Bölüm 12

244 26 27
                                    

Mikeyin bakış açısından

Takemichy'le kahvaltımızı bitirdikten sonra gitmesi gerektiğini söyledi ve vedalaştık.
Karar vermiştim, Ken'le konuşacaktım.

Ona kızgın mıydım? Hayır..belki de evet.
Peki neden kızgındım? Tek sebep Emmanın ondan hoşlanması mı? Emma Ryuguji'den hoşlanmasaydı da bu kadar garipser miydim olanları?
Peki o yaptığından pişman mı? Takemichy'nin dediği gibi gerçekten benden hoşlanıyor mu, yoksa sade içkili miydi?

Bunların cevabını öğrenmenin tek bir yolu var.

MİKEY-DRAKEN ÖZELDEN

- Bu akşam saat 18:00 gibi ***'de seni bekliyor olacağım Draken.

'Kenchin' görüldü

Doğru karar mı verdim bilmiyorum ama bunu yapacaktım. Aklımdaki sorularla saatin 18:00 olmasını bekledim.

TIMESKIP

Saat 16:53 de hazırlanmaya başladım. Üstümü giydim, saçımı yaptım ve dışarı çıktım.

Kiyafet-

   Saç-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saç-

Yavaş adımlarla buluşacağımız yere doğru yürüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavaş adımlarla buluşacağımız yere doğru yürüyordum. Yol boyunca soracağım soruları, Draken'e kızmamın doğru olmadığını düşünüyordum. Sonuçta aşık olmak kimsenin elinde değildi..ama ona aşık olan kızın abisinden ne bekliyor ki?
Bunları düşünerek deniz kenarına çoktan varmıştım bile, ama Draken henüz gelmemişti.
Hava hafif rüzgarlıydı ve denizin dalgaları bu rüzgarla dans ediyordu adeta. Bir kayanın üzerinde oturup manzarayı seyrediyordum..

Drakenin bakış açısından

Çekinerek Mikeyin söylediği yere taraf gidiyordum. Endişeli ve bir o kadar da heyecanlıydım..
Deniz kenarına vardığımda bir kayanın üzerinde oturmuş denizi izleyen Mikeyi gördüm.
O uzun, sarı saçları rüzgarda savruluyor, ve yine rüzgar yüzünden gözleri kısılıyordu. Hava serin olduğu için yanakları ve burnu hafif kızarmıştı.. O an bana bu kadar cezbedici bir manzara sunduğu için tanrıya teşekkür ettim.
Kendimi toparladıktan sonra yavaşca Mikeyin yanına geçip oturdum ve beni farkedip konuşmasını bekledim.

Mikeyin bakış açısından

Bir anda Draken gelip yanımda oturdu. Konuşmuyordu, selam bile vermedi ki galiba sadece benim söyleyeceklerimi duymak istiyordu. Ben de fazla uzatmak istemiyordum açıkçası bu yüzden hemen konuştum.

M; Dün akşam hakkında bir kaç şey sormak için çağırdım seni.

Draken cevap vermedi, sorularımı bekliyordu anlaşılan.

M; Sadece içkili olduğun için değil mi?

D; Sayılmaz.

M; Onların dediği gibi benden gerçekten hoşlanıyor olamazsın.

D; Neden?

M; Emma..

D; Sorun sadece Emma mı?

M; Bu yeterince büyük bir sorun Ryuguji. Emma benim ailem, herşeyim. Onun mutluluğu da aklına gele bilecek herşeyden daha önemli. Bizim aramızda bir şeyler olmasının söz konusu bile olmadığını söylemek istedim sadece.

D; Manjiro..birinden hoşlanıyor musun?

M; Bu soruyu soracak kadar bile yakın değilsin bana Ryuguji Ken. Lütfen, Emmayı daha fazla üzme. Sana hiç belli etmemiş ola bilir ama sen erkeklerden hoşlandığını söyleyince o yıkıldı. Eğer başka bir kızdan hoşlansaydın en azından ileride bir şansı ola bilirdi diye düşündü. O seni gerçekten seviyor..

D; Ben de seni gerçekten seviyorum Manjiro! İlk gördüğüm andan beri hem de.. Kime aşık olacağıma ben karar veremem ama sana gerçekten aşığım..

M; Senden hoşlanan kızın abisinden nasıl bir karşılık bekleye bilirsin Ryuguji?!

D; Seni anlıyorum.. Sadece bir soru sormama izin ver?

M; Hm?

D; Eğer Emma söz konusu olmasaydı..o zaman beni sever miydin Manjiro? O zaman benim olur muydun?

M; Bilmiyorum Draken.

D; Anlıyorum..

Mikeyin bakış açısından

Son dediklerinden sonra Draken bir süre hiç bir şey konuşmadan sadece yanımda oturdu, sonraysa ayaklanıp hiç bir şey söylemeden gitti.

Emma söz konusu olmasaydı Draken'i sever miydin Manjiro?

Aklım allak bullak olmuştu, bin türlü şey düşünüyordum.. Düşüncelerimi bölen ise telefonumun çalması oldu, arayan Takemichiydi.

T; Mikey-kun!

M; Bir şey mi oldu Takemichy?

T; Evde değilsiniz galiba, kapıyı çaldım ama kimse açmadı.

M; Ah evet.. deniz kenarındayım ben

T; Yalnız mısınız?

M; Öyleyim

T; Sizi almaya geliyorum Mikey-kun, itiraz yok! ♡

M; Eheh bekliyorum Michy^^

Telefonu kapadım ve Takemichy'i beklemeye başladım.

O çocuk bana gerçekten iyi geliyordu.. Yanımdayken her şeyi unutuyor, mutlu hissediyordum. Bu yüzden yanımda olmasına asla hayır diyemezdim..
Denize baktıkca da onu hatırlıyorum..
O gözleri, en az bir deniz kadar maviydi ve bazen tek istediğim o denizde boğulmak oluyor..

(Takemikey mi Drakey mi olucak bilmiyorum suan sadece kafama estigi gibi yaziyorumm)

Emma'nın abisi..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin