15 Haziran 2010
"Normaller, alışabildiklerimizdir." demişti bir keresinde babaanem. O gün bu söz çok doğru gelmişti ama şimdi ölüm de normal ama neden alışılamaz diye sormak geliyor. Herkes "Alışırsın" diyo ama nasıl alışır ki bi' insan başka bi' insanın yokluğuna,geri gelmeyeceğine,bi' daha onu görememeye? Bugün babaannemin öldüğü gün,bugün evim dediğim yer cenaze evi ama anne ve babamda,amcalarım ve yengelerimde inanılmaz bir mutluluk vardı. Çünkü dedemden sonra bütün mal varlığı babaanneme kalmıştı oda ölünce miras,varisler arasında yani ben,Uğur ve Görkem arasında paylaşılacaktı. Şuan odamda hıçkırarak ağlıyordum aynı zamanda paragöz olan aileme içimden kin musuyordum. Çünkü bu yaptıkları insanlığa sığmayan bi' şeydi.Dışarıya fazla göstermek istemeselerde aklı başında olan herkesin hüzünlerinin yapmacık olduğunu anlayabiliyordu. Bi' insanın üzüntüsü ne kadar yapmacıksa o an ki sevinci okadar fazladır. Sözünün gerçekliğini yaşıyordum. Ortada giden bir can varken onların utanmasalar zil takıp oynayacak olmaları da bu sözün bi' kanıtı sayılabilir. Hatta özelliklede başta Görkem olmak üzere kuzenlerimide etkileri altına almayı başarmışlardı ama beni alamazlardardı. Bu konudoki görüşüm asladeğişmeyecek ve asla en çok payı almaya çalışmayacaktım. Aksine hak geçmemesi için savaşacaktım. Çünkü biliyordum babaannem ile dedemde olsa böyle yaparlardı.
(...)
Akşam olmuş misafirler gitmiş ve şimdiden miras kavgası başlamıştı. Ayşe yengem arada bi' konuyu bana getirip kızlatın mirasta hak savunamayacağını ileri sürüyor ama çok iyi bir avukat olan annem bunun geçerli olmayacağını söyleyip onu geri savunuyordu. Fatma yenge ise konuyu Görkem'in en küçüğümüz olmasına getirip onun en az payı alması gerektiğini savunuyor Ayşe yengem ise onun okuduğu okulları sıralayıp onu geri püskürtüyordu. Uğur ile Görkem'in aklından ne geçiyordu bilmiyordum ama benim aklımda babaannem ve dedemin bu manzarayı görse tekrar öleceklerinden ya da şu an mezarlarında ters döndüklerinde emin oluşumdu. Ben bunları düşünürken bir anda sesler artmaya eşyalar kırılmaya başlamış evin içi tamamen kaos ortamı olmuştu ve biz üç kuzen bu kavgadan üç kuzen olarak değil Uğur,Gamze ve Görkem olarak üç ayrı kişi olarak çıktık.