"Sert bir gece mi?" Jongin sordu, Baekhyun'ın yaralı dudaklarına bakarken meraklı gözüküyordu.
Sehun ıslık çaldı. "Birileri dün gece aksiyon yaşamış." Ve sırıttı.
Baekhyun ikisinide dikkate almadı, kasaya ilerledi ve kafasını her zaman ki gibi kollarının üstüne koyup ihtiyacı olan uykuyu almak için kestirmeye başladı.
Onlarla daha sonra uğraşacaktı. Uyku her şeyden önce gelir.
-
Pazartesi, gri gökyüzü ve çiseleyen yağmur şeklinde geldi.
Baekhyun elleri cebinde ağır adımlarla yürürken hafifçe titredi, Jongdae'nin bir konudan diğerine geçip durmasını dinliyordu. Yağmur sadece çiselediği için şemsiye kullanma ihtiyacı duymuyordu.
Kampüse giderken ki yol boyunca bu şekilde devam ettiler, yolun ikiye ayrıldığı kavşağa geldiklerinde ikisininde derse gitmek için yollarını ayırmaları gerekiyordu, güzel taşla döşenmişti yollar ve yolun iki tarafından da dallarını uzatan kırmızı yapraklı (sonbaharda olduklarından dolayı) ağaçlar vardı. Jongdae güldü ve Baekhyun'ın sırtını sıvazladı. "Park'la ortak dersiniz var değil mi? İyi eğlenceler." Diye sataştı ve yol boyunca gülerek kaçtı.
Baekhyun iç çekti ve başını iki yana salladı, derse giden yolu takip etmeye başladı.
Arkadaş seçimlerini gerçekten tekrar gözden geçirmeliydi.
-
Üç saat sonra öğlen vaktinde, ortak derslerine doğru ilerlerken Chanyeol'le karşılaştı
Chanyeol, titreyen sesi ve her şeyiyle, tereddüt ederek beraber yürümeyi önermişti.
Baekhyun kaşını kaldırdı. Genellikle, kendi derslerine yanlız yürürdü. Chanyeol'le daha önce hiç karşılaşmamıştı yolda, ve Chanyeol asla birlikte yürümeyi teklif etmemişti. Yinede, kendini kafasını sallarken buldu.
Yanyana yürürken, Chanyeol birden bileğini tuttu. Olduğu yerde durdu ve şaşırmış bir ifadeyle Chanyeol'e baktı.
Chanyeol gözle görülebilir şekilde gerildi, ve eli yavaşça aşağıya kaydı, ta ki Baekhyun'ın avuçlarına ulaşana kadar. Elini tutu ve sıktı.
Oh.
Chanyeol elini tutmak istiyordu.
Baekhyun, rahatsız edici şeyler olduğunda her zaman yaptığı gibi, göğüsünde ki sıcaklığı yok saydı ve o da Chanyeol'ün elini sıktı.
-
Bu bir rutin haline gelmişti.
Ortak dersleri olduğu günlerde, Chanyeol ve Baekhyun bir yerde buluşup derse beraber yürüyorlardı. Nasılsa, her seferinde, elleri birbirini buluyordu. Hiçbiri bundan bahsetmiyordu, ve öylece gidiyorlardı.
Sınıfta, Chanyeol Baekhyun'ın yanına otururdu Baekhyun'ın notlarını geçirirdi çünkü önüne bakamayacak kadar tembeldi. Eğer çok fazla sıkılır ve uyuya kalırsa, Baekhyun odaklanabilmesi için ensesine hafifçe vuruyordu. Dersten sonra, beraber yemek yiyorlardı, ancak ondan sonra o günlük elveda diyebiliyorlardı.
Birbirleriyle daha çok konuşuyorlardı. Konuşmaları daha çok, daha kolay, daha doğal oluyordu gitgide, ve en sonunda sadece birbirlerinin anlayacağı muhteşem espiriler yapacak ve karınları çatlayana kadar gülecek kadar yakın olmuşlardı. Baekhyun Chanyeol'le ona Sehun, Jongin ve işinden bahsedecek kadar yakın olmuştu. Jongdae'yle birlikte geçirdikleri karaoke akşamlarından bile bahsetmişti. Deneyimleri hakkında daha dürüst olmaya başlamıştı, ve artık Chanyeol yanında diye zorla gülümsemek zorunda kalmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoelaces
FanficYazar: dancingducks Çeviri: Auphoria İzin alınmıştır. YETİŞKİN İÇERİK.