Bölüm 13

1.8K 75 2
                                    


Dilem olduğu yerde kalmıştı. Babasına karşı ne diyeceğini bilemiyordu. 

"Baba, lütfen."

"Ben diyeceğimi dedim. Dersen ki baba karışma eyvallah derim. Çekilirim hayatından."

Dilem dolan gözlerle babasına baktı. 

"Baba, kızım için Devrim'i görmeliyim sen de biliyorsun bunu."

"Dilem ben senin babanım, o adama hala nasıl baktığını görebiliyorum. Bir daha aynı hatayı yapmayacağını nereden bilebilirim?" 

Dilem susmayı tercih etti ağzından sadece peki kelimesi çıktı.

"Amca, yenge izninizle ben uyumaya gidiyorum." Dilem'in yengesi Gül Dilem'e anne sıcaklığı ile "Git kızım, dinlen biraz. Her şey olacağına varır." dedi. Dilem yukarı çıktı, uzun zamandır tek sığınağı olan kızının yanına uzandı. Kızına sarıldı. Sessiz sessiz ağladı. 

Ağlarken aklı geçmişe gitti.

Flashback-

"Devrim Bey size bir dosya getirmiştim, imzalamanız gerekiyor. Göktuğ bey yeni proje için olduğunu söyledi?" Dilem ilk defa Devrim Atabeyle yüz yüze konuşacağı için çok heyecanlanmıştı. Cümleleri hızlı hızlı kurup Devrim Atabey'in suratına baktı. Bu ilk resmi tanışmalarıydı. 

Devrim karşısında heyecanı dışardan belli olan kıza baktı. İstemsizce süzmüştü genç kızı. Suratına gelince ela gözlerinde takılı kalmıştı ne güzel gözleri var diye düşündü. Esmer tenine ela gözleri kızı oldukça çekici göstermişti. Devrim o an kızı daha önce görmediği geldi aklına. 

"Öncellikle merhaba, siz beni biliyorsunuz ama ben sizi tanımıyorum." 

"Şey.. Ben Dilem, mimarlık departmanında yeni staja başladım."

"Dilem Hanım, tanıştığımıza memnun oldum. Getir bakalım dosyayı." Dilem'in eli ayağı iyice birbirine karışıyordu

"Buyurun." Devrim kızın elinden dosyayı alırken fark etmeden kızın eli ile temas etti. İlk temaslarıydı. Dosyaya göz gezdirip imzaladı. "Al bakalım." bu sefer Dilem temas etmişti. Bu da ikinci temaslarıydı. Dilem içinden temas sayısını sayacak kadar aşıktı Devrim Atabey'e.

Dilem, geçmişi düşündükçe daha çok ağlıyordu. 22 yaşındaki Dilem'e ağlıyordu. 23, 24,25,26 yaşındaki Dilem'e de ağladı. Tek başına mücadele etmesi gereken her şeye ağladı. 

Sabah olduğunda Devrim çaresizce oturuyordu, Ofisinde. Dilem'e gitmek istiyordu gidemiyordu. 

Kapısı tıklanınca irkildi

"Gir." İçeri giren ablası ile Devrim şaşırdı. "Hayırdır, sen gelmezdin pek şirkete."

"Duydum ki kardeşim dayak yemiş, sevdiği kızın babasından. Kendi gözlerimle göreyim dedim."

"Çok üzülmüş duruyorsun halime."

"Hahahah tahmin bile edemezsin, kahroldum." 

Devrim ablasının gelmesi ile biraz da olsa neşesi yerine gelmişti. "Abla, ne yapacağım ben? Gelmişim 34'üme sanki yirmilik delikanlı gibiyim." 

"İlk önce sakin olacaksın. Kararlı olacaksın. Dilem'i ara, görüşmek istediğini söyle. Hem sizin ortak bir çocuğunuz var önceliğiniz o. Ona açıklayın babası olduğunu. Sonra aşk meşk dalgaları ile uğraşırsınız ama önce Arven." Ablası kalktı telefonunu Devrim'in önüne attı. 

DilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin