Ezoya öfkeyle bakan Nazlı... endişeye kapılıp Nazlıya ve Nazlının onun sıktığı eline bakan Ali... Aliye gülümseyerek bakan Ezo... bir süre sessizlikten sonra
Ali: Nazlım...
Nazlı: Sen sus Ali (diyerek sessizliği bozarken bakışlarını Ezodan çekmedi Ali susarken) Ali benim Ezo! Ali en başından beri benimdi hala benim ömrümün sonuna kadar da benim olacak! Bak karnımda bebeğimiz var bak el eleyiz aynı evdeyiz evliyiz bak! (diyerek bu sefer parmağındaki yüzüğü gösterdi)
Ezo: Sen Aliyi hak etmiyorsun! Onun elini tutmayı başaramadın sırt çevirdin ona küstün dinlemedin bile ama ben onun yanındayım o beni ben onu sorgulamadan birbirimizin arkadaşı olduk se-
Ali: Yeter Ezo! Sadece arkadaş olduk biz seninle ilerisini hiç düşünmedim bile. Benim aklımda kalbimde Nazlıdan başkasını istemiyor istemez de o gün de dedim sana şimdi neden bunu yapıyorsun?
Ezo: Denedim ama olmadı Ali ben sana aşık oldum kaçtım belki unuturum dedim ama olmadı biz seninle aynıyız beni bir tek sen anladın benim sana ihtiyacım var-
Nazlı:(gözleri büyüdü öfkeyle) Uzatma artık Ezo! Eve yemeğe geldiğinde sergilediğin tavrı es geçtim sevgilime o gönderdiğin kartpostalları boşverdim ama şu an haddini aşıyorsun daha fazla uzatmadan defol git! Yoksa seni benim elimden kimse alamaz anlıyor musun? -diyerek kapıyı sertçe Ezonun suratına kapatırken Ali dondu kaldı. Nazlı karnına destek verip içeriye geçerken Ali hızla arkasına dönüp Nazlının peşinden ilerledi
Ali: Nazlı!
Nazlı: Hastaneye geç kalıyorsun Ali git ben uyuyacağım -diyerek kendini tuttu arkasını dönmeden merdivenlere yönelip odaya çıkarken Ali durdu Nazlı gelmesini istememişti anladı üzgünce masaya baktı sonra montunu giyip çantasını da alıp evden çıktı Ezo gitmişti. Nazlı ise kendini odaya atar atmaz tuttuğu göz yaşlarını serbest bırakmıştı
*
Doruk hastaneye gelip uzmanlıktaki ilk gününden dolayı aşırı heyecanlıydı. Hemen siyah önlüklerini giyindi aynadan kendini şöyle bir süzdü. Başarmıştı hayallerine sonunda kavuşmuştu artık Op. Dr. Doruk Özütürktü o. Gururla kendine bakıp saçlarını düzeltti ve çıktı soyunma odasından. Odası henüz hazır değildi o yüzden elleri cebinde deske yürüdü ekip de yavaş yavaş toplanıyordu.
Açelya: Oooo taze uzmanımız Doruk Özütürk mü geliyor -dediğinde Doruk gülerek yanlarında bitti
Doruk: E övünmek gibi olmasın artık uzmanız sarı fırtına
Gülin: Hayırlı uğurlu olsun tekrardan Doruk hocam -dedi gülerek
Doruk: Sağ olasın Gülo
Gülin: Ayy Gülo ne be
Güneş: Abicim sultanımın ismini doğru söylesene
Doruk: Hastane sınırları içinde abicim de yok Dorukta Doruk hocam diyeceksiniz bundan sonra yoksa bozuşuruz
Açelya: Üf çekil be şımarma valla alırım ayağımın altına -dediğinde Ali yeni gelmişti. Üzgünce deske geldiğinde ekip ona döndü merak ettiler
Güneş: Ali ne oldu sana ya yüzünden düşen bin parça?
Ali: Deyim kullandın sanırım Güneş hemşire
Açelya: Yani ne bu halin üzgün gibisin Ali ne oldu?
Ali: Evet oldu Ezo geldi
Doruk: O deli kız mı? Eee geldiyse geldi ne olmuş yani
Ali:(her şeyi anlatır) İşte böyle Nazlı üzüldü anladım konuşmadan odaya çıktı yanına gitmemi istemedi
Gülin: Haydaaa nereden çıktı şimdi bu?