bana jungkook'u anlat

8 1 0
                                    

"Hyung uyan hadi, kahvaltı hazırladım"
Jungkook'un sesiyle gözlerimi zar zor açmayı becermiştim. Uyuduğum zaman sanki tutkal ile kirpiklerimi yapıştırıyorlardı, açması o kadar zor ki...

"Günaydın"

"günaydın, Hyung!"

Masaya baktığım da tek eksik kuş sütü gibi duruyordu. Bunu yapmamalıydı yiyeceklerimizi bu hızla tüketmeye devam edersek açlıktan ölüyor olacağız. Usulca jungkook'un yanına oturdum yabancı olan bu tanıdık ile ne yapacaktım. Sadece yürüşe çıktığım zamanlar bahçede top oynarken gördüğüm bu çocuk, şuan karşımda kahvaltı ediyordu hemde dünyada çiçekler açarken (!)

"Annem hep domuz gibi yemek yediğimi söylerdi"

"Ha..?"

"Yüzüme dalıp gittin ya biliyorum biraz garip yiyorum"

Sözünü bitirdiği gibi gülmeye başlamıştı cidden çocuk gibiydi..

"Jungkook anlaşılan uzun süre birlikte olacağız ve birbirimizi tanımamız gerektiğini düşünüyorum."

"Tamam, ben Jungkook!"

Sözleriyle gözlerimi devirdim cidden şaka mı bu!

"Hayır Jungkook! ismini zaten biliyorum, kastettiğim şeyin bu olmadığını biliyorsun, Bana Jungkook'u anlat."

Ağzına tıktığı lokmayla birlikte konuşmaya başlamıştı

"Hmm, Jungkook ha?" Lokmasını yutup devam etti "Aslında sanırım Jungkook tam olarak kim bende bilmiyorum. Sürekli ailemin benden beklediği kişi oldum, kendi isteklerimin, düşüncelerimin pek bir önemi yoktu benim için."

"Nasıl yani?"

" Duyduğun gibi işte ailem mutlu ise bende mutluydum ama şuan ne yapacağım bilmiyorum onlar artık yoklar."

Jungkook'a baktığımda gözleri hüzün ile bakıyordu. Ailesini gerçekten özlüyordu bu her halinden belliydi.

"Bu arada Temel şeyler hakkında bilgi verebilirim, vereyim mi?"

"Temel şeyler..?"

"Ya işte yaşım ne yer içerim falan"

Gülerek onayladığımı belli etmek için kafamı aşağı yukarı salladım.

"25 yaşındayım, köpe-" cümlesine bitirmesine izin vermeden konuştum. Gerçekten buna inanmıyordum.

"Dur dur dur, 25 yaşında falan değilsin!"

"Evet Hyung 25 yaşındayım"

"Bir dakika şaka yapmıyorsun değil mi?"

Gerçek söylediğini belli etmek amaçlı dik dik yüzüme baktı. Artık inanıyordum ama daha çok 19 yaşında gibi duruyordu. Minik elleri, vücut yapısıyla ve hareketleriyle...

"O zaman bana Hyung demeyi bırakmalısın, bende seni 19 yaşında sanıyordum!"

Sanki çok komik bir şey demişim gibi gülmeye başladı.

"Ne, 19 mu!?"

Kısık sesle bu haline cevap verdim, tanrım çok utanmıştım!

"Hmm"

"Sen de mi 25 yaşındasın?"

"Evet"

"Peki, hyun- ay Taehyung"

Bu sefer ben gülerek tepki vermiştim.
Gülüşüme karşılık verdiğin de her şey durmuş gibiydi, bu yok olmaya yüz tutmuş dünya da kahkahalarımız melodi olmuştu.

O gece uyumadan kendime söz vermiştim; ben Kim Taehyung,  jungkook'un kendisini keşfetmesin de yardımcı olacaktım.

Zamparanın Ölümü Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin