Denizin gitmesine rağmen ben hala oturuyordum. Masmavi denizi izliyordum. Kulakkığımı takmış son ses müzik dinliyordum.
Gözyaşlarımı artık tutmayacaktım. Ağlıyordum... yüzümde bir ifade yoktu. Denizin serinliğini hissederken istemsizce ağlıyordum. Bir nedeni yoktu ama kendime engel olamıyordum.
Bir taraftan Deniz bir taraftan Emir bir taraftan gizli hayranım... hepsi üst üste gelmişti. Neden bu kadar berbat bir hayat yaşamak zorundaydım ki sanki!!!!
Gözlerim yanıyordu. Ben ağlayınca hep öyle olurdu zaten. Ağlamak insanın uykusunu getirir mi? Benim getirmişti...
Göz kapaklarım ağırlaşırken kendimden geçiyordum. Saat üçtü uyumamalıydım...
Bu saatte burda olmaz...★ ★ ★ ★ ★
Gözlerimi aralladığımda bankta öylece duruyordum. Ben ki Eylül Gezgin oturarak uyumuştum hemde bankta. Korka korka elimi telefonuma götürdüm...
Saat beşti...
Üzerime acaip bir ağırlık çökmüştü...
Telefonumu aldım... ve mesaj... elimi korka korka mesaj kutusuna götürdüm mesajda şunlar yazıyordu...
Uyurken çok güzelsin...
Bu nasıl olur... bu adam resmen heryerde... benim başımda nasıl bir bela vardı böyle... bu kimdi?
Belki de 60 yaşındaydı veya 40 veya 30.... beni nereden tanıyordu....
Al işte yine gözyaşlarımı tutamadım.... ben eskiden böyle değildim
Güçlüydüm...
Hemen ağlamazdım. Şimdi ne oldu böyle?
Ardından bir mesaj daha:
Sakın ağlama! Hemen sil o gözyaşlarını...
Etrafıma bakınmaya başladım ama hiç kimse görünürde yoktu...
Tüm cesaretimi topladım ve cevap yazdım:
"Kimsin? Benden ne
istiyorsun? "Bir süre cevap gelmedi... ardından mesaj sesinin gelmesiyle telefona saldırmam bir oldu...
"Kim olduğumu bilmemen senin için daha iyi olacaktır... ama birgün... sana herşeyi açıklayacağım... sen beni affedeceksin ve beni seveceksin..."
Bu ne demek şimdi... onu mu sevecekmişim... saçmalık
Asla...
Asla...
Asla...
En iyisinin cevap yazmamak olduğuna karar verdim...!
Hem belki böylece peşimi de bırakabilir...Sevgili bankımdan kalktım ve biraz yürümeye başladım...
O dalgaların sesi herşeye değer....
* * * * *
Islak bir yere basmış olacağım ki ayağım kaydı ve tam yere düşerken biri beni tuttu...
Tamam itiraf ediyorum biri beni tutmadı resmen ben o kişinin üstüne atladım...
-ben özü...
O anda Emir bir hışımla gelip adama yumruğu geçirdi...
-napıyorsun lan sen ne diye sevgilime sarılıyorsun!
-Emir dur yanlış anladın...
Ben Emiri sakinleştirmeye çalışırken adam hala olanları anlamaya çalışıyordu...
"lan siz manyak mısınız"
Diyebildi sadece en sonunda...
- şey beyefendi ben özür dilerim lütfen daha fazla büyütmeden gidin...
Beyefendi ne ya adam zaten benim yaşımda...!
-sırf şu kız için gidiyorum...
-bak hala konuşuyo
-Emir tamam sakin ol...
Adam giderken bana göz kırpmıştı... Allahtan Emir fark etmedi!
-o adam sana mı karışıyodu
-yaa... hayır! benim ayağım kaydı. adamın üzerine düştüm.
Emir kahkaha atmaya başladı.
-Ne yani ben şimdi adama boşu boşuna mı yumruk attım?
-Biraz öyle oldu
dedim gülümseyerek. ya adam psikopat falan çıksaydı.
zor bi gündü...!
-Eylül
-Efendim
-ben sevgilim dedim ama yani anlık bişeydi.
özür dilerim...gülümsedim
-önemli değil...
-sevindim o zaman
-sevin o zaman
-seni eve bırakmamı ister misin ?
-Olur
bölümü nasıl buldunuz?
eğer fikirleri olan varsa mesaj atabilir...öpüldünüz....:*