Pariste güzel birgündü louvre müzesine hiç gitmemiştik,parise geldigimiz günden beri çünkü beyefendi hiç rahat durmuyordu neyse yine en güzel şekilde hazırlanıp gorgeous olup müzeye gittik,bu gorgeous beyefendi ne doğru düzgün Türkçe konuşabilen ne İngilizce artı Fransızca bilen bu beyle buraya gelmek ne kadar akıllıacaydı Bilmiyorum ama sonuçta insan dünyadaki aşıklar şehrine en çok sevdiği insanla gelmeli diye düşünüyorum, tüm güzelliğim kibarlığımla müzede kapıdan içeri el ele girdik, inanılmaz derecede güzel büyük olan bu muhteşem yeri gezmeye başladık o kadar güzel tarihi eser var tablo o kristaller o ışıklar o kadar güzel ve çekici insan adeta bakıp büyüleniyor,burayı bu şehri bu kadar güzel yapan şeylerden biride bu müzenin güzelliği ve alıcılıgıydı paha biçilemez çok güzel eserler vardı, hepsine adeta hayran kalmıştık, dünyada ilk defa parise gelen şaşkın sevdiceğim çok şaşkındı,tabiki bana bakarken şaşırıp kaldığı gibi gerçi hiç You are So Beautiful dememişti çünkü he dont knows english but ı can teach him engish whatever sonra o dünyanın en güzel eseri olan Mona Lisa tablosu önündeydik gülüşü büyüleyici kadın sanki ikimize bakıp siz birbiriniz için yaratılmışsınız diyordu:)xoxo evet Monacım öyle sonra bütün güzellikleri görüp müzeden ayrılıp, akşam yemeği yemek için çok güzel biryere gittik tamda sen nehrinin en güzel restoranında yemek yicektik tabiki seçim en önemli şeydi, yemek menüsü güzeldi ben güzel yemek seçerim arkadaşlar biftek ve red wine siparişi verdik:)sonra yemekten sonra sufle yedik sonra yemekten sonra biraz el ele yürüdük sonra eyfel kulesinin ışıl ışıl ışıklarını izledik ve kaldığımız yere dönüp günün yorgunluğunu atmak için uyuduk:)xoxo