Tutsak

1. Prens ve Prenses

"Aslında insanı en çok acıtan şey;
hayal kırıkları değil.
Yaşanması mümkünken,
yaşayamadığı mutluluklardır."

Dostoyevski

Kapının önünde bekleyen adam içeri girme izni alınca, önünü ilikleyip, kravatını düzeltip, boğazını temizleyip kapıyı çalarak "gir" emrini duyduktan sonra içeri girdi. Deri koltukta masa başında oturan sert görünümlü ellili yaşlarda adam ona geçip oturması için yer gösterdi.

"Yeni makamınız hayırlı olsun."- dedi gelen kişi.

"Makamlar, mevkiler, kişiler...bunlar gelip geçicidir. Baki olan devletimizdir. O yüzden vakit kaybetmeden çalışmalara başlamanı istiyorum. İşte yeni görevin."- bunu diyerek, adamın karşısına bir dosya fırlattı.

Adam açıp dosyanı incelemeğe başladı.

"Bu ailenin ismini mutlaka duymuşsundur."

"Evet, efendim. Spor, magazin, ticaret, gayrimenkul her alanda varlar."

"Ama olmamaları gerek."

"Bu bizim işimiz değil ki, narkotiğin işi. Verelim dosyayı narkotiğe..."-adam sözünü bitiremedi.

"Sence narkotik onları suç üstü yapmak için her yolu denemedi mi? Hatta aile içine ajan sokmaya bile çalıştılar. Ama hepsi nafile. Ellerinde tek bir delil yok. Olsa bile bir işe yaramaz. Siyasiler onların tarafında. Onları yargılayacak hakim bulamazsın."

"Yargılayacak hakim bulunur da...bu devamlı çözümler getirmez. Birini içeri atsak, diğerleri onun işini devam ettirir."- adam yeni patronunun sözünü bitirdi.

"Doğru. Adamlar Osmanlı devrinden itibaren uyuşturucu ticaretiyle meşguller. Ben kökten çözüm istiyorum."

"İnfaz mı edelim?"

"Biz infaz etmeyiz."

"Anladım, efendim."

"Dosyadaki herkesi tek tek incelemeni istiyorum. Babalarından başlayabilirsin. Cengiz Erdenet. Türkiye'deki bir numaralı uyuşturucu baronu. Ülkedeki tüm uyuşturucu ticaretinin 80% elinde tutuyor. Erdenet Holding'in başı. Beş oğlu ve kardeşi ile birlikte şirketi yönetiyor. Kendisini kamuoyuna hep hayırsever bir iş adamı olarak, lanse etmeye çalışıyor. Ama tanıdığın en gaddar adam olabilir. Kendinden ve paradan başka hiçbir şeyi sevmez. Oğulları Ogeday ve Çağatay hep birbirleri ile rekabet halindeler. Ogeday şirketin illegal işleri bırakmasını istiyor, Çağatay ise tam tersine. Bıraksan birbirlerini boğazlayacaklar. Cengiz'in favorisi Çağatay. Onları durduran tek kişi dayıları Selman. O da Ogeday'ı destekliyor. Bir de Tuluy var. Cengiz'in üçüncü oğlu, şirketin avukatı. Kendisi sinsi bir yılan. Sürekli abilerinin ayaklarını kaydırıp, kendisi şirketin başına geçme peşinde. Onun arkasında da kayınpederi Celal bey var. Dördüncü oğul Arık. En kontrol edilemezi o. Deli fişek gibi. Ailenin güvenliğinden de o sorumlu. Amcası ve aynı zamanda kayınpederi olan Ahmet de onu destekliyor."

"Bir de beşinci oğul var."

"Evet. Kulkan...Kulkan Erdenet. Son prens. İşte onu kimse desteklemiyor. Zaten kimsenin ondan bir beklentisi de yok. Ne düşünüyorsun? Aklında bir plan var mı?"

"Evet, aklıma bir plan geliyor. Ama izniniz olursa, bir soru sora bilir miyim?"

"Sor."

"Neden bu aile? Neden şimdi?"

"Senin bilmen gereken herşey o dosyada yazıyor. Kısa zamanda senden iyi haberler bekliycem. Çıkabilirsin."

Adam yutkunup, dosyayı da alarak, odadan çıktı.