YÂRE-İ DİL

2| Acıtan hissler

Kahramanmaraş

2017

Sarıldığım koca bedenden gelen erkeksi koku burnuma fazlasıyla hoş gelmişti, bir şey farkettim o an ben ona sarılmıştım ama o bana kollarını dolamamıştı kasılan bendeniyle düm düz duruyordu. Sanki ben çok istediğimden sarılmıştım babaannem ona her türlü sıcak davranmamız gerektiğini onun bizim ailemizden olduğunu söylerdi bende saygıdan sarılmıştım işte. Bir an daldığımı fark ettim ve kendimi geriye çekip yüzüne baktım.

"Hoş bulmak isterdim Azra." dedi kalın sesiyle ve hafif çatılan kaşlarıyla. Görmüştü her şeyi, inşallah beni evdekilere söylemezdi biterdim çünkü. Bende çattım kaşlarımı anlamazmış gibi "niye öyle söyledin Sıraç abi?" dedim salağa yatarken, bakışlarından bir anlığına ilginç bir ifade geçtiğini yakalamıştım ama ne ifadesiydi anlayamamıştım.

Tam dudakları aralandı ama aniden gözleri yanaklarımda gezindi sonra burnumda ve bir daha yanaklarımda muhtemelen soğuktan aşırı derecede kızarmıştılar, sonra derin bir iç çekti koca göğsüne, gözleri gözlerime tırmandı "arabaya bin." deyip dik bakışlarını benden ayırmadı, ben ise hemen bu durumdan kurtulmak istediğim için anında arabaya ilerleyip binmiştim ve o da arabaya bindiğinde yola koyulmuştuk.

Şimdi kaşları hafif çatık bir şekilde arabayı sürüyordu, gözlerimi ondan ayırıp karşıya çevirdim, sinirli gözüküyordu ama her zamanki haliydi diye düşündüm. O kim diye sormamıştı sorulacak bir şey yoktu zaten rahat olabilirdim. Gözlerini bir an bana çevirdiğini hissetim ve sesli nefes verişini "kimdi bu herif?" diye sordu, ona döndüm hışımla evet herif Çetine uyan bir kelimeydi, ama Sıraç abiye böyle kıt beyinli düşünmemiştim sonuçta ben 20 yaşında bir bireydim ve sevgilimin olması gayet normaldi "Azra?" bana bakarak bir cevap istediğini hatırlatmıştı, doğruyu söylese miydim.

Güvenemezdim ya gidip beni babaannemlere söylerse gereksiz gerginlikler çıkabilirdi "arkadaşım." dedim hiç bir şey belli etmeyen minik bir gülümseme kondurarak yüzüme. Kaşları havalandı ve dudakları sanki alayla kıvrıldı "arkadaşın!" dedi, abim beni bu kadar sıkmazdı bu neydi ya "evet Sıraç abi liseden kalma bir dostum." dedim yüzümü ona döndürerek ciddi bir sesle. Başını salladı yüzündeki alaylı ifade silinmiş aynı çatık kaşlı galine geri dönmüştü "öyle olsun, dostun olsun bakalım." dedi, damarıma basmaya mu çalışıyordu bu adam ya da kendini abilik rölüne mi kaptırmıştı.

•••

"Oğlum geçen sefer daha keyfin yerindeydi şimdi zayıflamışsın sen kendini hep işe veremezsin oğlum biraz dinlen kendini güzel besle yavrum." dedi babaannem masada karşımda oturan Sıraç abiye, babaannem neyin kafasındaydı acaba, karşımdaki adam 1.90 boyunda kesinlikle vardı ve yapılı vücudu oldukça besli ve formdaydı. Sıraç abinin gözleri benden geçip babaanneme odaklandı dalgın bakışlarını savurmak ister gibi varla yok arası bir gülümseme sundu "değil mi Vahide hanım beni oralarda senin gibi besleyen yok tabi." demişti ama kaygılı bakışları geri gelmişti

Babanemin gözleri ise hüzünle doldu gerçekten Sıraç abiyi çok seviyordu "Sıraçım gelin kızımızı da alsak gözüm açık gitmez," dedi babaannem ve gözleri bana kaydı 5 saniye boyunca bana baktı ben ona gülümseyince o da gülümsedi "Azramın ve senin yuvalarınızı kurduğunuzu görsem öbür dünyaya rahat giderim" babaannemin dediğiyle Sıraç abinin bakışları yine beni buldu ve yine ilginç bakıyordu kızgın mı desem, dalarak bakıyor mu desem bilemedim, abim "konuşma böyle babaannem." dedi bakışlarım onlara döndü.

"Öyledir oğlum yaşım almış kendini gitmiş çok şükür senin mürüvvetini gördüm güzeller güzeli kızını da görmeyi nasip etti bana Allah ama Azramla Sıraçım hep aklımdadır."
Yengem yerinde doğrulup "edecektir elbette hemde Azram da Sıraçta kendileri gibi güzellerini bulacaktırlar sıkmayasın canını." dedi yengem, aklıma Çetin geldi evlenmek istemişti ama asla evlenmezdim şu an evlenmek bir 7 sene sonrasına ertelenmişti. Sıraça baktım kafasını hafif eğilmiş düşkün bir hali vardı. Daha önceki gelmelerinde böyle değildi daha konuşkan ve az da olsa arada gülümsüyordu tabi herkesin bir problemi vardır.

Rüya ise çok konuşmasına rağmen Sıraç abi gelince utangaç bir meleğe dönüşmüştü, Sıraç abi arada ona bakarak gülümsüyor ve laf atıyordu Rüya ise yüzünü gülümseyerek annesine saklıyordu, şapşik bebek.

Abim "işler nasıl gidiyor?" diye sormuştu Sıraç abiye yönelik "işler gayet iyi Rüzgar yeni, farklı yerlere açılmaya düşünüyorum." dedi abime bakarak abim ise gülümseyerek "işlerin eskidende iyidi kardeşim gerçi çok çalışıpta karşılık bulmak normal." dedi. Masada süren uzun konuşmadan sonra yemeğimizi yiyip salona geçmiştik.

Rüya yanımda bana sırnaşarak oturuyorduk Sıraç abinin yüzündeki bu günkü gerginlik arada kendini belli ediyordu, abim bir an bana bakıp beni yeni farketmiş gibi gözlerini kıpıştırdı aynı zamanda ben de ona bakıyordun "Azra buluştun mu Elayla sorun bir şey var mı? varsa söyle abim." dedi ve ben buz kestim çünkü Sıraç abi her şeyi anlayacaktı ya da anlamıştı bile "Azra kızım sana diyorum?" dedi abim bende bakışlarımı daldığım zeminden çekip abime baktım "evet abi buluştum sorun falan yok." dedim kısık bir sesle ve bakışlarımı ağır bir şekilde karşımda koltuğa belini yaslamış sakince oturan adama çevirdim ve gözlerim gözlerine değdi.

Gözlerim yüzünde gezindi dişlerini sıkıyordu kemikleri belirginleşmişti gözlerini ifadesiz tutmaya başarıyordu ben ona bakıyordum o bana, acaba söyleyecek mi diye korkuyordum ve o gözlerimdeki endişeyi anlamıştı bile, gözlerini hafifçe kıstı tehlikeli bir bakış atmak ister gibi ya da her an her şeyi söylerim bakışı. Babaannem Sıraç abiye yönelik "bu kez 1 aylığına geldiğini söyledin Sıraç değil mi?" diye sordu, hepsinin uykusu gelmişti belliydi hepsi başka şeylerle ilgileniyordu, Sıraç abi ise gözlerini benden ayırmadan bana dikmişti "hayır anneanne 2 gün kalacağım." demişti yorgun bakan bakışlarla, babaannem ise bir elini bacağına vurup "bırakmam sen dediklerini yaparsın oğlum bana 1 ay kalacağını söyledin bir kere olmaz." dedi babaannem büyük bir hayal kırıklığınla

"öyle anneannem bende emindim bu kez engel yok dedim bir aksilik olsun istemedim hevesle geldim ama yine engeller çıktı anlayacağın." dedi Sıraç abi sonda yine bana bakarak artık bana kendimi bu bakışlarıyla kötü hissettiriyordu sanki büyük halt yedim alt tarafı Çetinle buluşmuştum, oflayarak başımı Rüyanın güzel yüzüne çevirdim uykulu gözlerle bizi izliyordu.

Abim ve yengem uyumaya gitmişti Rüyayı almaya çalıştıklarında ise Rüya kapalı gözleriyle benimle uyuyucağını söylemişti ve yengemler kızlarını bana bırakıp odalarına gitmiştiler, babaannem de gitmişti. Ben de ikimiz kaldığımız için hemen Rüyayı kucağıma alıp gitmeye yönelmiştim ki Rüya kapalı gözlerine rağmen uyku sersemliğine rağmen tatlı bir gülüş atıp "öpemedim hala." demişti, çatlak çocuk bende kendimi tutamayıp gülümsediğinde "yaramaz bebek." demiştim ve yukarı çıkmak için koyulmuştum ki onun homurdanmasını varla yok arası duydum "zalim ve arık sikeyim ki koca bebek."sanırım küfür etmişti ama tam duyamamıştım.