10. Bölüm

1.1K 60 6
                                    

Görseldekini Gökhan olarak düşünün.


Okulda olan cinayetten sonra televizyonda akşam haberlerini  izlemeye karar verdim.  Özde ile Nilis her ne kadar bu durumdan hoşnut olmasa da  ses çıkartmıyorlardı.  Bir tekli koltuğa kuruldum ve beklediğim haber başlayana kadar öylece oturdum.  Sonra o haber başladı. Asya'nın ölüm haberi...

Arka planda Asya'nın yaşarken ki fotoğrafı vardı. 

Spiker kadın konuşmaya başladı:

- Sevgili izleyiciler, bu sabah saatlerinde Nurettin Genç Anadolu Lisesinin bahçesinde vahşice bir cinayet gerçekleştirildi.  A. A. Adında daha on yedi yaşında bir kız öldürüldü.  Cinayetin işlendiği Sırada  kameralar kayıtta değildi kimin öldürdüğünü hiç bir öğrenci yada öğretmen görmedi. Kalbine kazık saplanarak öldürülen A. A.  cinayeti, cinayet büro amiri Gökhan Eren tarafından bir zat araştırılıyor.

Asya'nın okul bahçesindeki ölü bedeninin görseli geldi ekrana.  Gözlerimi kocaman açtım çünkü Asya'nın cesedinde  kan vardı. Böyle bir şeyin olması imkansızdı.  Benim gördüğüm kadarıyla cesette kan yoktu. Sadece ben değil bunu bu sabah Asya'nın cesedinin başında toplanan herkes gördü.  Düşünceli düşünceli kaldığım odaya gidip yatağıma oturdum. İçime bir kurt düştü.  Gökhan Eren'in cesedin üzerine yapay kan dökme ihtimali var mıydı?

İnternetten onun fotoğraflarına bakmaya karar verdim.  Google arama çubuğuna  Gökhan Eren yazdım ve görsellere girdim.  Gözlerim kocaman açıldı.  Gökhan bey'in kırmızı gözleri, soluk bir teni ve siyah saçları vardı.  O korkutucu kırmızı gözler ve soluk ten Asya ve Ceyda hanımda da vardı.  Yüksek ihtimalle Gökhan bey vampirdi.  Eğer alanında uzmansa Asya'yı kimin öldürdüğünü -daha doğrusu Emir'in öldürdüğünü- bulup kanıtlayabiliriz.

                                                                           ***

Bu gün okula gitmeyip  polis merkezine gittim.  Bütün gece Gökhan Eren'in hayatını araştırdım. Maalesef şüpheli bir şey bulamadım. Aslında şu an yaptığım gibi doğrudan konuşmak çok riskli ama başka çarem yok.  Ceyda hanıma suçlunun Emir olduğunu söyledim ve bunu kanıtlamalıyım. Elimi uzatıp kapıyı tıklattım.  Bir erkek sesi gelmemi söyledi. Bir erkek sesi içeri gelebileceğimi söyledi.   Kapıyı açtım ve içeride internetteki fotoğrafların aynısı  olan Gökhan Eren  karşımda duruyordu. 

Bana 'Neden geldin?' Der gibi bakıyordu. Konuya nasıl gireceğimi bilmediğim için

Bodoslama daldım:

-Gökhan bey ben sizin vampir olduğunuzu biliyorum. (İtiraz edecek gibi oldu) korkmayın bende kurt kızım...

Cümlemi bitiremeden 

Gökhan bey:

- O zaman çık dışarı!

Gözlerim doldu:

-Ama Asya Arıkan benim arkadaşımdı! Ceyda hanım bir anne olarak, bende bir arkadaş olarak Emir' den intikam alma hakkımız var bence.

Gökhan bey derin bir nefes aldı:

-Tamam çocuk sana yardım ederim. Şimdi anlat bana Emir kim? 

Ben:

-Beni istemediğim halde dönüştüren, annemi, Filiz'i  ve daha bir çok kişiyi öldüren alfa. Onun Asya'yı da öldürdüğünü düşünüyorum. Hatta Ceyda hanıma da böyle söyledim ama elimde kanıt yok. 

Gökhan bey:

-Asya'nın  kalbine saplanmış kazıkta siyah bir tüy bulduk. Parmak izi yerine dört tane pençe izi vardı. 

Gözlerim ışıldadı:

-Emir'in kürküde siyah! 

Gökhan bey:

-Ama bu bilgi yeterli değil. Kürkü siyah olan bir sürü kurt adam var. Emir'in  insan halinin görüntüsünü biliyor musun? 

Ben:

-Bilmiyorum... ama kolumu pençelemişti! Belki dnası hala kolumdadır. 

Kolumu sıvadı ve iyileşmek üzere olan yaram ortaya çıktı. 

Gökhan bey:

-Kabuktan bir parça kopartırım mısın? 

'Tamam' anlamında abaşımı salladım. Yara büyük olduğu için işaret parmağımın yarısı kadar kabuk koparttım. Gökhan bey  buz dolabı poşetine benzer bir torba uzattı. Kabuğu içine attım. 

Gökhan bey:

-Bu delili adli tıpa göndereceğim. Üç gün sonra buraya gel.


MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin