Efsun'a verilen görev bir aşiret ağa'sını yakalaması gerekti, sadece
yakalaması değil onu kendisine aşık etmek için her kimliğe girecekti
bu görev en riskli görev olacağı kesindi. Mardin'in çıkmaz yolları efsun için açılacaktı.
Aşk bir oyun g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar
Genç adam her zamanki gibi erken kalkıp üstüne beyaz göleğini giydi elini yüzünü yıkadı ve çalışma odasına gitti.
Azad mardin'e girip çıkandan haberdar'dı mardin'in giriş çıkışlarında adamları vardı kimin geleceği veya ne zaman geleceğinden haberi olunca o kişiyi araştırırdı.
Kapı çalındı " hatin " ' gel ' dedi azad içeri annesi zerya gelmişti
" Kurê min haydê taştê hazir e " ' oğlum hadi kahvaltı hazır 'dedi annesi zerya genç adam başıyla onayladı. Kahvaltı sofrası hazırdı bir tek dedesi Mehmet bey yoktu. Mehmet bey geldiğinde
Herkes kendi sandalyesinde otururdu hiç yerleri değişmezdi. Azad ise yerini zaten belli ediyordu dedesinin yanında otururdu azad'ın Yanındaki sandalye ise azad'ın yakında olan veya olmayan karısı için boştu
Genç adam ne kadar evlilik istemese de yanlızlığın onu yıpratığının farkındaydı. Herkes oturmuş kahvaltısını yapıyordu Azad Mehmet bey'e döndü
" Kesek îro tê Mêrdînê " ' bugün Mardin'e birileri geliyor '
Mehmet bey kafasını kaldırıp azad'a baktı " kî tê " ' kim geliyor ' dedi Mehmet bey sorar gözleri azad'ı izliyordu " jinek " ' bir kadın ' dedi ( yanlış yazmış olabilirim kürtçe fazla bilmiyorum ve bu konuda arkadaşım yardımcı oluyordu şimdi ise neyi doğru neyi yanlış yazmış olabilirim bilmiyorum ) " ev jin kî ? " ' bu kadın kim ? ' dedi Mehmet bey.
*********
( Efsun'dan )
Kolay olmuştu adamın ismini yazsam Google'da hemen çıkardı. Araştırma işim bitince kürtçe öğrenecektim fakat gerek kalmadı bile babam sağolsun Diyarbakır'da bana bol bol Kürtçe öğretti
O olmasaydı şuan polis değil berdel ile evleniyordum ama babam hiç bir zaman beni zorla evlilik isteğinde baskı yapmadı. Bana nasıl acımasız olunur o öğretmişti. Onun sayesinde silahtan korkum yoktu.
Akşam olmuştu artık işim bitmişti ve ne yapmalıyım diye düşünüyordum bu sefer kendi kararımı vermiştim erkenden toz olup gideceğim.
Aşağı indim mutfağa gitti adımlarım canım istemese de kendime yemek yapmak zorunda kaldım. Yaptığım yemeği çatala ağzıma attım çiğnemeden yuttum karnımda acı hissettim koşarak tuvalette gittim. yediğim yemeği geri çıkarmıştım hep böyleydi
Bir şey yesem hemen midem kalkardı. Buz dolabının kapağını açtım elime bir bira şişesi aldım kapağını açıp kafaya diktim Alkol tüketimim her gün çok olurdu uykumu getirmezdi
Ama beni isteksiz bir derinliğe bırakırdı.
*****
Sabah erkenden kalkıp karakola gittim. Geldiğimde komiser'in odasına gittim kapıyı çalmadan girdim " kapıyı çala bilirdin " dedi bana çatık bakışları " erkenden gitmek istiyorum " dedim ağzı açık kaldı ben ise normal halimle ona bakıyorum " nasıl her şey hazır mı " dedi başımla onayladım
" Peki " dedi içten içe sevinmişti ama belli edemiyordu.
Her şey hazırdı ayna karşısında kendi vücuduma baktım bedenimdeki çiziklerin yarısı gitmişti çoğu ise hiç gitmiyordu Morluklarım gibi boynumdaki morlukları kapatıcı ile kapatırım hep
Ama bu sefer kapatmak istemedim. Rolüm belliydi Evlenmek istemeyen genç kadın olacaktım ve Berdel'e kurban olarak gitmiş gibi yapıp Mardin'e gidecektim.
Onun yolunu kesecektim. Onu oyununa çekecektim benim oyunum da beni yenmez di.
