O gece hayatımın değişebileceğini bilmeden bir kavga yüzünden kaldığım yere beş dakika mesafede olan ormana gittim. iri siyah bir alfa tarafından ısırıldım ve ilk alfa kız oldum.
Maceramda insanları sürüsüne dahil etmeye çalışan kimliği belirsiz...
Üvey annem ve üvey kardeşimle olan kavgayı, kurdun ısırmasını ve nasıl on dakikada giyinip okula geldiğimi anlattım. Asya'nın teni beni dinlerken daha da beyazladı.
Asya:
-Kurdun ısırmasının ne demek olduğunu biliyor musun?!
Ben:
-Hayır bilmiyorum. Ayrıca hızla iyileşti ve yaranın olduğu yerde garip bir sembol ortaya çııktı.
Asya sakin olmaya çalışarak:
-O sembolü şu kağıda çizer misin?
Uzattığı kağıt parçasını alıp sembolü çizdim.
Asya dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Fısıltıyla:
-Kurt kız oldun. hem de alfa kurt kız.
Gözlerim şaşkınlıktan kocaman açılmıştı. Asya ise üzgün ve şaşkın görünüyordu.
Ben:
-Niye şaşkın ve üzgün görünüyorsun?
Asya fısıltıyla:
-Çünkü ben vampirim Karmen. Vampirler ve kurtlar arkadaş olamaz...
Ben sakin olmaya çalışarak:
-Kurt kız olduğuma inanmıyorum. Hem bir az solgun görünüyorsun diye niye kendini "vampir" olarak tanımlıyorsun?
Asya kendisine yakışmayan bir alayla:
-Hadi ama siz kurtlar niye zor anlıyor? Sence on dakikada giyinip okula gelmen normal mi? Peki yara izinin olduğu yerde o sembolün çıkmasına ne demeli! Daha onun ne anlama geldiğini bile bilmiyorsun!
Ben bir az öfkeyle:
-Söyle de bileyim o zaman!
Asya derin bir nefes aldı:
-Bak bir kurt adam seni pençelerse en alt tabakada yani omega oluyorsun ama eğer ısırırsa, ısıranın rütbesine sahip oluyorsun. Yani seni bir alfa ısırmış. O sembol alfa sembolü!
Ben:
-Diyelim ki ben kurt kızım. Nasıl kendinin vampir olduğundan emin oluyorsun?
Asya etrafına baktıktan sonra ağzını açtı ve iki tane sivri vampir dişi çıktı ortaya. Ben ağzım açık bir şekilde ona bakarken Asya çantasını aldı ve onun gibi soluk tenli olan Kübra'nın yanına oturdu. Büyük ihtimalle Kübra da vampir. İçimde üzüntü ve öfke karışımı bir duygu oluştu. Asya ile orta okuldan beri arkadaştık. Arkadaşlığımızın sekizinci yılında sırf istemeyerek kurt kadına dönüştürüldüm diye arkadaşlığımızı nasıl bitirirdi?
Kurtlar ve vampirler arasındaki anlaşmazlık neydi? Sıramdan kalkıp Kübra ve Asya'nın sırasına gittim.
Kübra:
-Defol burdan kurt!
Kübra böyle bağırdığı için herkes dönüp bize baktı.
Bense Kübra'yı umursamadan fısıltıyla:
-Kurtlarla derdiniz ne?
Asya sertçe:
Git kendi türünden birine sor!
Ben:
-"Kendi türümden" kimseyi tanımıyorum!
Asya ve Kübra:
-O senin sorunun.
Anladım ki konuşmamız burada bitmişti. Bende sırama döndüm. Bu hayatta beni anlayan tek kişi de benden uzaklaştı. En son annemin ölümüne, babamın Özde ile evlenmesine ve babamın da ölmesine bu kadar üzülmüştüm. Asya gerçek arkadaşım değilmiş demek ki. Buna ne kadar üzülsem de bir an önce kabullenip toparlanmam gerekiyor. Ayrıca benim gibi bir kurt daha bulmam lazım. Çünkü kendimi kontrol edemeyebilirim. Kendimi kontrol etmeyi
öğretecek bir kurtadam veya kurtkadın gerekiyor. Ben böyle düşünürken esmer biri olan Berke hemen çantasıyla yanıma geldi.
Berke:
-Yanına oturabilir miyim?
Ben:
-Tabi.
Bunun üzerine eşyalarını yanımdaki boş yere yerleştirdi ve oturdu...
Okul bitince eve doğru yalnız başıma yürümeye başladım. Bilerek yavaş yürüyorum Çünkü o eve gitmek istemiyorum. Sabah dokuz veya on dakikada koştuğum yolu şimdi bir buçuk saatte döndüm. Eve girdiğimde kimse yoktu. Özde işte olmalıydı. Nilis ise hala okuldaydı. Üç saatliğine kafa dinleyebilecektim. Bu üç saati kurtadamları araştırarak geçirdim. Pek bir şey bulduğum söylenemez.
Benim aradığım şeyler: dönüştüğümde nasıl kontrolümü sağlayacağım ve istediğim zaman nasıl dönüşebileceğim? Araştırmamın bittiği sırada Nilis ve Özde geldi. Yemek yedikten sonra odama çekildim. Bir kaç saat sonra aklıma gelen fikirle kimseye haber vermeden evden çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
