1. Bölüm : Ölüm

68 6 41
                                    

Başladığınız Tarih:

Tarih (25 Aralık 2019)

Her şey çok güzel giderken neden bir şey olurda bozulur. Neden hayat bize bunu yapar. Neden hayat bu kadar zalim olur.

Hasta olduğum için annemle doktora gidiyorduk. Annem geç kaldığımızı hızlı yürümezsem yetişemeyeceğimizi söylemişti. Bu yüzden bende hızlı yürüyordum. Ne sağıma ne soluma bakmıştım. Bir araba hızla bana doğru geliyordu. Tabi ki her annenin yapacağı gibi annem beni korumaya çalıştı. Beni bir kenara itip arabanın önüne atladı.

Her şey gözlerimin önünde saniyeler içinde olmuştu. Hayatta kalmanın tek sebebi olan annemi kaybetmiştim. Gözlerimin önünde ölmüştü. Bir araba geldi, bana hiç sormadan annemi aldı ve gitti...

Tarih (26 Aralık 2019)

Sabah her zaman ki gibi alarm ile uyandım. Yatağım da doğrulduğum sırada gözüm boy aynasına takıldı. Yüzümde halsizlik ve çirkinlik yer alıyordu. Aylar sonra kendime bakmıştım ve bu beni kötü hissettirmeme neden oldu.

Üstümü değiştirdim ve yatağımın yanında duran sehpanın üzerinde ki telefonu ve kulaklığı alıp rastgele bir şarkı açtım. Şarkının sözleri ilerlerken odamdan çıktım. Bir gariplik vardı. Ev sessizdi... Ev çok sessizdi. Annem evde yoktu. Sabah sabah nereye gitmiş olabilirdi. Genellikle annem bu saatlerde yemek programları izler.

 Şarkının sözleri 

"Koca gökyüzünde"

"Ellerin ellerimde"

"Gözlerimizin önünde"  dediği an kendime geldim. Her şeyi hatırladım. Ben dün annemi kaybetmiştim...

Evin içinde öylece gezdim. Yemek yemedim, dışarı çıkmadım, konuşmadım, ağlamadım tek yaptığım salondaki koltukta oturmaktı. Bütün akrabalarım öldüğü için sadece babam vardı o da vardı denilebilecek gibi değildi. Beni ve annemi terkedip gitmişti. Ben bunları düşünürken bir anda telefonum titredi. Bir mesaj mı gelmişti? Kim bana mesaj gönderir ki sanırım yanlışlıkla olmuş olmalı. Telefonumu elime alıp açtım ve mesaj sayfasına girdim. Gelen mesaj gittiğim okulda olan bir yarışmaydı. Saçma bir şeye benziyordu. Bunlarla ilgilenmediğim için okumadan mesaj sayfasından çıktım.

Açlıktan ölmemek için dışarı çıkmaya karar verdim. Kapıya doğru ilerledim ve montumu elime alıp giydim. Kapıyı açtım, botlarımı giydim ve dışarı çıktım. Hâlâ müzik dinliyordum. Markete girdim, yiyecek bir şeyler aldım ve çıktım. Eve geri geldim, hemen yemeği hazırladım ve salona geçip yemeğimi yedim. Tüm bunları yapmam 1 saatimi almıştı. Zaman hem hızlı hem de acımasızdı...

Ah ne kadar aptalım kendimi tanıtmayı unuttum. Gerçi kendi kendime konuşuyorum ama her neyse, adım Almira ismimi annem koymuş, annemin büyük büyük akrabasının adıymış. Tabi ki  kimsesizim, yapayalnız biriyim. Beni düşünen, benimle ilgilenen kimse yok. Babamla yıllardır görüşmüyoruz. Tek annem vardı onu da söylediğim gibi dün kaybettim.

Her neyse günün kalan zamanı telefon kurcalayarak ve televizyon izleyerek geçirdim. Daha sonra ise hayallere dalarak uyudum. 

Sabah yine alarm ile uyandım. Galiba dünyanın en kötü şeyi sabah sıcacık yataktan kalkmak olmalıydı. Telefonumu elime aldım ve saate baktım. Saat 06.02 olduğunu görünce şaşırdım. Genellikle bu kadar erken kalkmam. Hatta okula bile geç kalırım. Bu yüzden de birçok kez disipline gittim. Hemen okul formamı giydim ve odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Dolaptan birkaç şey alıp kendime hızlıca tost yaptım ve çantama koydum. Hemen montumu giydim, kapıyı açtım ve ayakkabılarımı giydim. Merdivenlerden indim. Sonra bir şey fark ettim çantamı odada unutmuştum. "Ahh çok aptalımm" Bir yandan kendime söyleniyor bir yandan eve girmeye çalışıyordum. Eve geri döndüm, çantamı alıp geri çıktım.

Sabah erken kalkmamın bir faydası olmamıştı okula yine geç kalmıştım. Ama bu sefer her zaman ki gibi disipline gönderilmedim. Hoca bana bir şeyler geveleyip durmadı. Neler olmuştu. Sanırım bugün şanslı günümdeydim. Sıkıcı ama sıkıcı dersten sonra can kurtaran zili çaldı. Aslında can kurtaran zili değil ama ben öyle diyorum.

Koridorlarda gezinirken yine o saçma yarışmayı gördüm. Ama bu sefer o yarışmaya bir şans verip okumaya karar verdim ve oraya doğru ilerledim. Okumaya başladım ama ilginç bir şekilde okumaya devam ettikçe ilgimi çekmeye başladı. Bunun bir şarkı yarışması olduğunu anladım.

Daha önce hiç şarkı söylediğimi hatırlamıyorum. Aslında annem ben bebekken sesimin çok güzel olduğunu ve her zaman geliştirmemi söylerdi. Tabi ki bunu hiç düşünmemiştim ama bu şarkı yarışmasının sonunda bir para ödülü vardı yani denemeyi düşüncem. Aslında paraya pek ihtiyacım yok çünkü annem öldükten sonra babam her ay bana para göndericeğini söylemişti ama ben babamı hiç görmedim bu yüzden kazandığım parayla babamın yanına gitmek onu görmek yalnız olmak istemiyorum. Babam Almanya'da yaşıyor yani yüklü miktarda para gerekiyor. Sırf bunun için bu aptal yarışmaya katılacam.Bunları içimden düşünüyordum ki birazdan zilin çalacağını hatırladım ve dolabıma doğru ilerledim. Dolabın anahtarını cebimden çıkardım ve açmaya çalıştım. Ah ne güzel gücüm buna yetmedi. Ama ben yine de zorlamaya devam ettim o sırada bir çocuk yanıma gelip:

- "Hey! Yardım ister misin ?" dedi.

Genellikle birileriyle sohbet etmem içime kapanırım. Ama kitaplarımı almam gerekiyordu buna zorundaydım.

- "Evet lütfen" dedim.

Yaklaştı yaklaştı ve daha çok yaklaştı çekilmemiş donakalmıştım. Çekilmemi istememişti. O kilidi açmaya çalışırken onu inceliyordum. Çok çekiciydi. Aman Tanrım! Ne düşünüyorum böyle kendine gel Almira.

- "Açtım" dedi.

- "Teşekkür ederim"

- "Adın ne ?"

- "A-"

Tam söylerken zil çaldı adımı söyleyememiştim.

- "Üzgünüm gitmem gerekiyor" dedim ve hızlıca sınıfa gittim.

Aman Tanrım bu okulda ilk defa biriyle konuşuyorum ve tanışamıyoruz bile. Dersler birer birer başladı, bitti. Başladı, bitti. Hiçbir tenefüste onu görmemiştim.
Okul bittikten sonra okuldan çıktım ve durağa doğru ilerledim. Yok artık otobüste karşılaşmış olmazdık. Bu kader miydi?

Boş bir koltuk gördüm ve oturmak için ilerledim. Ama biri önümden hızlıca geçip beni itti. Ne güzel şimdide düşüyordum ki bir şey oldu düşmedim. Öylece duruyorum biri beni mi tuttu diye bakarken yüzümü sola doğru çevirdim ve okuldaki o çocuğu gördüm. Burunlarımız  birbirine deydi, şimdi utancımdan yerin dibine giricektim.

- "İyi misin ?" dedi ve dik durmama yardım etti.

- "İyiyim" dedim sadece.

Beni iten çocuğa karşı birşey söylüyordu. Şaka mı bu ? Annem dışında beni biri koruyordu. Sanırım korunmak dünyanın en güzel şeyi olmalıydı. Bu olaydan sonra evimin orada ki durağa geldi otobüs ve indim. Aaa hayır adını sormayı unuttum. Bana camdan el salladı. Şaşırdım ve yüzümde garip bir gülümseme oluştu. Ben de el salladım.

Eve doğru ilerledim ve eve girdim. Çok yorulmuştum. Bayılmak üzereydim. Odama girdim ve üstümü değiştirdim. Daha sonra ise yatağıma yattım. Aklımda sadece "o" yer alıyordu. Aman Allah'ım inşallah düşündüğüm şey olmamıştır. Yoksa ben aşık mı olmuştum ?

İlk aşkım gerçekten o çocuk muydu ?
Kafamda ki bu düşüncelerle uykuya daldım.

Son ŞarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin