Bankta oturuyordum, elimde kaybettiğim üniversite sınavlarının puanları duruyordu. Ağabeyim yanıma geldi.
-Neden kafeye gelmedin. Konuşacaktık.
-Abi sınav sonucu geldi sabah. Kaybetmişim. Avukat olacaktım. Tek hayalimdi biliyorsun. Ama kızma yeniden hazırlanırım. Girerim yine eminim bu sefer gerçekten kazanıcam.
-Kalk bakalım Berk. Bak kardeşim. Şu an ikimizin de hayatı kendimize bağlı. Annem babam benden umudu kesti. Yüzlerine bakamıyorum. Yaptığım pis işler yüzünden ama başka yapacak hiçbir şeyim yoktu.
-Abi ben senin gibi olmicam. Kızma sadece avukat olmak istiyorum mutlu bir ailem bir arabam ve bir bürom olsun istiyorum sadece.
-Seni özel üniversiteye gönderebilirim. Tüm masrafları karşılarım. Ama tekrar hazırlan.
-İstemiyorum abi ben kendi emeklerimle bir şeyler yapmak istiyorum.
Tam bir yıl sonra Berk İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Devletten aldığı burs ve babasının az buçuk parasıyla geçiniyordu. Üniversitedeyken Seda adında şu an ki karısıyla tanışmıştı. Ancak 3. yılında Seda siyasi işlerden dolayı üniversiteden atıldı. Berk hiç bir olaya karışmadan Üniversiteden mezun oldu ve bir büro için para birkitirmeye başladı. Seda ile evlenip Annesinin ve babasının yanında yaşamaya devam etti ancak bir an önce avukatlık mesleğine başlamak istiyordu. Ağabeyinden yardım istedi. Kardeşine tam 100.000 dolar gönderdi. Berk gerisini bildiğiniz bu maceralara başlamış oldu. 100.000 dolar onu şımartmıştı ve daha fazlasını istemesine neden oldu.
Yeni sezon başlıyor.
Kağan yüz üstü yerdeydi. Sırtındaki bıçağın verdi acıyla kıvranırken suratını yukarı çevirip bunu kimin yaptığını öğrenmek istedi. Göz göze geldiği kişi abisi Kerem'di.
- Bu kadar zıplayacağını bilmiyordum. KARDEŞİM.
-Bunu sen.. sen nasıl.. yapar... (birden bilinci gider)
Kerem ayakkabılarının bıraktığı kan izleriyle olay yerinden uzaklaşır. Polis sabaha karşı olay yerine gelir ve 4 poşet ceset ve bir parçalanmamış cesetle karşılaşır. Yerdeki ayak izlerinden katilin 43 numara bot giydiğini saptadılar. Kan örneklerinden 1 kişinin orada olmadığını anladılar. Güvenlik kameralarını kontrol ettiler ancak hepsi önceden bozulmuştu.
Kağan kendini Annesinin evine zar zor atmış ve evdeki ilkel yöntemlerle yarayı sardılar ve diktiler. Kağan ailesine sadece bir serseri tarafından uğradığı saldırı olduğunu söyledi ancak Seda her şeyi biliyordu.
Evin kapısı çaldı. Gelen Kerem içeri girdi. Anne yüreği yıllardır görmediği oğlunu hemen affetti ancak babası sert sert bakıyordu.
-Kardeşim ne oldu kim yaptı bunu sana.
Kağan cevap vermedi ve suratını diğer tarafa çevirip yatmaya devam etti. Seda tuvalete gideceğini söyledi. Ve geri geldiğinde elinde ki silahı Kerem'in kafasına dayadı.
-O şerefsiz sendin. O orospu çocuğu sendin. Ne istedin lan kardeşinden, kocamdan. Ne istedin lan yengenden.
- Ooo bayan sakin ol yoksa birini yaralayacaksın. Dediği anda kerem sert bir şekilde tutup silahı almaya çalışıyordu baba araya girmeye çalışıyordu. Anne bir kenara geçmiş şaşkınlıkla birlikte ağlıyordu. Ve o anda bir Silah patlaması Seda'nın üstü kan oldu. Herkes durdu. Kerem ilk önce dizleri üzerine düştü ve sonrada yüzüstü bir şekilde Seda'nın ayaklarına düştü. Kafasının yarısı parçalanmıştı. Seda babası ve annesi Kerem düşmesiyle eli titreyen terden su olan ve ağlamaklı olan Kağan'ı gördü. Birden silahı yere düşürüp bayıldı. Seda kara kara cesedi ne yapacağını ve Kağan'ı nasıl iyileştireceğini düşünüyordu. Silah sesini duyan komşular cama çıktı. Polisin gelmesi an meselesi demekti. Kağan sayıklıyordu.
Seda Tuz ve soda almaya gidecekti ancak Kağan'ı dinlemeye çalıştı.
- ondan kurtul. Asit. Asit. yok edin onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey ! Ben Bir Avukatım
ActionHer hafta Cuma saat 22.45 da yeni bölümü yayımlanan bu hikayeyi okumanızı isterim. Bu hikaye Para ve ün hırsıyla sonunu düşünmeden hareket eden bir avukatı anlatıyor. Mafyaların ve kartellerini işlerini gören ve en kötüsü çalıştığı mafya babasının ö...