Chanyeol sekiz yaşındaydı Baekhyun'la ilk tanıştığında.
"Sen çirkinsin!"
"Defol burdan, şişko!"
"Evet, ve aptal kulaklarınıda seninle beraber götür!"
"Kim seninle oyun oynamak ister ki, seni ucube?!"
Sorun yok. Sorun yok. Onları görmezden gel ve sonunda gidecekleri, tamam mı? Annesi böyle diyordu, doğru olmalıydı.
'Annen her zaman en iyisini bilir, tamam mı?'
'Ama canımı acıtıyor,' demek istiyordu. 'Gerçekten acıtıyor, anne.'
Chanyeol kulaklarının üzerine ellerini koydu, gözlerini kapattı, ve cenin pozisyonuna kıvrıldı. Eğer onları duymazsa, canı yanmaz, değil mi? Eğer onları görmezse, onlardan etkilenmez, değil mi? Eğer bunların hepsini yaparsa, o zaman belki acıyı durdurabilirdi.
Sadece acının durmasını istiyordu. 'Lütfen durdur şunu.'
"Hey! Siz ne yapıyorsunuz?!"
Chanyeol bakışlarını kaldırdığında tanımadığı bir çocuğun kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde diğerlerine baktığını gördü. Küçük bir yüzü ve boynu vardı, ve gözleride küçüktü. Birazcık kıza benziyordu aslında.
'Gerçekten çok tatlı' diye düşündü Chanyeol.
Tanımadığı çocuk oyun alanine girdi, Chanyeol kendi başına kum havuzunda oynarken hala Chanyeol'e sataşan çocuklara kızgınlıkla bakıyordu. Chanyeol onu uyarmak istiyordu, 'Dikkat et! Gerçekten tehlikeliler!' demek istiyordu, ama o hiçbir şey söyleyemeden çocuk çoktan liderlerinin önüne gelmişti, Oh Jungho kaşları çatılmıştı.
Oh Jungho güldü. "Ne istiyorsun?"
"Neden ona sataşıyorsunuz?" çocuk sordu.
"Seni ilgilendirmez. Şimdi uza," Oh Jungho çocuğu küçümseyerek geriye itti, yalakalarının tezahürata başlamasına sebep oldu.
İşte o zaman 'çocuk' üzerine atladı.
—
Beş dakika sonra, Chanyeol kendini bacaklarındaki yaraları kontrol eden yeni çocuğun yanında otururken buldu; Çok yoktu, gerçekten, sadece düştüğü zaman oluşan bir çizik vardı dizinin üzerinde. Oh Jungho ve yalakaları çoktan tabanları yağlamıştı, ona Kaptan diye sesleneceklerine ve Chanyeol'ü asla rahatsız etmeyeceklerine hayatları üzerine yemin ettikten sonra tabi.
"Çok havalısın," Chanyeol kendini hayranlıkla konuşurken buldu.
"Huh?" Çocuk ona baktı ve Chanyeol kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Bu çok garip.
"Ona dövüp sana Kaptan diye seslenmeye zorladığına inanamıyorum," Chanyeol devam etti, kocaman gülümseyerek.
Yeni çocuk ona gözlerini kırpıştırarak baktığında, Chanyeol 'oh' diye düşündü. "Oh, Özür dilerim. Yemin ederim bilerek yapmadım, insanlar her zaman gülümsediğimde aptal gibi göründüğümü söyler!" Lütfen gitme. Lütfen arkadaşım ol.
Chanyeol'ün kulakları garipti, diğer çocuklar kadar küçük değildi, ve ayrıca şişkoydu.
Kim onunla arkadaş olmak isterdi ki?
Çocuk ayağa kalkıp şortundaki kumları silkelediğinde, Chanyeol hayal kırıklığıyla bakışlarını indirdi. Ah, demek o da arkadaşım olmak istemiyor.
"Ayağa kalk," dediğini duydu.
Bakışlarını kaldırıdığında çocuğun ona ciddi bir ifadeyle baktığını gördü. "Ayağa kalk," tekrar konuştu. "Düzgün bir şekilde kendini tanıt."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoelaces
FanfictionYazar: dancingducks Çeviri: Auphoria İzin alınmıştır. YETİŞKİN İÇERİK.