Açelya mimik oynamayan yüzüyle Demire bakakalırken Demir korksa da gülümsüyordu. Selam diyişine cevap alamayışına takılmadı bile. Açelya onu baştan aşağı süzdü ayaklanmış ama bastonuyla destek alan Demire şaşırmadı dese yalan olur ama oralı da olmadı asansöre binmekten vazgeçip merdivenlere yönelirken
Demir: Açi dur ya açi! -diyerek hızla yürüyen Açelyanın peşinden bastonuyla ne kadar hızla gidebilirse gitti ama yetişemedi elini yandaki duvara sertçe vurup derin bir nefes alırken Güneş yanına yaklaştı gözlerine inanamamıştı
Güneş: Demir sen?
Demir: Güneş merhaba abi
Güneş: Hoş geldin de sen nasıl?
Demir: Anlatırım sonra uzun hikaye ama benim Açiyle konuşmam lazım yardım et bana Güneş
Güneş: Zor be abi (Demirin üzgün halini görünce) Gel bizim kata çıkalım buluruz bir yolunu -diyerek Demirle birlikte asansöre ilerlediler
*
Dorukun ailesiyle barışma adımından sonra Halukun sevdiğin kızı Tolgadan öğrenmesiyle isteyeceğini söylerken Doruk Harika ile konuşmuştu. Harika ailesine Doruktan ayrıldığı haberiyle yurt dışına gitmekten son anda kurtulmuştu ama işin artık ciddiye binmesiyle annesiyle konuşmaya karar verdi. Odasından çıkıp salona geldi annesi kahvesini içiyordu.
Handan: Harika gel kızım
Harika: Annecim konuşmamız lazım
Handan: Dinliyorum canım söyle
Harika: Iıı şey anne Doruk-
Handan: Doruk mu?
Harika: Lütfen sözümü kesmeden dinle. Doruktan ben hiç ayrılmadım bizi ayırmayın diye yalan söyledim. O bana evlilik teklifi etmişti ama bir türlü sizin inadınızı kıramadık ben onunla evlenmek istiyorum
Handan: Kızım...
Harika: Lütfen annecim ben Doruku seviyorum o çok iyi bir insan neyi var anlamıyorum ki neden istemiyorsunuz ki-
Mete: Neyi istemiyoruz? -dediğinde Harika ve Handan hızla ayaklanırken Meteye döndüler
*
Akşam olmaya yakındı AlNaz eve gelir gelmez uyumuşlardı hala uyuyordular. İkisi de 2 haftalık şu süreçte yorgun düşmüştüler. Özellikle Nazlı hem bebeğinin kuvözde olmasına hem de Alinin dokunma probleminden... Epeyce uyuyan çift aynı anda gözlerini kırpıştırdılar. İkisi de odanın hafif karanlık olmasıyla hızla doğrulurken ilk olarak yatağın ortasına baktılar ama Asel yoktu
Ali: Bebek nerede?
Nazlı: Bebek değil Ali kızımız ama nerede bilmiyorum -diyerek ayaklanırlarken Nazlının ani hareketlenmesiyle ağrı saplanmıştı inlerken
Ali: Nazlı! İyi misin?
Nazlı: Tamam iyiyim bir anda kalkınca -diyerek önden ilerledi Ali de arkasından kızlarının odasına ilerlediler ama aşağıdan Ferda ve Selvinin sesleri geliyordu duraksadılar Asel ismini de duyunca merdivenlere yöneldiler. Ferda yukarı çıktığında bebeği uyanık görmüş almış aşağı getirmişti
Ferda: Oy tatlı kuzum halasının gülü gülü -diyerek kundaktaki Aseli severken AlNaz aşağı inince Selvi de masayı hazırlıyordu
Selvi: Çocuklar günaydın
Ali: Biz sizi unutup uyuyakalmışız kusura bakmayın
Ferda: Olur mu öyle şey Ali yorgundunuz iyi dinlendiniz mi bari?