067

Yaşıyor muyum?

03 Kasım 2023

*alarm sesi*
Alarm kurduğumu hatırlamıyorum daha dün Cuma değil miydi ..? diyemeden alarmın zaten yedek olarak ayarladığım alarm olduğunu fark etmiştim, bir çırpıda yataktan kalktım, eh tabi kalkmaya çalıştım çünkü yorganıma takılıp parkenin beni anneannem gibi öpmesine neden olmuştum.

anne: Cawe?!

ah, size kendimi tanıtmadım di'mi?
gerçi tanıtmak için zamanım olmadı. Neyse yolda konuşuruz bu konuyu çünkü çoktan ilk dersi kaçırdım..

anne: Çizim ödevini aldın mı?
cawe: ha? hayır! çok sağol anne.

Şimdi tanışabiliriz tabi siz bu sırada benim koştuğumu hayal edin.
Ben Cawe, annemin adımı haykırması ile anlamışsınızdır zaten, okuldaki son senem. Bundan 1 ay önce babamı kaybettik, şirkette olan büyük bir ihmal sonucu kötü şekilde ölümü oldu. Şirket bunu para ile kapatmak istedi, annemin babam için üzülmesi yetmiyor gibi üzerine bir de para teklifi sonucu dava açıp şirketi batırdı. Üst üste çok fazla olay olduğu için annem nerdeyse bitmiş duruma gelmişti, e doğal olarak onu ayakta tutacak ben kalmıştım. Annemin mental sağlığı daha önemli olduğundan dolayı okulu bir süre aksatmıştım, işime gelmişti doğrusu ama uyku düzenim tamamen dağılmıştı...

müdür yardımcısı: okula gelmeye karar vermişsin Cawe?

*aman ne iç açıcı bir gün*

cawe: maalesef hocam, bu gün de geldim.

müdür yardımcısı: tavırların asla değişmiyor artık annenin gelmesi gerek sanırım.

yüzüne bakıp sadece sınıfıma doğru ilerledim, Bayan Frila katı olmasının yanı sıra moda faciası, gökkuşağının kendini kusması gibi bir şey bu kadın.

-: Cawe, bu günkü ödevi yapmış mıydın?

cawe: hangisinden bahsettiğine bağlı.

-: Türkçe, hocanın verdiği kitabın soruları.

cawe: evet, sorduğuna göre sen yapmadın benden istiyorsun?

-: asla sormam.

Xac, lise başladığı ilk günden beri başımda dolanan biriydi böyle insanları asla sevmem hatta nefret ederim, sülük zaten yapışkandır bu tipler sulu sülük gibidir daha fazla kayar ve tutup atmak zor olur, ama Xac bir şekilde kendini sürekli benim yanımda tutmayı başardı dediklerimi onun yüzüne söyledim, söylediğim ilk gün ıslak bir sülük bulup bunu denemişti.. Gerçekten tuhaf ve iğrenç bir gün olmuştu.

Türkçe H.: Sohbetiniz bittiyse artık verdiğim ödevlerin kontrolüne ve kaç kişinin yaptığını öğrenmeye geçebiliriz değil mi?

Bay Kritsh, sanırım okulun en karizma hocası, 40'lı yaşların başında olmasına rağmen çoktan grileşmiş uzun şaçları ve ne zayıf ne de aşırı kas yığını gibi duran fiziği ile ceza verse de okulda kalsam dediğiniz bir tip.

cawe: Hocam.

Bay K.: Evet Cawe?

cawe: çizim ödevimi, Bayan Peri'ye götürebilir miyim?

Bay K.: Tahmin edelim yine geç kaldığın için dersi kaçırdın ve veremedin?

cawe: Tahminleriniz hep tutuyor neden daha farklı bir meslek seçmediniz??

Bay K.: Sizin gibi öğrencileri bırakıp başka mesleğe gitmek istemezdim ben Cawe, şimdi otur yerine daha sonra götürürsün.

cawe: hocam, eğer daha sonra götürme şansım olsaydı sizin dersinizde izin ister miydim?

Xac: evet hocam, sonuçta Cawe size çok tutk-

attığım kalemlikten sıyrılmaya çalışması onu susturmuştu çoğunlukla böyle yapmak hoşuna gidiyordu elbette hocama karşı his beslerim ama üniversitede benim için daha çok seçenek olacak hayatını yaşamış biriyle ne yaşabilirim..

Sonuç olarak Bay Kritsh çıkmam için izin vermemişti. Zil çaldığında önce Bay Kritsh ardından ödevi yetiştirmek için koşarak çıkmıştım ki tam anlamıyla kör olmuştum.

Şiddetli bir patlama olmuş ve Cawe bir sütun bloğun altında kalmıştı, zar zor gözünü açmış etrafına bakmaya çalışıyordu yoğun duman yüzünden çok bir şey görememiş olsa da, Bay Kritsh'in kıymalı makarna olan kafasını görmüştü, olduğu yerden çıkmaya çalıştı üzerine düşen sütun başka bir sütun sayesinde onu tamamen ezmekten kurtarmıştı, aralarından sıyrılarak çıktı. Kolunun yamuk olduğunu fark etmişti ama acıdan önce yığın olmuş binada Xac'i arıyordu onu gördüğü hali unutabilecek gibi değildi, Xac şiş kebab gibi olmuştu bir gözü olduğu yerden çıkmıştı diğerlerinin arasında en iyi durumda ölen kişi hiç sevmediği sınıf arkadaşıydı, Cawe geriye doğru bir adım attı gidip yardım çağırması lazımdı, okul yıkık bir araziye dönmüştü toz bulutu yavaş bir şekilde dağıldıkça sorunun ne kadar büyük olduğu anlaşılıyordu. Kolunu tutup ilerlemeye çalıştığı sırada sırtından bir şey onu tutup yere fırlatmıştı, onu süzgeç yapacak kalın demir çubuklardan kıl payı kurtulmuş şekilde kafasını kaldırıp ona bunu yapan şeye baktı, maskeli ve çizgi filmlerdeki gibi yeşil camlı tuhaf gözlükleri ile yüzünü tamamen kapatmış uzun gölge gibiydi. Cawe acı içinde ayağa kalkmaya çalışırken adam onu boğazından tutup havaya kaldırmıştı, dikkatli bakınca elinde iğne silahı olduğunu gördü adamın elini bırakması için zorluyordu, adam kulağının altından elinde tuttuğu iğne silahı ile onu vurmuştu, bayılan Cawe'i koltuk altından tuttuktan sonra kucağına alıp geldiği yere doğru ilerledi.

Gözlerini açmaya çalışırken, kafasının içinde dolaşan kalp cihazının sesi, beyninin içinden geçmiş kurşun gibi hissettiren ağrıyı daha da şiddetli hale getiriyordu, sonunda gözlerini yarım yamalak açmıştı.

Hastane mi? niye burdayım ben..

olanları hatırlamıştı, ölen hocası ve Xac.. inanmak istemediği o sahne. Ağlamak için gücü kalmamıştı, başının ağrısı neredeyse gözlerini yuvasından atacak şeklindeydi.

?: Sonunda uyandın 067.

Cawe hastanede olmadığını duyduğu şeyden sonra anlamıştı, muhtemelen iğne silahlı gölge adamın yaptığı şey yüzünden başı bu kadar ağrıyordu, korkmuş gözleri ile yüzünün yarısını kaplayan yarası olan adama bakıyordu.

Yazardan;
Sonuna kadar okuyup geldiyseniz ve şuan bunu okuyor iseniz ne kadar gururlu olduğumu kelimelere dökmek yeterli olmaz. Elbet yanlışlarım vardır, yeteri kadar dikkat etsem bile mutlaka yanlışım olduğuna eminim, gözünüze batan ve gerçekten rahatsız edici yanlışları bana bildirecek olursanız gerçekten mutlu olurum.

Not: Cawe karakterinin tasarımı şahsıma ait olup, taklit edilmesini istemediğimi belirtmek isterim.