bölüm yedi, hayal kırıklığı.

8 1 0
                                    

Ayaklanıyorum, karşına geçiyorum, gözlerin hâlâ farede. Bundan dolayı değildi diyorsun, kavrayaramıyorum. Geçici diyorsun hislerim için, hafif buluyorsun. Bir başkasını deneyebiliyorsan, o kadar da ağır değildir diyorsun. Fare elimden düşüyor usulca, kalbim parmaklarım arasında sıkışıyor, kan akmaya başlıyor her bir zerresinden.

Nasıl? Nasıl böyle düşünebilirsin? Ben senin yangınının sönmemesi için evimden kaçmaya çalışırken, sen nasıl benim kalbimi görmezden gelebilirsin?

Gözlerim doluyor, kalbim avuçlarına yerleşerek isyanlarda bulunmaya başlıyor, görmüyor musun beni diyor, hissetmiyor musun inanmıyor musun bana diyor, beynim uzaklaşmamı söylüyor lakin kalbim senin avuçlarında, yapamam diyor, yapmayacağım diyor. Gerekirse öleceğim lakin bırakmayacağım, denemeyeceğim seni sevmeyi diyor. Yavaşça yaklaşıyorum.

Tekrardan odama çekiliyorum, kapılarımı kapatıyorum, evimin kapıları kilitli biliyorum lakin bu sefer açmayı denemek dahi istemiyorum, evimden gidersem dönemem, çoktan yanmış olur, biliyorum.

Dizlerimi kendime çekiyorum, kollarımı bedenime sarıyorum, kollarının sıcaklığını vermiyor lakin gözyaşlarım bir kez daha kirletirken bileklerimi, fazlasını isteyemiyorum senden. Evim ol yeter diyorum, yanmayı beklemeye başlıyorum, burnuma gelen yanık kokusuyla gülümsüyorum usulca.

Barış sigaramı kavrıyorum lakin bu sefer barış için yakmıyorum sigarayı, zehirli nefesi son kez içime çekiyorum, yutkunuyorum. Yavaşça başımı geriye yatırıyorum, gözlerimden akan kanlar söktüğüm kalbimin boşluğuna işliyor, boğuyor beni içten içe. Tüm bedenim gözyaşlarımdan oluşan kanlarla kirlendiğinde bembeyaz kalan bileklerime bakıyorum, yutkunuyorum. Yutkunmamla boğazıma doğru ilerleyen kan, geri dönmeye başlıyor. Sözlerim, kan kusmaya başlıyor. Yalnızca acı çekiyor, yalnızca acı yansıtıyor, gözlerimi kapatıyorum, ölümü kabulleniyorum.

Odama sızan simsiyah dumanlara bakıyorum, yere yığılıyorum, yarım kalan sigaramla göz göze geldiğimde gülümsüyorum usulca. Kabulleniyorum, aşkını son nefesime kadar yaşıyorum. Evimin alevleri odama taştığında ağlamaya başlıyorum, beni boğan kanlar yetmiyormuş gibi, tekrardan nefes almak umuduyla gözyaşlarımla söndürmeye çalışıyorum alevleri lakin çok geç.

Benim güzel evim, içinde ben varken yanıp kül oluyor.

Benim güzel sevdiğim, bir mumun düştüğü gönlünün yangınında beni öldürüyor.

deniz kızına mektuplar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin