Hey ! Ben Bir Avukatım

Bölüm -8- Sezon Finali

Kağan dışardaki arkadaşlarından Çatı sokak'ta bir aile arabasıyla beklemelerini telefonla arayıp söyledi. Her şey tamamdı kablo açıktaydı üzerini bir havlu kapatıyordu.

11 mayıs sabahı.

Kağan kablolara kısa devre yaptırdı ve elektrik dairesinde yangın çıkmaya başladı. Tüm florasanlar patladı. Bahçeye tahliye başlatıldı. O sırada kağan ve Mahmut Abi B bloğundaki katili aramaya başladılar.

Mahmut abi: Napıyoruz lan ?
Kağan: Ferdi adındaki katili arıyoruz.
Mahmut Abi: Katilmi ne yapıcaz lan onu ?
Kağan: Orasına karışma sen.

Kargaşa içerisinde kağan Ferdiyi seçti ve dikkat çekmeden hapishane duvarlarına yaklaştılar kapıdan itfaiye girmesini bekliyorlardı. İtfaiye girişi için 2 jandarma kapıyı açtı. O sırada 3 ü birden jandarmalara saldırdılar. Kapıdan koşarak Çatı Sokağa gittiler ancak araba falan yoktu. Koşmaya başladılar. Ölümüne koşuyorlardı ancak arkadan gelen jandarmalar ateş açtı. İlk düşen Mahmut abi oldu. Kağan bir yükten kurtuldu. Az ilerde araba belirdi. Koşup bindiler. Araba olay yerinden uzaklaşınca arabayı sağa çekip plaka değiştirildi ve üzerine bir sigorta şirketinin mıknatıslı afişleri takıldı. Ferdi ve Kağan konuşuyorlardı;

Kağan: Seni kurtarmadım bilakis kendimi kurtarıyorum. Seni yaşama biletim olarak kullanıyorum. Derken Kağan ve arkadaşları Ferdiyi bağlayıp bagaja attılar. Sarıyer de bir eve gittiler. Ferdiyi eve bırakıp başına 2 arkadaş bırakıldı. Kağan ordan karısının yanına geçti.

Seda uyuyordu. Kağan arkadan gelip ensesine bir öpücük kondurdu. Seda yarı uyanmış şekilde Kağana baktı ve birden yataktan zıplayıp sarıldılar.

-Demek gerçekten kaçtın. Bizde haberlerde hapishanede yangın çıktığını görüp endişelenmiştik.
+Artık buradayım ve sonuna kadar buradayım.
-Bir daha gitme olurmu.
+Söz veremem.
-Yaa ama bak...
+Şaka yapıyorum gitmem artık (ama gidebilirim bunu duymada )

13 Mayıs Çarşamba

Artık alışılmış bir avukat değil bir manyak bir psikopatla tanışın.
Elinde disk testere ve masada Ferdi.

Morfin verilmiş ve sterilize edilmiş bileğe disk testereyle girdi. Eli koparıp bir buzluğa koydu içine de bir dosya. Dosyada Ferdi'nin polis kayıtlarındaki parmak izi ve kesik eldeki parmak izi. Not kağıdı: İNTİKAM İSTERMİSİN

Ferdi uyandı ve çığlıklar atarak eline bakıyordu. Küfürler ve bağrışları odada yankılanıyordu. Sakinleştirici ve morfin verildi. Susması için. Eğer mafya babası antlaşmayı kabul etmezse parça parça babanın evine gidecekti.

Kutu bir elemanla villanın garajına gönderildi. Sabah olmasıyla arabayla çıkacak olan baba kutuyu buldu. Açmasıyla yere kusması bir oldu. 1 saat sonra 2-3 tane adam çağırarak kutudakileri çıkarmasını istedi. Dosya el ve buzlar. Baba kanlı dosyayı inceledi ve elemanıyla bir not yolladı.

'' Kabul ediyorum katili ver peşini bırakayım.''

Kağan telefondan arayarak.

İstiyorsan gel kendin al. Bunca zahmetimden sonra gel al bari. Buluşma yeri. Sarıyer Çınar sokak No 5 alttan 2. Zil bekliyorum.

1 saat sonra zil çaldı ve ilk giren babanın elemanları oldu. Elde silahlarla. Ancak girer girmez hepsi bayıldı. İçerde gaz maskesiyle tek başına bekleyen Kağandı. Baba ve elemanlarını masalara bağladı Katil dahil toplamda 5 Masada çıplak bacak kol ve kafa bantla bağlanmış insanlar yatıyordu. Kağan ilk Katilden başladı.

Büyük et bıçağını tek hamleyle kalbine sapladı. Diğer elemanları da bu şekilde öldürdükten sonra kol ve bacakları kesip poşetledi. İçlerine birer GPS aleti ve taş koydu. Son kişi babaydı. Sıra babaya geldi. Kağan elinde kanlı bıçakla babanın gözlerine bakıyordu. İki eliyle tuttuğu bıçağı kalbinin bulunduğu bölgeye nişan alarak yukarıdan aşağı sert bir şekilde sapladı. Birden Kağan yere düştü. Babanın kanına kendi kanıda karıştı. Ama neden kendi kanı karışsın ki.

2 ay sonra hikayeye devam edeceğim ve 1 hafta içerisinde yeni bir hikayem başlayacak iyi okumalar. :)

http://O