- Mahekeme Günü -
Herkes adliyede duruşma saatini bekliyordu o sırada Ali'de getirilmiş Ekim'i gördüğünde gülümsemesi Kanat için bardağı taşıran son damla olmuştu
Kanat : HALA GÜLÜYOR YA
Ekim : Kanat lütfen
Süreyya: Yaktınız oğlumun başını
Ömer : Hanım abla bak ortam gergin zaten sende deli etme
Orhan : Hala nasıl savunuyorsun o oğlunu. Ya şu kıza yazık değil mi ne hale getirdi daha yeni toparlandı gitti şu çocuğun kaza yapmasına sebep oldu ölümden döndü daha ne savunuyorsun sen bunu
Herkes salona girdiğinde dava görülmüş Ali'ye 7 sene hapis cezası verilmişti
Ali : Bekle beni sevgilim geri
Kanat : SENİN BEN-
Ekim : Tamam sakin ol
Ali götürüldükten sonra Ömer ve İlhan kardeşlerine sıkıca sarılırlar uzun zaman sonra gerçekten rahat bir nefes almışlardı
İlhan : Bitti artık
Ömer : Bana bak bücür cadı azıcık gül ya
Ekim : Ya sen çok pisliksin ya
İlhan : Tamam ya hadi
Kanat : Biz müsadenizi istesek
Ömer : Nereye
Ekim : Azıcık dolaşıcaz
Ömer : Neden
Rüya : Ya bi sus sen hadi siz gidin
Gençler gittiğinde Ömer dik dik kardeşine bakıyordu
İlhan : Ne var ya
Ömer : Lan sen neden bu kadar yumuşak başlısın
Sibel : Senin gibi mağra kaçkınımı olsun Ömer
Rüya : Dimi ama
Ömer : Ya hangi abi kardeşinin sevgilisini sever ya. Bu abilik kanunlarına aykırı ya
İlhan : Çok konuşmada yürü be
Kolundan sürükleyerek çıkarmıştı onu Ömer çaktırmasada aslında çoktan Kanat'ı benimsemişti sadece kardeşini paylaşamıyordu bir türlü
- Gençler -
Adliyeden çıktıkları gibi arablara atlayıp güzel bir kafeye gitmişler resmen bir kutlama vardı Ali'nin ceza almasından dolayı
Ozan : Allahın manyağı resmen sabır sınadı
Kanat : Sorma bir şey yapmamada izin vermediniz zaten
Ekim : Kanat tamam gereken
Melisa : Geçti gitti artık hadi eğlenmemize bakalım
Kanat : Ama kusura bakmayın biz sizi ekicez
Ekim : Ekicez derken
Bekir : Oooo enişte
Kanat : Hadi biz kaçtık
Ekim'i elinden tuttuğu gibi arabaya bindirip hemen yola koyulmuştu ekim ise şaşkınlıkla baka kalmıştı
Kanat : Neden öyle bakıyorsun
Ekim : Resmen beni arkadaşlarımızın yanından kaçırdın ya
Kanat : Sinemaya gidicez işte
Ekim : Sinemaya ama iyice şehir dışına çıktık neredeyse
Kanat : Açık hava sinemmasına gidiyoruz hatta kalıcaz da
Ekim : Kalıcaz da. Sen yürek yedin galiba
Kanat : Yani Ömer abi biraz canımı okuyabilir ama ben işimi garanti altına aldım
Ekim : Nasıl oldu peki o
Kanat : İlhan abi
Ekim : Sen var ya çok fenasın
Gülerek yollarında devam ettikten kısa bir süre sonrada gereken yere gelmişlerdi Kanat gereken herşeyi ayarlamış ortam gerçekten çok güzel bir ortam vardı
Ekim : Vayyy
Kanat : Eee bunu biz hak ettik zaten dimi
Battaniyelere sarılıp sandalyelere geçip filimi izlemişler şimdide gökyüzündeki yıldızlara bakıyorlardı
Ekim : Bu gün ceza açıklanmadan önce çok korktum biliyormusun
Kanat : Neden
Ekim : Genelde oluyor ya kravat taktıklarında az ceza alıyorlar ya
Kanat : Ali'diye bir iartık hayatımız yok olmuycakta. Sadece sen ve ben varız
Ekim : Bide Ömer abim
Kanat : Bide o doğru
Ekim : Kanat
Kanat : Efendim
Ekim : Seni çok seviyorum
Bunu duymak gülümsemesine yetmişti bile gamzelerinden öpüldüğü anda bir süre bakıştıktan sonra dudakları birleşmiş uzun bir öpüşmeden sonra beraber içeri geçmişler. Ekim elleri titreyerek gömleği açmış Kanat'ta kazağını çıkardıktan sonra yara izine uzunca bakıp öpmüştü sanki iyileştirmek ister gibi
- Ertesi Sabah -
Sibel ve İlhan beraber restorana gelmişler hesapları kontrol ediyorlardı ama Sibel kendini hiç iyi his etmiyordu
İlhan : Hayatım iyi misin
Sibel : Bilmiyorum
İlhan : Senin renginde atmış
Sibel : İlhan
İlhan : Ne oldu
Sibel : Suyum geldi
İlhan : Tamam aşkım sakin ol hemeb hastaneye gidicez
Sibel : Çok erken daha 7 aylıklar İlhan
Yol boyu ağlamıştı neredeyse İlhan'da çok korkuyordu ya çocuklarına bir şey olursa. Bunun korkusu bile yetmişti annesini şimdi çok iyi anlamıştı