirdi. Ben ne bilebilirdimki, hiç şehir dışına
Çıkmamıştım... Yada tek başıma uzun yola da çıkmamıştım... Bir esir Gibi Mardin'e takılı kalmıştım... Konağın önüne geldiğimde etrafımı kola kaçan ettim. Gider ayak kendime laf söz
Ettirerek, gururumu ayaklar altına bir kez daha alamazdım.
Konak küçüktü evet ama ezman abiye göre çok büyüktü. O hep derdi evde bir bekleyenin olmayınca sarayda yaşasan,bir kulübeden farksız diye...
Tahta kapının tokmağına bir, iki
Kez tıklattığımda, ezman abi kapıyı
Açmıştı. Anlamsız bakışlarla suratıma bakıyordu. Peki ben nasıl
Anlatıcaktım ona? Evden kaçtım
Bana yardım edermisin diyecektim?...

AŞKIN ACI TONU |Töre Serisi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin