(Multimedya - Derin)
Aksel'den
Hiçbir yere dokunmadan evden uzaklaşmalıydım. Uzakta bir telefon kulübesine gidip polisi arayıp isimsiz bir ihbar yaparak cinayeti ihbar ettim. Cansu'ya bu kadarını borçluydum. O sırf benim hayatıma girdigi icin hayatından olmuştu. Düşüncelere dalmış yürürken aklıma Evrem geldi. Hala bilinci kapalıydı ve ben hastaneye gitmem gerektigini hissettim. Birde onun ölmesine sebep olamazdım.
Aden'denNotu bırakıp sokakta kaybolduktan sonra Aksel'in çıkmasını bekledim. Bu intikam ateşi içimde yanarken onun benden habersiz bir adım atmasına bile izin veremzdim. Ben hep ondan bir adım öndeydim. Bu işleri benim için yapacak bir sürü adamım var dı ama ben bu yemini ettigimde hepsinin ellerimde can vermesi için ant içmiştim. Kardeşimin cansız bedenine bakarken hıçkırıklarımın arasında bu yemini defalarca tekrarlamıştım ben.. Aksel ne Esila'yı ne de diger ölümüne sebep olacagı kızları unutmayacaktı,unutturmayacaktım. Aksel onu takip ettigimden habersiz bir telefin kulübesine girerek bir yeri aradı. Polisi aradıgını tahmin ettim çünkü görüşme bitince hızla oradan uzaklaştı.
Hastanenin oldugu sokaga girdiginde takibi bıraktım. Hastaneye yaklaşamıyordum. Aksel adamlarını kapıya dikmişti. Yarım kalan bir işim vardı. Tamamlamam gerekiyordu. Ama biraz bekleyecekti. Geri gelecektim ve bu kez o kız sag kalmayacaktı. Kendimi unutturmamam gerekiyordu. Bunu için küçük bir sürprizim vardı. Etraf biraz ısınacaktı. Belki de masum biri biraz kavrulacaktı. Ama yapabilecegim birşey yoktu...
-----------------------------------
Derin'den
Yorgunluk kendini hissettirken kendime gelebilmek için hastane kantininden aldığım kahveyi yudumluyordum. Evrem.. Belki çok yeni tanıyordum bu kızı ama onu ilk gördügümde bana bakan sinirli gözlerinde bile tanıdık birşeyler görmüştüm. Bana yıllar önce kazada kaybettigim kardeşimi Melek'imi anımsatmıştı. Şuan bilinçsizce yatıyordu ve ben bir kez daha kardeşimi kaybediyormuş gibi hissediyordum.
Hastaneleri sevmezdim. Böyle bir hastanede almıştım ben kara haberleri.. Böyle bir hastanede teslim almıştım ailemin cansız bedenlerini.. Böyle bir hastane şahit olmuştu benim " Anne.. Baba.. Melegim.." diye bagırışlarıma. Yine böyle bir hastanede unutturmaya çalışmışlardı bana acımı koluma vurdukları bir şırıngayla..Bana agladıgımı hissettiren ve düşüncelerimi dagıtan bir sesle irkildim. Telefon çalıyordu. Ama bir dakika bu benim telefonumun melodisi degildi. Ses Evrem'in eşyalarının arasından geliyordu. Çalan telefonu elime alıp arayan kişiye baktıgımda Kuzen Yankı yazıyordu. Bu bana bahsettigi ve birlikte yaşadıgı kuzeni olmalıydı. Telefonu açİp sakin konuşmaya çalışarak cevapladım.
- Efendim
- Canım ben eve geldim. Üstümü degiştirip çıkacagım. Seni evde bulamayınca haber vereyim dedim.
- Şey , ben...ben aslında..
- Bir dakika , bir dakika sen Evrem degilsin. Evrem nerde ?
- B-ben arkadaşıyım. Evrem hastanede. S-sanırım vurulmuş.
- Nee!! Ne zaman oldu bu. Nasıl ? hangi hastanedesiniz ? Hemen geliyorum.Hastanenin adresini mesaj atıp beklemeye devam ettim. Bu sırada karşıdan Evrem' i aradıgımda telefonu açan çocuk geliyordu. Neydi adııı? Heh Aksel evet Aksel geliyordu ve omuzları çökmüş tükenmiş bir hali vardı. Tek sebebi Evrem miydi ?
------------------------------------Aksel'den
Hastaneye gelirken sanki onun nefesini ensemde hissetmiştim. Ondan korkmuyordum. Evrem'i mekana getirdigim geceki karşılaşmamızda bana kimseye zarar vermedigini ve vermeyecegini söyledigi icin gitmesine izin vermiştim. Ne kadar aptalım. Onu orda kendi ellerimle öldürmeliydim.
Hastane yine o iç karartan kokusunu üflerken yogun bakıma yaklaştım. Derin'in gitmiş oldugunu düşünmüştüm ama bekliyordu. Gidip gelişme olup olmadıgını sormalıydım. Ve yaklaşıp " Bir gelişme var mı" dedim. Kız yeşil gözleriyle bana dònerek " Hayır hala aynı. Doktor beklediklerini söyledi. Heran uyanabilirmis."dedi ve ben sessiz kalmayı tercih ettim. Yarım saat kadar sonra yerimde uykuya dalacakken telefonuma bir mesaj geldi. Bizim çocuklardan geldigini düşünmüştüm. Ama mesaji açınca yanıldıgımı anladım. Yine tanımadıgım bir numaradan ama tanıdıgım birinden gelmişti mesaj ve gözlerimi kocaman açmama sebep olan sözler beynimde yankılandı.
" ALEVLERR.. Sıcaklıgı hissettin mi? Yankı hissetti.!"-----------------------------------
Yankı... Bu...bu Evrem'in kuzeni degilmiydi.? Arabamı hızla Evrem'in evine sürerken aklımdan bunlar geçiyordu. Yaralama ,cinayet,kundaklama.... Bu kız iyice çıgrından çıkmıştı artık...
Evrem'in evine ulaştıgımda evin büyük bir bölümü yanmaya başlamıştı. Uzaktan itfayenin siren sesleri duyuluyordu. Eve yaklaşıp " Yankı" diye seslendim. Bir kaç kez seslenmeme ragmen cevap alamamıştım. Sonra evin uzagıdan bir inleme sesi geldi. Sesi aramaya başladım. Onu evin uzagında,duvara yaslanmış bir şekilde buldum. Yanına gittigimde bilinci yerindeydi. Ufak tefek sıyrıklar dışında görünürde birşey yoktu. Yaklaşıp " İyimisin ? " diye sordum. Kafasını kaldırıp bana baktı ve "iyiyim. Ne oldugunu anlamadım. Tam hazırlanıyordum ki alevler etrafı sarmaya başladı ve ben pencereden atladım. Kolumun üstüne düştüm ve şuan çok acıyor." deyip kolunu tuttu. Onu kucagıma alıp arabama bindirdim ve Evrem'in yattıgı hastaneye getirdim. Doktorlar onu muayene etmişlerdi. ufak tefek sıyrıkları ve kolunda bir kırık oldugunu ,bir gece hastanede kalması gerektigini sòylediler. Yankı Evrem' merak ediyordu tabi bende..------------------------------------
Evrem'den
Gözlerimi yavaşça açmaya çalıştım ama acı hissedince vazgectim. Duydugum sesler anlamsız geliyordu. Bir ses bana"Beni duyuyormusun? Konuşabilecekmisin ? " diyordu. Onu duyabiliyordum ve aklımda sòylemek istedigim tek bisey vardı.
"IŞIKLARI NEDEN KAPATTINIZ "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A.M.K (Aranan Mutluluk Komada)
Novela JuvenilAsk yoluna çikmayan bir kiz. Ve gun gelir ask oyle bir ısırırki..