Peter bu mesajdan ne bekleyeceğini bilmiyordu. Bir cevap yazdı ve üzerinde düşünmemenin en iyisi olduğunu düşündü.
PETER= Ancak yarın öğlen olabilir yüzbaşı. Ben yerleşkeye gelirim. İyi günler.
Peter konu her ne ise bunu yüz yüze konuşmaları gerektiğini biliyordu. Hala yanında ona bakan Pepper'a baktı ve gülümsedi.
"Hadi eve gidelim Pep."Pepper Peter'ın koluna girdi ve birlikte eve gidene kadar konuşmadılar. Eve varlıkların da Peter Pepper'a döndü, ellerini tuttu ve konuştu.
"Pepper üstümüzü değiştirelim. Tekrar aşağı inme. Ben odana gelirim orada konuşuruz. Olur mu?"Pepper onaylarcasına başını sallayıp odasına gitti. Kısaca bir duş alıp üzerini değiştirdi. Saçını kurutmaya başladığında kapısı çaldı.
"Gelebilirsin Peter."Peter odaya girip yavaşça ona gülümsedi. Saçlarını işaret ederek konuştu.
"İzin verirsen."
"Tabii" dedi Pepper.
Pepper konuşmaya başladı. Peter ise saçlarını kurulamaya başlamıştı."Peter bu işte beraberiz dedik ve inan bana beraberiz. Ama iki büyüktür bir dediğin saçmalığın tahmin ettiğim şey olmadığını söylemelisin bana."
Peter derin bir nefes aldı.
"Annem ve babam ben altı yaşındayken uçak kazasında öldüler. Onları çok hatırlamıyorum aslında. Kokuları aklımda, birlikte güldüğümüz birkaç küçük anı ama o kadar. Sonra May ve Ben ile yaşamaya başladım. İhtiyacım olan herşeydiler. Beni sevdiler ve ben de onları çok sevdim. Çok çok sevdim hem de. Bir nokta da anne-babam yerine de koydum onları biliyorum. Sonra bir gün Stark Expo'ya gitmeyi çok istedim. Bay Stark'a hayrandım. Kendimi hatırladığımdan beri öyleyim. Ben Amca bir şekilde buldu parayı iki kişilik bilet aldı. O gün Expo'ya saldırdıkları gündü."Pepper ona dönmeye çalıştı. Peter omuzlarını tuttu.
"Lütfen Pepper bunları gözlerine bakarak anlatamam. Daha önce kimseye anlatamadığım şeyler bunlar."Ardından devam etti.
"Neyse işte her tarafta robotlar herkes kaçıyor. Ben kalakaldım öylece. Ben Amcayı da bulamadım zaten. Öylece gelip beni bulmasını bekliyorum. Bir anda bir robot karşımda durdu. Neden yaptım bilmiyorum. Kolumu Tony gibi kaldırdım. Muhtemelen ölmeye çok yakındım ama pek farkında olduğumu sanmıyorum. Sonradan o geldi. Tony. Robotu havaya uçurdu sonra bana döndü. 'Aferin sana' dedi. İki kelimeydi aslında ama beni nasıl mutlu ettiğini sana tarif edemem. İdolümdü benim ve onunla konuşmuştum.Büyüdükçe işler zorlaştı. May ve Ben sınıf atlamamı onaylamadılar. Bende istemiyordum zaten arkadaşlarım vardı ama büyüdükçe zorbalar ortaya çıkmaya başladı. Anlıyorsun değil mi zavallı,astımlı,gözlüklü, yetim ve çok zeki olmak iyi bir kombinasyon değildi.
May ve Ben'i de üzmek istemedim. Sustum. Ama hiçbir şey bitmedi tabii. Yıllar geçti. Her şey aynıydı ve bir gün hayatım değişti. Radyoaktif bir örümcek tarafından ısırıldım.Öleceğim sanıyordum. Çok canım yandı. Ama ölmedim. Kendime geldiğimde artık sıska değildim, gözlüklere ihtiyacım yoktu, astımım geçmişti ve rastgele her yere yapışıyordum."
Pepper kıkırdadı bu hayal etmesi komik bir andı. Peter da güldü ve devam etti. Pepper'ın saçı kurumuştu. Tarağa uzandı ve taramaya başladı."Gülüyoruz ama benim için çok zordu, olmadık yerlere yapışıyordum. Gücümü kontrol edemediğim için kapı kolları bile kırdım ama sonunda daha mutluydum. Güçlerimi süper kahramanlık için kullanmak aklıma bile gelmemişti. Sonra bunları zorbalarımı engellemek için kullanmak istedim. Yıllardır yaşadığım eziyet son bulsun istedim. Bir de küçüktüm galiba Pepper, yapmamam gereken şeyler yaptım ve Ben Amcayı okula çağırdılar. Çıkışta bana kızgın bile değildi. Sadece konuşmaya çalışıyordu, iyi olduğumdan emin olmak istiyordu. Onun için bir ergenlik geçişiydi. Ama ben..ben kızgındım. Hatırlıyorum da kendime, Ben ve May'e, okulda ki zorbalara, beni ısıran örümceğe, herşeye herkese kızgındım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKA BİR EVRENDE
Action"Tek yolu buydu Tony" "H-hey Peter" "Bay Stark hayır siz de değil lütfen" "Üzgünüm" "Bana izin verin Bayan Potts bu..bu Bay Stark'ın mirasının bir parçası, ben..ben yapabilirim lütfen bana izin verin birlikte kurtaralım." Bildiğimizden başka bir evr...