Bölüm 21

1.5K 61 0
                                    

Dilem yataktan kalkmaya yeltenirken Devrim engelledi.
"Dilem, baban annenin yanında kalıyor. Evde kimse yok gideyim kızımı alayım getireyim buraya."
Dilem umutlu gözlerle kendine bakan adamın dudağına bir öpücük kondurdu.
"Devrim, hızlı olmuyor mu her şey?"
"Aksine bir 4 sene kaybetmişliğimiz var."
Dilem kararsızdı.
"Babam öğrenirse çok sinirlenir."
"Kaç yaşında kadınsın sen Dilem. Ayrıca bizim bir kızımız var. Leylekler getirmedi onu. Ben sizin orada yalnız kalmanızı istemiyorum."
Dilem, adamın isteğine hayır diyemedi.
"Devrim, evlilik işlemlerini hızlandırmak istemiş olsam çok mu istekli gelin olurum?"
Devrim kadından böyle bir şey asla beklemiyordu.
"Ben o istekli geline kurban olurum. Hemen yarın nikah işlemlerini başlatırım. Sen de düğün hazırlığını yaparsın."
Düğün mü o da nereden çıktı diye düşündü.
"Devrim ben düğün istemiyorum."
"Ama neden?"
"Annem bu haldeyken istemiyorum. Hiçbir şeyine doğru düzgün katılamayacak. Tedavisi ağırlaştığı için acı çekecek. Ben eğlenemem yapamam."
"Haklısın güzelim ben düşüncesizlik ettim. Bari gelinlik giy."
Dilem'de gelinlik giymek isterdi zaten.
"Tamam o olur. Şimdi git ve kızımızı getir ben de bir şeyler hazırlayayım duş alıp."
"Aslında Ezgi biraz daha bakabilir bence. Duş fikri bana da cazip geldi." Devrimin elleri kadının mahrem bölgelerinde dolaşmaya başlamıştı bile.
"Devrim, yapma yanarız."
"Yanalım güzelim."
Devrim ve Dilem biraz daha yatakta zaman geçirdikten sonra ikisi de duşa girdi.
" Ben gidip kızımı alıyorum." Öpücük kondurup gitti devrim.
Dilem evde kendiyle kalınca bir şarkı açtı sonra kendini mutfağa attı. Kızı ile Devrime tavuk pilav ve salata yapmıştı. Kapı çalınca ellerini yıkayıp kapıya koştu açtığında beklediği yüzleri görmek yerine hiç göreceğini tahmin etmediği bir yüzü görmüştü. Devrim'in eski nişanlısı Sıla'yı.
" Senin ne işin var burada?"
Sıla hafif salanır bir pozisyonda girdi içeri. Sarhoş muydu o?
"Eski nişanlımı ve beni aldattığı, hamile bıraktığı kadına bir tebrik ederim demek istemiştim."
Dilem sendeleyen Sılaya destek oldu ve bir yere oturtu.
"Sarhoşsun sen mantıklı kararlar alamıyorsun şu an."
"Söylesene stajyer kız beni Devrim'in ofisinde gördüğünde çok gülüyor muydun arkamdan? Baksana o zavallı Devrimden sevgi dilenirken ben onun yatağından çıkmıyorum."
Dilem bu laflara sinirlenmek yerine utanmıştı. Yıllar önce yaptığı hatası ile şimdi yüzleşiyordu.
"Sıla ben sana bir kahve yapayım." Diyerekten yerinden kalktı ama Sıla'nın kolu ile yerinde durdu.
"Dilem sende ne buldu da bende bulamadı?"
"Sıla yıllar geçmiş gitmiş bunları konuşmanın ne alemi var?"
Sıla ağlamaya başladı.
"Ben yıllarca kendimi sorguladım, yargıladım. Dedim güzel olsaydın nişanlın başka kadınlara gitmezdi, çekici olsaydın başka kadınların yatağında mutluluğu aramazdı. Zeki olsaydın başkasına bırakmazdın. Hep hep hep kendimi yargıladım kızdım."
Dilem de ağlamaya başlamıştı.
"Sen çok güzel bir kadınsın Sıla. Aldatma fiilinde aldatılanda suç yoktur aldatanda vardır. Ben çok özür dilerim sana yaptığım haksızlıklar için. Olmamalıydı ama oldu."
Sıla histerik bir kahkaha attı.
"Bir çocuğunuz varmış magazin dünyası çalkalanıyor bununla. Tebrik ederim kızın aynı Devrim. Ben de hayal kurardım aynı böyle ama sağ olun yaşamama izin vermediniz."
Dilem devrimi aramak istemedi aklına Defne geldi.
-Sıla, Devrimde sarhoş. Gelip alır mısın bu halde bırakamıyorum onu?
Mesaj attı gizlice.
"Sıla seni sevmeyen adama bir ömür kendini mi sevdirmek için çabalayacaktın? Sen bu muameleyi mi hak ediyorsun?"
"Çok denedim unuttamadım. Devrimden sonra bir evlilik yaptım sevemedim kocamı. Devrim'i aradım hep. Ama bugün son. Devrimi son özleyişim." Hafif koltukta sızar gibi olduğunda kapı çaldı. İçinden dua etti Defne olsun diye. Kabul olunmuştu duası.
"Hoş geldin içeride."
"Hoş buldum da bunun ne işi var burada?"
"Ah bir bilsem."
Sılayı ikili kollarından destekleyerek Defne'nin arabasına taşımışlardı.
"Teşekkür ederim Defne abla."

DilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin