Black:2

160 24 46
                                    

-Düzenlendi-

Karnının üzerindeki sıcaklık ve boş odadaki hırıltılı nefes sesleri o kadar güzeldi ki kendi dert çölünde yaratılmış serap gibiydi. Ne kalkası vardı ne de uyanası. Ömrünün sonuna kadar burada yaşayıp gitmek istiyordu.

Yaklaşık olarak dört aydır Black vardı hayatında. Yani yaklaşık dört aydır yaşadığını hissediyordu. Ölmemek için kendine edindiği en masum nedeni Black'ti.

İlk tanıştıklarında Hyunjin pekte sıcak karşılamamış, onu anında evden kovmuştu. Çünkü kendisi kedileri sevmezdi.

İlk karşılaşmanın üzerinden yaklaşık olarak bir hafta geçtikten sonra Hyunjin ağır yaralı bir şekilde eve geldi. Yine bir görev verilmiş Hyunjin kendini hiçe sayarak görevini tamamlamıştı. Ancak hem yağmurun hem de bedenindeki yaralar yüzünden işi bitmiş eşya gibi kapının önüne bırakılmıştı.

O yoğun yağışlı havada kapının ağzına yatarak küçücük olup bekleyen Black'i gördü.

Belki o an parlak safir mavisi gözlerine takıldı belki de yaralarından dolayı onu umursamadı ama kendisi içeriye girdiğinde kapıyı ardından kapatmamıştı.

  Yaraları derin, durumu iyi değildi. Bilinci arada gidip geliyordu ve her gittiğinde suratında hissettiği ıslaklık ve küçük ısırıklarla kendini geri toplamaya çalışıyordu.

O gecenin sabahında tıpkı şu anki gibiydi durumları. Tek fark böyle yumuşak bir yatakta rahat rahat yatmak yerine acıdan kıvranıp durmasıydı.

Hyunjin'in yastığa dağılmış siyah saçlarına başını gömmüş olan Black, yaralı ve çıplak bedeninde boynundan karnına çapraz olacak şekilde yatıp uzun siyah tüyleri ile kapatması o günden sonra gerçekleşen bir şeydi ve ikili arasından alışkanlık olmuştu.

Bazen Black rahat durmaz kuyruğunu hareket ettirerek Hyunjin'in huylanmasına neden olurdu. O anlarda ise Hyunjin karnından yakaladığı Black'i yüzüne doğru kaldırır ve karnına üflerdi.

 Yeni bir görev alacağı günlerin sabahında sadece akşamları Bay Lee'nin evine giderdi günün başlangıcı ise ona kalırdı. Eğer görev esnasında ölürse güzel bir sabah yaşamış olsun diyeydi bu inisiyatif.

  Boynunu gıdıklayan uzun siyah tüylerde gezdi elleri. Bu sıcaklık hoşuna gitse de bir şeyler yemesi lazımdı.

 Boynundan çekmeye çalıştığı Black tıslayınca sevimli bir gülüş takınıp tavana dikti gözlerini.

"Adını huysuz koymalıydım senin."

En azından soğuğu hissederse kalkar diye düşünerekten üzerlerine örtülü yorganı kaldırıp kenara attı. Boynundan ayrılan hırıltılı nefesle patilerinden destek alarak kalkan Black'i izliyordu.

Kısılmış mavi gözleri Hyunjin'in üzerinde dolaştıktan sonra başını Hyunjin'in çenesine sürttü. 

"Günaydın." puslu sesiyle konuşan Hyunjin'e Black'ten duyulan mırıltılar eşlik etti.

Başına birkaç öpücük kondurmasının ardından onu da omuzlayıp yataktan kalktı Hyunjin. Beraber yaşadıkları süreçte en sevdiği şey kedisini omzuna atmak ve kolunun altında çanta gibi taşımaktı. Ne yaparsa yapsın Black'in kötü bir tepki vermemesi nedensiz mutlu ediyordu Hyunjin'i.

"Seni bilemem ama ben kurt gibi açım." 

Karşılık olarak aldığı mırıltılara gülümsedi. Bir başkasını inandırmazdı belki ama kendisi Black'in onu anladığını düşünüyordu.

Yanında Black olduğunda istemsiz gülümsemeleri vardı bir de. Kendini hafiflemiş ve de normal bir insanmış gibi hissettiği için olabilirdi bu ama nedeni umurunda değildi.

Black | HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin