~SasuNaru~ Aikido Koleji

Sasuke'nin ağzından...

Başım yataktan kalktığımdan beri ağrıyordu. Hareket etmek istemiyordum ama oraya gitmeliydim, ne olursa olsun amacıma ulaşmalıydım. Biraz zor oldu ama bir şekilde sol ayağımı bir adım ileri attım. Sonunda gelmiştim. Hızlıca üst çekmecelerin kapağını açtım. Elime ilk gelen bardağı kaptım ve sürahiye son gücümle basarak bardağı taşmadan su doldurdum. Amacıma ulaştığım için kendimle gurur duyuyordum. Bardağı tezgaha koydum ve yatağıma döndüm.

Üstüme yumuşacık yorganımı örttüm. Hasta olmaktan nefret eden biriydim ama şuan bulunduğum durumdan ve rahatlıktan memnundum. Ama aklıma takılan bir şey vardı, şuana kadar Naruto hiç yanıma gelmemişti. İyi olduğunu varsaydım.

   Saat 17:00

    Bir türlü uyuyamıyordum. Burnumun tıkanmasından nefret ediyordum, özellikle de uyumaya çalışırken. Sürekli aklımda Naruto vardı. Endişelenmem gittikçe artıyordu. Artık buna bir son vermeliydim. Yataktan zor da olsa kalktım. Üzerime koltuğun üstünde duran battaniyeyi aldım ve yurt odasından çıktım.

    Koridorda Sakura ile karşılaşmam iyi olmuştu.
"Sasuke? Senin hasta olduğunu sanıyordum!"
"Sence şuan yeterince hasta gibi durmuyor muyum?"
"Üzgünüm."
"Neyse Naruto nerde?!"
Sakura öylece kaldı.
"Naruto mu? Bilmiyorum bütün gün onu göremedim."
"O zaman hasta olduğumu nerden biliyorsun!"
" Dün gece Naruto'yla telefondan konuşmuştuk da."
Sakura'nın bunu söylemesiyle uzaktan birinin geldiğini fark ettim.
"Kiba!"
"Merhaba millet!"
Kiba elini tokalaşmak için bize doğru uzattı. Neden bilmiyorum ama birden vücudum kendiliğinden hareket etmeye başladı. Kiba'nın elini sıkıca tuttum.
"Naruto'yu sen kaçırdın! Biliyorum!"
Kiba terlemeye başladı.
"Dostum ne diyorsun?"
Elini alnıma koydu.
"Dinlenmelisin dostum." dedi ve Sakura ile yurt odalarına doğru gittiler.

Kiba ve Sakura Naruto'yu kaçırmış olamazdılar. Peki ya kimdi? Kim Naruto'yu kaçırmak isterdi ki? O sıra yanıma doğru koşan mavi salağı gördüm.
"Ne var Suigetsu?"
"Sasuke, Naruto'yu gördün mü?"
"Ben nereden bileyim!"
"Hani sevgilin ya."
Sakinleşmek için derin bir nefes aldım ve Suigetsu'nun dediklerini dinlemeye başladım.
"Ondan odama gitmesini istemiştim fakat gittikten sonra bir daha gelmedi."

Suigetsu'nun dedikleriyle aklıma bir fikir gelmişti. Kim Naruto'nun Suigetsu'nun odasına gidebileceğini bilebilirdi ki? Demek ki Suigetsu'nun bir arkadaşıydı ve Suigetsu ile iş birliği yapması büyük olasılıktı.
"Dostum iyi misin, ateşin var galiba."
"Sesli mi söyledim?"
"Sorun değil dostum, ama neden benden şüphelendiğini anlamadım. Zaten onu kaçırmak isteseydim ilk başta kaçırırdım!"
Dediği mantıklıydı ama bu bir şeyi ifade etmiyordu.

   Mavi salağın yanından ayrıldım ve merdivenlerden inmeye başladım. Merdivenlerde karşıma daha önce görmediğim bir kız çıktı.
"Sen Sasuke olmalısın!"
"Sen kimsin be?!"
"Ben Temari, Shikamaru benden hiç bahsetmedi mi?"

    Bu kızla harcayacak zamanım yoktu, merdivenlerden indim ve yemek yemek için yemekhaneye gittim. Başım hala dönüyor ve karnım bulanıyordu ama biraz daha iyi hissediyordum.

    Yemekhane kapılarından girdim. Bana doğru koşan Hinata'yı gördüm. Hinata'yla aram pek iyi değildi. Çok sessiz bir kızdı, sadece Naruto sayesinde biraz biliyordum. Yanıma geldi, ellerini omzuma koyarak konuşmaya başladı.
"Sasuke-kun sonunda uyandın, Naruto'yu gördün mü?"
O da mı Naruto'yu arıyordu.
"Ne yazık ki."
"Bütün gün onu aradım ama hiç bir yerde bulamadım, ya başına bir şey geldiyse!"
"Sorun değil, onu bulacağız."
Bunu söylerken bile ayaklarım korku ve endişeden titriyordu.

   Masaya oturdum karşımdaki sandalyeyi çeken Hinata elindeki yemekleri masaya koydu.
"En son ne zaman gördün Naruto'yu?"
"Gece saat dört gibi."
"Demek kimse görmemiş, bu ara da Temari'yi tanıyor musun?"
"Geçen sınavda görmüştüm, oldukça iyi dövüşüyordu."
"Bugün onu gördüm de, nedense adımı biliyordu."
"Belki bir arkadaşı söylemiştir."
"Arkadaşları kim ki?"
"Geçen kırmızı saçlı biriyle takılıyordu. Kaşları yok ve gözlerinin etrafı siyah biri, çok kotkunçtu."

    Sanki biraz tanıdık gibiydi. Doğru ya geçen sınavda Naruto'ya karşı yarışmıştı. Galiba Naruto'dan korkuyordu. Nedenini bilmiyorum ama içimden bir his Naruto'yu kaçıran o kırmızı saçlı çocuk gibiydi.

   Hızlıca sandalyeden kalktım. Hinata şaşırmış duruyordu. Bir şey demeden yemekhaneden çıktım. Sarı saçlı kız hala merdivenlerde bekliyordu. Biriyle konuşuyor gibiydi. Elindeki telefonu aldım. "Arkadaşının adı ne?!"
Kız öylece kaldı. "Neyden bahsediyorsu?"

    Sesimi yükselterek konuşacaktım fakat bir anda başım dönmeye başladı. Büyük ihtimalle hasta olduğumdandı. Ama kötü hissediyordum. Midem bulanıyordu. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu...

  Lütfen oy verin ve yorum yapın.