Asel kendini uykunun kollarına bırakırken Doruk gülümsedi. Açelya Selvi Gülin ve Güneş de uyanıp odanın girişine geldiklerinde Nazlının en son ki isyanını duymuşlardı. Fısıltıyla konuşmaya başladılar
Açelya: Ne oluyor burada?
Nazlı: Hain bir kızım var o kadar emzir salla uyumadı Dorukun okuduğu marşa kandı -dedi Nazlı isyankar sesiyle diğerleri kıkırdadı
Doruk: Kıskanma hemen minik cerrah yeğenim amcasının kollarında uyumak istemiş (yavaşça saçından öptü) oh mis gibi de kokuyor
Selvi: Hadi uyandırmadan gidelim Nazlı da yorgun görünüyor uyusun -dediğinde kızlar aşağı inerken Doruk Aseli yavaşça beşiğe yatırdı. Güneşle odalarına geçerken Ali gülümseyerek beşikte yatan kızına döndü
Ali: Önce ağladı ama Doruku sevmiş baksana Nazlım hemen uyudu
Nazlı: Şu an kızmak için çok yorgunum canım hadi uyuyalım sabah kızıma bunu soracağım -diyerek Alinin elinden tutup yatak odalarına gittiler
*
Sabaha kadar mışıl mışıl uyuyan Asel le birlikte Ali ve Nazlı 2 gündür alamadıkları uykularını almışlardı. Ekip kahvaltı edip hastaneye giderken Ali masayı toplamaya başladı Nazlı da ağlayan kızına gitti. Kucağına aldığı kızını emzirmeye başlarken bir yandan da söylenmeye başladı
Nazlı: Sana aşk olsun dün yorgundum kızamadım ama senin annen olarak her şeyi ben yapayım ama sen Doruk'un marşına kan oldu mu şimdi ha kızım bana çok ayıp ediyorsun -diye söylense de Asel zaten anlamadığı için kana kana sütünü içerken bir yandan da eli Nazlının göğsünü tutmaya çalışıyordu Nazlı güldü. Ali sofrayı toparlayıp yukarı çıktı gelip Nazlının yanına oturup
Ali: Kızımıza mı söyleniyordun Nazlım
Nazlı: Evet kızdım ama bir kulağından girip öbüründen çıktı sanırım
Ali:(anlamsızca Nazlıya dönerken kaşları çatıldı) O ne demek Nazlım?
Nazlı:(güldü) Yani cadı kızın beni dinlemedi bile demek istedim canım
Ali: Ha anladım ama kızımın cadı olduğunu sanmıyorum
Nazlı:(Alinin yanağından öptü) Seni yerim ama ben -diyerek güldüğünde Asel emmeyi bıraktı Ali de gülümsedi sonra uzanıp kucağına aldı kızını
Ali:(yanağını öptü) O bizim prensesimiz Nazlım cadı değil...
*
Tanju ve Beliz el ele gülüşerek hastaneye giriş yaptıklarında odaya çıktılar. Belizi dikkatle sandalyeye oturtup
Tanju: Ben kadın doğumdan randevu alacağım bugün bir boşluk varsa bebeğimize bakalım
Beliz: Olur bakalım ama-
Tanju: Ama?
Beliz: Korkuyorum ben (eli karnına gitti) burada bebeğimiz var ama içimde bir telaş var sanki
Tanju: Bu gayet normal hayatım ultrasonda gördükten sonra buna inanacaksın zaten o zaman bu telaş da kalmayacak
Beliz: Akşam Alilere gidelim mi?
Tanju: Neden?
Beliz: Beni şu an en iyi Nazlı anlar onunla konuşmak istiyorum
Tanju:(gülümsedi) Peki sen nasıl istersen Nazlıyı ara müsaitlerse gideriz gitmişken de bebeği de görmüş oluruz. Benim gitmem lazım şimdi
Beliz: Tamam canım -dediğinde Tanju onun yanağından öpüp karnına dokunup tebessüm ederken gitti
*