Zar zor gözlerini açtığında hiç tanımadığı bir odada olduğunu görür etrafını izlerken içeri giren annesini görünce şaşkınca baka kalmıştı
Neşe : Günaydın bir tanem
Ekim : Anne
Neşe : Annecim neden öyle bakıyorsun bana
Koşar adım annesine sıkıca sarılmış kokusunu içine çekmişti hala aynı kokuyordu
Neşe : Annem sen kabus mu gördün yoksa
Ekim : Berbat bir kabustu hemde
Neşe : Hadi bak herkes aşağıda inelim bizde
Birlikte aşağı indiklerinde hepsi oradaydı İlhan abisini gördüğü gibi boynuna sımsıkı sarılmıştı
İlhan : Ne oldu kızım ya daha dün göştürk
Ekim : Abi iyisin dimi
İlhan : İyiyim hatta süperim
Ömer : Şşşş bücür şeytan azıcık banada sarıl ya
Ekim onada sarıldığında ağlamaya başlamıştı bile
Leyla : Kıyamam sana Ekim ne oldu sana
Ekim : Çok berbat bi kabus gördüm
Melisa : Hadi otur sende kahvaltıyada ben dışarıdakileri çağırıyım
İçeriye Kanat ve 4 tane ufak çocuk girmiş ellerindeki poşetleri bırakırlar ama içlerinden bir tanesi kendisine gelip boynuna sıkıca sarılır
X : Günaydın annecimmm
Ekim : G-günaydın
Kanat : Masal hadi babacım ellerinizi yıkayın
Masal : Dedemler gelmedi daha
Aziz : Deden aradı beni amcacım şimdi geliyorlar
Çocuklar koşarak yukarı çıktıktan sonra Kanat Ekim'in yanına oturup kolunu omuzuna atmıştı
Kanat : Ne oldu güzelim
Ekim : Rüya dimi bu
Kanat gülerek alnından öptüğünde gözlerini açmıştı. 1 aydır olduğu odada gözlerini açmıştı tekrar ayağa kalkmaya bile hali yoktu
- Günayların Evi -
Kanat 1 aydır eve doğru düzgün gelmiyor Ömer ve İlhan ile bütün İstanbul sokaklarını tek tek aramıştı neredeyse ama asla bir şey bulamamışlardı. Eve Ömer'in zoru ile gelmişti uyumak için ama asla gözüne uyku girmemişti elindeki çerçeveye bakıyordu sadece
Kanat : Özür dilerim aşkım çok özür dilerim
Rıza : Oğlum
Kanat : Gel baba
Rıza : Hala bir haber yok dimi
Kanat : Yok Allah kahretsin ki yok. Çok korkuyorum baba o şerefsiz Ekim'e bir şey yaptıysa
Rıza : Az daha sabır oğlum elbet bir hata yapıcak
Kanat : Umarım yapar yoksa Ekim onun elinde daha nereye kadar dayanır baba
Doğru düzgün okula gitmiyor uyumuyor hatta yemek bile yemiyordu yıllarca nerede olduğunu bilmeden yaşamıştı ama bu çok başkaydı. Sevfiği kızın hayatı için endişe ediyordu
- Restorant -
Ömer ve İlhan neredeyse 1 aydır durmadan karakolda sabahlıyorlardı ikiside çok kötü durumdaydılar. Kardeşlerininin nerede olduğunu bir türlü bulamıyorlardı daha da kötüsü iyi olup olmadığını bilmemekti. İlhan annesinin fotorafına bakıp ağlamaya başlamıştı
İlhan : Annem şuan burada olsa bana kızmakta sonuna kadar haklı
Ömer : Ne
İlhan : Bak sana kardeşimizi koruyamadım
Ömer : Saçma sapan konuşma senin ne suçun var
İlhan : En başından uyarımı yapsaydım belki asla böyle olmuycaktı. Daha erken uyansaydım o ölüm uykusundan
Ömer : Salak salak konuşma ölüyordun sen
İlhan : Ya Ekim'de-
Ömer : O cümleyi sakın tamamlama sen tanımıyormusun Ekim'i o pes eder mi sence. O Ali'ye boyun eğer mi bizim kardeşimiz sence
İlhan : Çocukkende çok inatçıydı
Ömer : Hala daha öyle biz büyüttük lan onu hiç kimse yoktu yanımızda. Daha çok günlerini görücez biz onun lan mezun olucak üniversite sınavına giricek sınavı kazanıcak
İlhan : Evlenicek
Ömer : O kadar da değil
Bunu dediiği anda ikiside gülmeye başlamıştı ama onların ki sinir bozukluğundan dolayıydı umutsuzluğa düşmek istemiyorlardı ama artık dayanamıyorlardı
- Sahil -
Kanat evden çıktığında Ekim'le her zaman gittikleri sahil kenarına gelmiş eskileri düşünüyordu. Telefonu çaldığında bilinmeyen nurmara olduğunu görünce hemen açmıştı
Kanat : Alo
Ali : Naber Kanat
Kanat : Ali
Ali : Afferin unutmamışsın
Kanat : Ekim nerede ne yaptın ona
Ali : Ekim ait olduğu yerde çok iyi
Kanat : Ali-
Ali : 2.raund baya geçikti nedersin teke tek
Kanat : Geliyorum lanm nerede
Telefonu kapattığında bir kaç mesajdan sonra Ali'nin söylediği yere gelip onu beklmeye başlamıştı