Bir Küçük Ilcey Evreni

Bir Deli Rüzgar••

Sabah 07.00 alarmıyla ilk uyanan Ilgaz olurken hızlıca alarmı kapatır ceylin'i uyandırmamak için.

Kollarının arasındaki Karısının güzel yüzünü keşfe dalar sanki ilk kez görüyormuş, tüm detaylarını bilmiyormuş ve ezberlememiş gibi an be an gözlerini gezdirir her bir santiminde. Göğsünde yatan ceylinin çenesini tutar ve dudaklarında şefkatle nefeslenir. Ceylinin dudakları kıvrılır ve suratına geniş bir gülümseme yayılır. Gözlerini aralar yavaş yavaş.

Ellerini Ilgaz'ın boynuna dolar. Burunlarını sürterler. Bu aşık ikili burun buruna kaldıkları anda sessizliğin içinde tutkuyu ve aşkı paylaşırlar, bi süre öylece kalırlar. Bu sessizliği bozmak zorunda kalan taraf Ilgaz olur.

"Sevdiğim sen uykunu bölme benim hazırlanıp çıkmam lazım öğle arası yemek yiyelim mi uygunsan?"

Ceylin Ilgazın boynuna kafasını gömer.

"Kesin sen yataktan kalktığın an uykum kaçacak, ne güzel kokuyorsun sen öyle gel bakayım bi"

Boynuna ıslak bi öpücük bırakır sevdiği adamın.

"Sen böyle yaparsan ben adliyeye gidemem avukat hanım aşk sarhoşu mu oldunuz sabah sabah"

"Bence bu fırsatı kacirmamalisin "

"Çok isterdim sevgilim ama geç kalıyorumm görev beklemez"

Ceylin suratını buruşturur.

"Ilgaz savcı ve etik mesai anlayışı gün geçmiyor ki şaşırtsın"

Ilgaz Ceylini alnından öper ve banyoya geçer.

Ceylin de yatakta gerinir yere düşen sabahlığını üzerine geçirir. Odayı havalandırmak için pencereye yönelir perdeleri aralar yüzüne yansıyan güneşle gözlerini kırpıştırır küçük detaylar her zaman içini kıpır kıpır yapar ceylinin. Güne mutlu ve sağlıklı başlamak için moral olur. Tıpkı parıl parıl parlayan güneş gibi. Camını açar gelen çam kokusunu içine çeker odalarını havalandırmaya bırakır.
Mutfağa doğru yönelir kahve makinasına filtre kahve koyar ve hazırlanmaya bırakır. O sırada ılgaz duştan çıkmıştır. Ceylin de çiçeklerini suluyordur her birinin yapraklarını tek tek sever can suyunu verir.Odaya gittiğinde Ilgaz'ı gömleğini ütülerken bulur. Arkasından sarılır ve çıplak omzuna bi öpücük bırakır. Biraz eğlenceden zarar gelmez diye düşünerek ılgazın beline sardığı elini okşayarak göğüslerine doğru gezdirir. Parmak uçlarında yükselerek tahrik olduğunu bildiği boynuna ve ensesine ıslak bi öpücük bırakır ve emer. Ilgaz'ın odağı dağılmıştır vücudu yay gibi gerilir. Ütüyü düzgün bi şekilde koyup arkasını döner. Ceylin de o sırada çıkmaya yeltenir. Ilgaz belinden çekip kendine bastırır
Ceylin beklediği bu hamleyle gülümser

"Anlaşıldı avukat hanım beni sınıyorsunuz yalnız rövanşını fena alırım haberiniz olsun."

"Hay hay biliyorsunuz ki faiziyle öderim sayın savcım"

"Öyle mi"

"Öyle."

Ikiside anın etkisiyle birbirlerinin dudaklarına uzanırlar aynı iştah ve arzuyla birbirlerini öperlerken Ilgaz ayrılmak zorunda kalır. Gömleğini üzerine geçirir, saçlarını yapar. Ceylin de bu sırada elinde iki kupa kahveyle odaya döner.

"Harikasın bu beni tüm gün ayakta tutar"

"Benden sonra tabi"

Ceylin elindeki kahveyi berjere bırakır ve Ilgaza kravat seçer. Bordo saten kumaşlı kravatı Ilgaza takmak için yönelir.

"Güzel seçim"

"Baktım aslında üzerinde sönük duracak dikkat çekmeyecek bi sey ama bulamadım" ellerini iki yana doğru açar tüm muzurluğuyla