"Söyle bakalım, Byun," dedi Jongdae bir gün ,her zamanki gibi,koltukta otururlarken.
Baekhyun Jongdae'nin ses tonunu beğenmemişti, ama bunu umurasamadı, sessizce mırıldandı. "Neyi?"
"Gay tarafını tekrar kabullenmeye mi başlayacaksın?"
"Eğer bununla erkeklerle tekrar çıkmamı ve seks yapmamı ima ediyorsan, evet. Sanırım."
"Birden fikrini ne değiştirdi?"
Baekhyun iç çekti. "Bilmiyorum. Son zamanlarda, sadece umursamıyorum."
-
Baekhyun kafasını kasiyer tezgahına koyarken iç çekti.
Jongin ve Sehun dikkatle ona baktılar ve sonra tekrar kitapları düzenlemeye döndüler.
Baekhyun tekrar iç çekti.
Sehun kitaplardan birini düşürdü. Jongin omzunu sıvazladı ve kitabı ona geri verdi.
Terkar iç çekti.
Sehun eklemleri beyazlayana kadar kitabı tutuşunu sıkılaştırdı. Jongin, Baekhyun'a yargılayıcı bir şekilde baktı.
Baekhyun kafasını öbür tarafa çevirdi. Ağzını açtı ve-
"Eğer tekrar iç çekersen, bu kalın kapaklı kitabı boğazından aşağıya sokacağım."
Baekhyun kalktı ve Sehun'a dikti bakışlarını. "Büyüklerinle böyle mi konuşuyorsun, seni velet?"
"Eğer sorudaki 'büyük' aşk problemleri yaşayan ergen ümitsiz bir kızsa, evet," Sehun karşı atağa geçti.
"Aslına bakarsan faturalarla uğraşan yıpranmış bekar bir anne gibi," Jongin faydalı olma amacıyla ekledi.
Baekhyun Jongin'e ihante uğramış bakışı fırlattı. "Sana güvenmiştim," mızırdandı. "Seni hain."
Jongin süklüm püklüm şekilde sırıttı ona işine dönmeden önce.
Sehun yanındaki tabureye oturup esnedi. "Bu lanet şeyi daha fazla yapamıyorum," mırıldandı.
Baekhyun güldü. Sehun bunu hergün söylüyordu(yada gece, çünkü her zaman geç vardiyalara kalıyorlardı), ve aslında işin tamamını gerçekten yapan tek kişi Jongin'di. Ve o da esnedi.
Jongin ikisine bakarak başını iki yana salladı. "İkinizde umutsuzsunuz," diye mırıldandı.
Baekhyun cevap vermek için ağzını açtığında kapı açıldı ve Chanyeol yanında bir kızı çekerek içeriye girdi. Baekhyun bunu garip bulmuştu çünkü Chanyeol genelde fetihlerini evine götürür ya da onların evine giderdi. Onları asla başka yerlere götürmezdi. Chanyeol'ün nazikçe kızın elini tutuyor olduğunu görünce kaşlarını çattı, nerdeyse eğer o-
"Hey, Baek."
Baekhyun gözlerini kırpıştırdı ve çoktan önüne kadar gelmiş olan Chanyeol'e baktı, kocaman sırıtıyordu. Hala kızın elini tutuyordu.
Baekhyun kolaylıkla gülümsemesine karşılık verdi. "Hey," yavaşça seslendi. "Seni burada görmeyi beklemiyordum, hele ki yanında ki bu tatlı kızla" kıza göz kırptı.
Kız kızarıp kıkırdadı, ve Baekhyun, Chanyeol'ün kıza sanki tapıyormuş gibi baktığında kalbinde adını söylememeyi tercih ettiği bir size hissetti. Baekhyun yumruklarını sıktı ve gülümsemeye devam etti. Gözlerinin ucuyla baktığında, Jongin'in, onu telefonuyla oynarken görmezden gelen Sehun'a kızı işaret ettiğini gördü. Gerçek şu ki Baekhyun kendisinin, aptal, gerizekalı en yakın arkadaşına ne kadar aşık olduğunu belli ettiğini fark etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoelaces
FanfictionYazar: dancingducks Çeviri: Auphoria İzin alınmıştır. YETİŞKİN İÇERİK.