2. Bölüm

30 4 0
                                    

Sabah olmuş saat delicesine çalıyor uyanmamı bekliyordu kalktım gökyüzü bile uyanmadan elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya oturdum sonra üzerimi değiştirdim
Sürekli diyorlar kızlar bir saatte giyiniyor diye birazda onlar haklı galiba çantamı alıp yola koyuldum korka korka gidiyordum her an herşey olabilirdi. Gideceğim yeri biliyordum zaten gittim çok şirin bir cafede işe kabul edildim...
İşler çok yoğundu hemen o gün başladım. Tabaklar,kaşıklar,çatallar helvada uçuyordu. Biraz sakarımda o yüzden :)
Patron ikinci gün yani yarın benim açmamı istedi
Bende olur tabi ki siz nasıl isterseniz dedim ama içimde bir heyecan vardı. Birazda korku tabi neyse eve geldim hemen yemek yapıp yedim her dakika babaannem arıyordu. Ve diyorduki her seferinde
-Kızım kendine dikkat et bak! Oralarda pek yaşanmıyor diyordu. Saatimi kurup üzerime sal aldım ve balkona çıktım hava biraz soğuktu biraz hava aldıktan sonra yatağıma geçtim ve uyudum...
Sabah erken kalktım üzerime Annemin en son aldığı kazakla pantalonumu giydim onların üzerinde Annemin elleri ve kokusu vardı. Ayakkabı olarakta Babamın çok özerenek aldığı spor ayakkabılarımı giydim. Sonra hemen yola çıktım ve cafeyi açtım arkamdanda patronum sonrada müşteriler gelmeye başladı...
Bu gün işler o kadarda yoğun değildi derken aniden bir grup genç geldi çok hareketlilerdi.Ama aralarından biri çok sakın utangaç birine benziyordu. Hiç ötekilere benzemiyordu bu jojuk mavi gözlü simsiyah saçlı uzun boylu zayıf yakışıklı biriydi
yavaş yavaş kalbim ona doğru kayıyordu ve dedimki ben bu jojuğu seviyorum galiba...

Cafedeki YakışıklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin