20 Mart 2023
O gün altı suçlu ve üç kurban vardı ortada. Bu savaşın kazananı elbetteki yoktu ama kaybedeni büyük kaybetmişti ve bu kaybedenlerde kurbanlar harici değildi. "İnsan sonunu düşünmezse yaktığını boşa yakar ve sonuda da boşa yanar." demişti dedem bi hikayesinde yine iyiler kazanırken. Biz dedemin hikayeleriyle büyümşütük dahası o hikayelerde birbirimize sahip çıkmayı,kenetlenmeyi öğrenmiştik. Sonrasında ne olduysa oldu işte... Anlatıcı gitti ve onunla beraber hikayelerin etkiside...
(...)
Saat gece yarısına geliyordu ve ben hastenin kafeteryasında durmuş önümdeki binlerce dosyayla bakışıyordum. Bugün kendime nöbet yazmıştım ve gecemi bu dosyalara ve Merve'ye ayırmıştım,benim gibi Özge'de kalmıştı. Sanırım o bu hayatta gerçekten güveneceğim tek insandı. Biz Özgeyle ortaokul arkadaşıydık ve kendisi herşeyimi bilirdi. Tıpkı bu dosyaların,Merve gibi eşinden, sevgilisinden dayak yiyip, öldürülmeye çalışılan binlece kadının umut dosyaları olduğunu bildiği gibi... Yeni bir dernek açmak istiyordum. Yaklaşık bir haftadır bu konuyla ilgili vakalara ulaşmıştık ve bir sürü yatırımcı ve bağışçı bulmuştuk geriye kalan tek şey binaydı ama aradığım gibi bir yer yoktu. Şu miras meselesi olmasa çoktan Görkem'in yanına giderdim çünkü kendisi üniversiteye başlayınca bambaşka biri olmuştu daha ciddileşmişti dahası işindede yani mimaride işin ehli haline gelmişti. Dedemden kalma arsa bunun için çok uygundu ama başka güvenevenebilecepim biri yoktu. Acaba iş için yanına gitsem müşteri olarak beni kabul eder miydi? O an içimden:"Vay be demek kaderimde öz kuzenime müşteri olmakta varmış." diye geçirmeden edemedim. Neyse şu an bunları düşünmem yersiz ve olanlar için faydasızdı. Ben bu uğurda çoktan yenilmiştim çünkü ikiside çoktan zehri almışlar hatta bağımlılık haline getirmişlerdi ve bu zehir vücuda menenjit hastalığından bile daha ağır zarar veriyordu. Tek fark biri ömür bitince diğeri akıl yerine gelince etkisini kaybediyordu fakat onlarında akıllarının başlarına gelmesi için onları şöyle bir sarsmak değil hayatın onlara orta dozda ve yaralayıcı bir tedavi uygulaması gerekiyordu. Bu yüzden işimi tek bu düşünceleri kafamın en ücra köşesine gömüp önüme döndüm,önümde sayısız dosya vardı ve bu daha hiç bir şey değildi. Benimde temennim diğer vakıf sahipleri gibi daha fazlasına ulaşmaktı ama tek başına olmazdı. Bu yüzden bu konuyla alakalı kurulan dernekleri,vakıfları araştırmıştım. İlk başta elimde o kadar çok dernek,vakıf ismi vardı ve bu benim için bir umuttu. Ama malesef bu umutta çok geçmeden sönmüştü. Çünkü bu dernek ve vakıflardan gerçekten amaçlarına göre hareket edenlerinin sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Bu da kadın cinayetlerinin artma sebebini anlatıyordu çünkü bu kadınların yüzde doksanı kaderine terk ediliyordu ve sadece yüzde onu böyle yerlere müracat ediyor ve istediği korumayı alıyordu. Diğerlerininde sonu ölümden başka bir şey olmuyordu. Tam birkaç devlet memurunun numaralarını bulmuşken omzumda hissettiğim bir el sayesin irkilip yerimde sıçradım. Özge elinde birer filtre kahveyle karşımda duruyordu ve bana acıyan gözlerle bakıyordu. "Yeter artık kendini fazla zorluyorsun." "Bak zorlamayanların hâli ortada birazdan hepsini şikayet etmeye gideceğim." "Tamam haklısın buda bi' suç hatta beraber gidelim ama başkalarını kurtaracağım diye kendini birinin korumasını almak zorunda bırakacaksın ve bunun sende farkındasın." Haklıydı farkındaydım ama yapacak başka birşey yoktu. Birileri kendini zorlamadan bu illet gitmeyecekti. "Bak Gamze aklından geçen şeylerin farkındayım ve tamamen haklısın o yüzden buna eyvallah... Yapmak istediklerinin de farkındayım ve destekliyorumda hadi buyüzden hadi bunlara da eyvallah ama sana bir zarar gelirse arkanda duracak adam benden başkası değil hadi bu hastaneden de 3-5 kişi diyelim ama o kadar Gamze gerisi yok. Bunu sende biliyorsun annen ve baban seni sadece para için arıyor,yengelerinle amcalarınında durumları belli gerisi kimsenin umrunda değil Gamze yapma bunu kendine... stresten ne kadar etkilendiğini ve ilaçların olmasa nasıl çökeceğini sadece ikimiz birde Allah biliyor. "Haklıydı ama yapabileceğim başka ne vardı ki. Derin bir iç çekişten sonra:
"Yani?" diyebilmiştim zar zor."Yani tek başına olmaz destek lazım."
"İyi de bu projeye destek verecek biri nasıl bulunacak?"
"Merak etme o kısmı çoktan hallettim. Burada yardım konusunda bonkör davranacak birkaç kişinin adı ve onlarla ilgili bazı bilgiler var." Dedi Özge, elindeki dosyayı havaya kaldırarak. Ben ise dilim lâl olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Bir anda oturduğum sandalyeyeden kahkaha atarak kalktım ve Özge'nin boynuna sarıldım. O an mutluluktan havaya uçmak istiyordum.
"Sen... sen bu dünyadaki en iyi arkadaşsın. İyiki girmişsin hayatıma iyiki..."" Tamam büyütmene gerek yok. Bu konu öyle yavana atılmaması gereken bi' konu o yüzden elimden geleni tabiki yapacağım."
"Hemen iletişim kuralım ve ne kadar destek verebilirler öğrenelim."
"İletişim kuralım ama önce gidip dinlenmen lazım."
"Önce arayalım sonra dinleniyim."
"Hayır."
"Evet."
"Hayır."
"Evet."
"Hayır."
"Öff,tamam ya..."