-Bölüm -5-
Yıl 1990 berk 10 yaşında ve babasıyla parkta dolaşıyordu. Babası Fehmi Bey Türkiyenin istihbarat ekibinde çalışmış ve bir zaman sonra ABD'ye gitti. Kendisinden 1994 yılından beri haber alınamıyor. Şuan büyük ihtimal ABD'nin iç güvenlik ekibinde. Berk'e tek bir şey öğretmişti ''Hiçbir zaman hakkını yedirme ve hakkını yemeye kalkanların karşısında dik bir şekilde dur. Eğer kendin için günah işlediysen o günah sana hayat yumruğunu vuracaktır.'' Demişti.
Kağan şimdi bir vicdan hesaplaşmasında tutuldu. O öldürülen çocuğun davasına çıkıp sanki çocuk suçluymuşcasına yaptığı savunma aklına geldikçe duvarlara kalem, kalemlik, defter ve eline ne gelirse fırlatıyordu. Saçlarına ellerini götürüp sıkıyordu. O cani katil 4 yıl yatıp çıkacaktı ancak Kağan'ın kalbinde hep bir vicdan azabı yatacaktı.
Bazen kendimizi düzlüğe çıkaralım derken hırsa kapılırız. Bu hırs bizim vicdanımıza köz düşürür ve o köz çok sonra yangına dönüşür. Kağan bu bölümden sonra hayatının sürekli koşuşturma içinde geçeceği bir döneme giriyordu. Çok sıkıntılı günler bekliyordu Kağanı.
- - -
Mafya babası bir an kendine gelip silahı elinden attı. Hiddetle yerinden kalkarak ''O or*spu çocuğunu hemen bulup buraya getirin!!!''
Kağan evinde oturup purosunu ve viskisini içerken bir an önce mafyanın kendisini bulup öldürmelerini bekliyordu. Ama birden her şey değişti. Aklına yeni bir plan geldi. Tabi mafya Kağanı dinler mi? Bir mesaj yolladı.
'' Ben K. Eğer oğlunun katilini kendi ellerinle öldürmek istiyorsan köpeklerini peşimden çek.''
Baba Fahri içinde büyük bir şiddet ve küfürle mesaj çekti.
''Senin yüzünden kardeşimi öldürdüm. O katilde sende aynı anda aynı yerde bir köpek gibi öleceksiniz.''
Kağan sakinliğini koruyup evden çıktı. Birkaç kişiyle görüştükten sonra Levent'te bir plazada daire tuttu. 3-4 kutu raptiye 2 bobin ip ve bir pano aldı. Katilin bulunduğu hapishanenin krokisi, mafya babasının nerelerde ne kadar etkin olduğu, ve gardiyandan müdüre ve çöp arabalarına kadar tüm herkesin hakkında ki bilgiyi panoya astı. 1 hafta daireden çıkmadı. Tüm her şey bittikten sonra tüm kağıtları bir torbaya koyup yaktı. Ardından bir araba hırsızlığı yaparak mahkemede herhangi bir savunma yapmadan aynı hapishaneye 3 yıl ceza ile girdi. Ancak Kağan A blok 8. Koğuştaydı. Aralarında 75 metre olan bir bloktaydı Kağan. Tüm olasılıkları hesapladı. İlk ortak bahçe izninde katili görmeye çalıştı. B Bloğa girdi ve 12. Koğuşa gittiğinde katili ağzı burnu dağılmış şekilde buldu. Demek burada böyle suçlarla girenlere bu yapılıyormuş. Ancak Kağana katil ölü ve sakat lazım değildi. Kendi koğuşuna giderek yatığının içindeki yaylardan 1 tanesini çıkarmak için yatağının köşesini ufak ufak sökmeye başladı. Elini içeri daldırdı ve eline ilk gelen yayı aldı. Endişeyle etrafına bakıyordu. Yavaşça elini çekmeye başlamıştı ancak elini geri çıkarmıyordu. Çünkü tam karşısında koğuşun büyük ağabeylerinden biri vardı. Kağanın kolundan tutarak ''Yatağın içine ne sakladıysan çıkar bakalım onu.'' Kağan'ın arkasından esmer yaşlıca serseri görünümlü biri sessice yaklaştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey ! Ben Bir Avukatım
ActionHer hafta Cuma saat 22.45 da yeni bölümü yayımlanan bu hikayeyi okumanızı isterim. Bu hikaye Para ve ün hırsıyla sonunu düşünmeden hareket eden bir avukatı anlatıyor. Mafyaların ve kartellerini işlerini gören ve en kötüsü çalıştığı mafya babasının ö...