Two Different Worlds -Hyunlix- DEVAM ETMİYORUM

6

Y: Yazar

F: Yaklaşık bir hafta önce patlayan iki silahtan biri Hyunjin'in kafasına, ikizinin tuttuğu silah; diğeri ise ikizinin kalbine kendi tuttuğu silahtı.

Bir süredir buradaydı. Bir süredir sadece, ama ona asırlar gibi geliyordu. Yanlış anlaşılmasın ikizi için değil, sevgilisi için endişeliydi kendisi.

Y: Felix'in ikizi 'Yongbok'. Tek yumurta ikiziydiler, yani biyolojik olarak. Asla birbirlerine benzemiyorlardı. Tam olarak siyah ve beyaz denemezdi onlara, birnevi gri ve siyah gibilerdi. Benzer ama aynı değil.

Yongbok; küçüklüğünden beri çok karamsardı. Karanlık kitaplar okur, hep karanlıkta otururdu. Hatta bir keresinde Felix onu, bıçakla kollarını keserken bile yakalamıştı. Peki Yongbok ne mi yaptı; en iyi yaptığı şeyi...

~*°Flashback°*~
-Felix 14 yaşındayken-

F: Felix, ikizinin odasının kapısını açmasıyla, kanlarla kaplı bir yer beklemiyor olacak ki tiz bir çığlık bıraktı odaya.

Yongbok kafasını, sesin geldiği yöne, kapıya doğru çevirince ustaca sırıttı; kolları, bacakları, vücudu kanlarla kaplıyken. Ardından usulca yaklaştı, ona şaşkınlıkla bakan bedene. Kulağına eğildi ve konuştu, fısıldayarak:

"Eğer bunu başka birine anlatırsan."

Elindeki bıçağı, korkudan dona kalmış bedene doğru tutarak devam etti.

"Bu bıçağı bu kez."

Sesini dahada ürkünç bir tona sokarak devam etti, tabi yüzündeki sırıtışınıda eksik etmedi:

"Sana, saplarım."

Felix'i kollarından dışarı itti ve kapıyı kapatıp kilitledi...

~*°Günümüz°*~

F: Gözlerinden ufak su damlacıkları çıkarken odaya giren doktor ile oraya baktı, doktor ise ona acıyan gözleriyle.

Doktor, Felix'in yanına yaklaştı, kolundan tutup odanın içindeki koltuğa oturttu. Ardından araladı dudaklarını, girdi söze:

"Lee Bey'in durumu iyi, hayati tehlikesi yok. Kurşun, kalbinin hemen yanına atılmış... Hwang Bey'in ise durumu oldukça kritik. Kurşun beyinin hayati önem taşıyan bir bölümüne denk gelmiş. Şanslıyız geldiğinde kurşun çok içeri girmemişti, şayet öyle bir durum olsaydı şuan yaşamıyor olabilirdi."

Uzun bir sessizlik hakim oldu, soğuk ve beyaz odaya. Bir süre sonra odanın içinde yankılanan ses, Felix'in hıçkırıkları ve feryatlarıydı.

Doktor, son çare olarak Felix'e yaptığı sakinleştirici bir işe yaramadı; bir süre. Daha sonra dizlerinin üzerine çöken, Lee'nin bedeni daha fazla dayanamadı ve halsiz, yorgun vücudunu hastanenin soğuk betonuna bıraktı...
~
F: Hastanedeki zamanının üçüncü haftasındaydı. Değişen pek bir şey olmamıştı, sadece ikizi uyanmıştı. Hyunjin ise komaya girmişti, ne zaman çıkacağı, yada çıkabileceği bilinmeyecek kadar hemde...

Doktorların koşturmalarını duyan Felix ne olduğuna anlam veremezcesine kaldırdı kafasını. Doktor, Yongbok'un odasına giriyordu koşturarak...

Diziyi yazarken zevk almıyorum artık çünkü okunmuyor.
Hoşçakalın k-pop'la kalın!

DEVAM ETMİYORUM