12. bölÌm~Ceza

239 17 1
                                    

~Miradan

Five'ın arkasından seslenen Reginald bir süre sonra susmuş ve hiçbir şey olmamış gibi yemeğine devam etmişti. Ani bir hareketle masadan kalktım.Reginald aynı şeyin olacağını anlamış olacaktı ki kafasını kaldırmadan konuşmaya başlamıştı.

Reginald:Mira, ceza almak istemiyorsan derhal otur yerine.

Sesi soğuk ve bi' o kadar otoriter çıkmıştı. Umursamayıp tam gideceğim sıra da Ben kolumdan tutmuş, gitmeme engel olmuştu. Anlamaz şekilde ona bakmış ve sadece "özür dilerim" demekle yetinmiş, kolumu kurtarıp koşarak dışarı çıkmıştım. İlk gördüğüm şey ışınlanmaya hazırlanan five olmuştu. Durdurmak için arkasından koşmuştum .Arkasından seslendiğim sırada arkasını dönüp bana bakmıştı sadece. Baktığı ile yok olması bir olmuştu.

-

"Artık eminim...Götümün donmasından dolayı öleceğim .Böyle bir ölümü hak etmiyordum ayıp ediyorsun Reginald hargreeves.!" diye içimden geçirdim. Bu düşünceler titrerken gülümsememi sağlamıştı. Sözünde durmuş ve oldukça ağır bir ceza vermişti. Soğukluğu her dakika başı artan odada ciddi manada donmaya başlamıştım. Gücümü kullanmaya çalışsamda bilmediğim bir şeyi kullanamazdım. Ceza'nın mantığı basitti. Dondurucular ile ayarlanmış bir odaya kapatmıştı beni. Kendi gücüm ile kurtulmam gerekiyordu-ki gücümü dahi bilmiyordum amacını sonradan öğrenmiştim- Her dakika başı belirli bir oranda odanın soğukluğu artıyordu. Oran'ı ise kendinden bir önceki sayı, dakika belirliyordu. Eğer altın oran kanunu diğer bir deyişle Fibonacci sayı teorimini biliyorsanız ne demek istediğimi anlamışsınızdır.

Mira: Üzgünüm! Sizi dinlemeliydim lütfen buna son verin!

Geleli ortalama 1 hafta dahi olmamıştır o yüzden nasıl hitap edeceğimi bilememiş saygı çevresi içerisinde "siz" diye konuşmuştum. O ise dediklerimi duymamış yada duymazlıktan gelmişti.

[Çaktırmayın burda yazarda kaç zaman olduğunu hatırlamıyor öyle varsayın hatam varsa düzeltin canim.]

Titremem zamanla acıya dönüşmüş, titredikçe her tarafım acımaya başlamıştı. Diğerleri -üvey kardeşlerim, bize bakıcılık yapan Grace ve ona yardım eden Pogo- Reginald'ı konuşarak ikna etmeye çalışıyor gibilerdi. soğuktan gözüm kararmaya başlamış sadece sesleri duymaya başlamıştım

- "Bu kadar yeterli dışarı çıkamalı"

-"Birazdan ölecek!"

-"Yeni geldi hata yapması normal."

-"Efendim haklılar, daha fazlasına dayanamayacak gibi"

Onları dinlerken okuduğum kitaptaki kadının gücü geldi aklıma. Benle bir bağlantısı olmasa ne diye numaramın yazılı olduğu rafta dursun? Bir umut gücümü, pardon kadının gücünü taklit etmeye çalışacaktım. Ellerimi yanyana getirmiş var olduğunu bilmediğim gücümü kullanmaya çalıştım. Biliyordum, artık vardı. Portal tarzı bir şey açmıştım. O an içinde olduğum durumdan nereye açıldığını tam göremesem de bu durumdan kurtulmak için direkt içine girmiştim. Bazen yapacağımız şeyleri iki kere düşünmemiz gerektiğini söylerler...Dinleyin atalarımızı yada büyüklerimizi ne derseniz artık. İçerisine girmem ile yere sırt üstü düşmem bir olmuştu. Sırtımdaki acı ile başımdaki kardeşlerim ve Reginald'ı görmem de son anım olmuştu. O acı ve üşüme ile zaten kararmış olan gözlerim tamamen kapanmıştı.

Şeytan görsün onun yüzünü.

Gözümü açtığımda ise herşey aynıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözümü açtığımda ise herşey aynıydı. Ya da ben öyle sanıyordum. Etrafıma kısa süre göz gezdirdim. Elim istemsizce burnumda ki kurumuş kan'a gitti. Elimin tersi ile silmeye çalıştım, olduğu kadarıyla. Akademinin 'revir'indeydim. Acılarım artmış sırtımda ki acıya baş ağrısı da eklenmiş, kolumda ki serumunda verdiği sızı ile tadından yenmezdi. Bir süre öylece kalmıştım. Hareket etmek istemiyordum.

Mira: Ölmek için ne güzel bir gün...

Lan mal!

Haydaa yine mi sen

Hee yine ben beğenemedin mi canim?

Beğenemedim canim.

Dağıttın konuyu sana bir şey anlatmaya geldim şurada.

Dinliyorum?

Bir kere daha yaşadın bunu Mira. Akademi sandın, kendi anılarınla karşılaştın. Ya yine aynısı ise?

Kendim ile konuşmayı seviyorum, canim kendim. Hep haklıyım maşallah.

Düşündüklerim ile yattığım yerden kalkmış, hareketlerimi kısıtlayan, kolumda ki serumu tutup çekmiş ve çıkartmıştım. Kapının önüne gelip aynı şeylerin tekrarlanmış olmamasını diledim. Gözümü sıkıca kapatarak bir hışımla açtım kapıyı.

X:Sakin ol, iyi misin?

Duyduğum sesle gözlerimi araladım. Kapa mira kapa kapa. Geri kapat gözlerini.

-

-

-

Hellüğğ şimdi kısa kesicem Altın oran kanunu bir diğer deyiş ile Fibonacci dizisi, her sayının kendinden öncekiyle toplanması sonucu oluşan bir sayı dizisidir. örneğin; 0+1=1 1+1=2 2+1=3 3+2=5 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181, 6765... gibi yanii. Yazım hataları, cringe gelen kısımlar varsa kusura bakmayın ayol. Hadi Allaha emanet göte mukayyet olun muahh♡

𓆩𝐌𝐲 𝐂𝐚𝐧𝐭𝐫𝐚𝐥𓆪𝐌𝐢𝐫𝐚 𝐇𝐚𝐫𝐠𝐫𝐞𝐞𝐯𝐞𝐬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin