Peter uzay gemisinde oturmuş Nebula'yı izliyordu ama garip hisler içerisindeydi.Beyni sanki yavaşlamış gibiydi.Görüyor,duyuyor ama algılayamıyordu. Her şey sanki onu kontrol eden biri tarafından yapılıyormuşta kendisi sadece bir kuklaymış gibi.
Ne yapacağını bilemeyerek öylece oturuyordu. Ne kadar zaman geçtiğinin ise pek farkında değildi ama farkında olduğu acı bir gerçek vardı. O da Bay Stark'ın,akıl hocasının,hayatında ki son baba figürünün kollarında öldüğüydü. Bu kollarında ölen ilk baba figürü bile değildi oysa. Bu olayın Ben'in ölümünü ona hatırlatmasına engel olamamıştı. İşte amcasının ölümünden yıllar sonra yine aynı yerdeydi Peter.Yine bir baba figürü kollarında ölmüştü, yine içi pişmanlıkla kavruluyor, yetersizliği hissediyordu. Yine daha iyi olamadığı için kendini suçluyordu...
Bütün bu karmaşanın içinden omzuna dokunan el ile sıyrıldı. Nebula ona bakıyordu elinde ise su vardı. İkisi de konuşmadı Peter teşekkür edercesine kırık bir tebessüm gönderdi kadına,Nebula ise onun sessizliğini bir yas yöntemi olarak kabul etmiş buna uyuyordu. İkisi de gerekli olmadıkça konuşmamıştı. İkisi de Thanos'a sevdiklerini kaybetmişlerdi. Acıları ortaktı.
Uzay gemisinde işler böyle geçip gidiyordu işte Peter o olaydan beri tek kelime edememişti sonsuz bir düşünce deryasında gibi hissediyordu aynı anda o kadar şey düşünüyordu ki başı ağrımaya başlıyordu fakat uyumakta bir kaçış değildi çünkü orda da kabuslar peşini bırakmıyordu.
May'i düşünüyordu mesela iyi olup olmadığını,arkadaşlarını düşünüyordu. Bir de düşünemedikleri vardı Bayan Potts'u mesela düşünemiyordu. Dünya'daki döndüklerinde-tabii dönebilirlerse çünkü Peter her an umudunu biraz daha yitiriyordu- ve Bayan Potts da hayattaysa-öyle umuyordu- ona ne diyecekti. Kendisi dönmüştü, ona Bay Stark'ın nerede olduğunu sormaz mıydı?Onu suçlar mıydı? Suçlasa karşı koyabilir miydi ki, haklı olduğunu düşünüyordu karşısına geçip ne söylese ne yapsa haklıydı hatta...
Bunların son düşünceleri olduğunu hissediyordu çünkü oksijenleri yarın bitecekti. Yorgun hissetmeye başladı 'belki de biraz uyumalıyım' diye düşündü bunun son uykusu olmamasını umuyordu.
Gözlerine gelen parlak ışıkla uyandı ki bu olmamalıydı çünkü her yer karanlıktı. Gözlerini açtığında belki de bir uzay gemisi ya da bir yıldız bekliyordu ancak ışıklar saçan, uzayda desteksiz yaşamını sürdüren ve görünüşünden insan olduğunu tahmin ettiği bir kadın kesinlikle beklemiyordu. Ama bildiği bir şey vardı Dünya'ya gidiyorlardı.
~~~~~~~
Dünya'ya geldiklerinde ayakta duramayacak kadar bitkindi ancak bakıldığında yaklaşık 15 günlük az su ve yemek, gelişmiş bir metabolizmayı bu hale getirirdi. İlk Kaptan Amerika'yı gördü ona iyi olup olmadığını soruyordu ama gözü arkadaydı belli ki Tony'i bekliyordu içi daha çok acıdı,kalbi birinin parmaklarında sıkılıyordu sanki.
Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve açtığında işte oradaydı, gözgöze geldikleri an ikisinin de gözlerinden yaşlar aktı. Bayan Potts anlamıştı. Herkesi geçip ona adımladı zorla, biraz tökezledi ama düşmedi tam önüne geldi dudakları kurumuştu ve sesinin nasıl çıktığı hakkında en ufak bir fikri yoktu ama bunu söylemek zorunda hissediyordu.
-B-ben üzgünüm o-o başaramadı özür dilerim Bayan Potts..çok özür dilerim yapamadım. Ben başaramadım. Affedin özür dilerim ç-çok üzür dilerim.Karşılıklı göz yaşları süzüldü ikisinin de gözlerinden. İşte tam o anda Peter her ihtimale hazırdı bir bağırmaya,belki bir tokada hatta yumruğa ama sevgi dolu ve gözyaşları ile çevrili sıcacık bir kucaklamayı hiç beklemiyordu. Bayan Potts'un söylediklerini ise asla tahmin edemezdi çünkü en güzel senaryosu ona tepkisiz kalınmasıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/330986615-288-k741990.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKA BİR EVRENDE
Action"Tek yolu buydu Tony" "H-hey Peter" "Bay Stark hayır siz de değil lütfen" "Üzgünüm" "Bana izin verin Bayan Potts bu..bu Bay Stark'ın mirasının bir parçası, ben..ben yapabilirim lütfen bana izin verin birlikte kurtaralım." Bildiğimizden başka bir evr...